| | Murathan Mungan: "Erkekler İçin Divan'ı ben yazmasam kim yazacaktı?" Ahmet Tulgar, Milliyet, 2 Aralık 2001 Neden Erkekler için Divan?
"Ben yazmayacaktım da kim yazacaktı". (Gülüyor). Yakın bir tarihte yaşlı başlı bir şairimiz, "Ne yapıyorsun, ne ediyorsun?" diye sordu bana. "Erkekler için Divan yazdım" dedim. Durdu,\'Divan iyidir" dedi. Hemen cevap verdim: "Erkekler de". Açıkçası şahsi bir kitap oldu.
Evet, "Ömrümü hayat yapan erkeklere" diyorsunuz arka kapakta.
Evet, böyle bir dize yazmış birinin artık kaçınamayacağı kadar açık nedenlerle çoğu hayatımdaki insanlardan yola çıkarak yazılmış şiirler. Kitabın yarısı da son aşkıma yazılmıştır. Ama bu şiirleri bizim özel hatıra defterimiz olmaktan çıkaran şey başka insanların hayatına ve kalplerine paylaştırabilme gücünden gelir.
Ama siz bunu hep başardınız.
Bir şehre imza gününe gidiyorsun, bir çocuk getiriyorlar Murathan diye, "Çünkü sizin bir şiiriniz sayesinde tanıştık" diyorlar. Anlatırken bile gözlerim doldu. Müsaade etsinler, bunun keyfini süreyim.
Peki, ömür gibi kırılgan bir şeyi erkekler kadar hoyrat bir cins nasıl hayat yapabiliyor?
Bir espri yapabilir miyim? Yazar olmasam, hayvan terbiyecisi olurdum, vahşi hayvan terbiyecisi. Ömür herkese verilir ama herkesin yaşadığına hayat denmez. Sadece erkekler değil, aşk hayat yapıyor ömrü. Aşk insanın kendini keşfetme yollarından biri. Din gibi. Siz de biliyorsunuz ki; kalbimizin kullanılmamış yerlerini kullandığımız zaman ömrümüz hayat olmaya başlıyor.
Kitabınızda şöyle diyorsunuz: "Delik deşiğim/ önceki yıl Fikirtepe, sonra Alibeyköy/ en son, kalbimin adını Okmeydanı'nda oturan bir sokağa verdim". Bu semtler şehrin varoşları. Eşcinsel aşkta toplumsal sınıflar arasında geçişgenlik daha fazla, değil mi? İnsanı solcu yapar bu durum.
Evet, solculuğu besliyor. Sistemin resmi, kurumsal örgütlerinin dışına adım attığın andan itibaren hayatın diğer yüzüyle, diğer sınıf gerçekleriyle falan karşılıyorsun. İnsanları dil, din, ırk ve cinsiyet farkı gözetmeden sevemeyeceğin bir toplumda bu farklardan biriyle karşılaştığında politikleşiyorsun.
Bu erkekler şiirlerinizi anlayacak mı?
Bu soruların cevabı çok zor. Entelektüel engeller söz konusu. Ama kitap hep akılla okunan bir şey değil. Ben özellikle şiirlerimi okuyanlara, "Kalbinizle okuyun" derim. Bazı şarkı sözleri, bazı dizeler insanın kalbine öyle bir değer ki. Mesela "Nasıl yakalamıştık saçlarından baharın". Şimdi 30 şiir kitabı yazsan... Ya da "Feryada gücüm yok, feryatsız duy beni". "Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir". Böyle baktığında, anlayacaklardır. Okuyabileceğiniz diğer Murathan Mungan söyleşileri ▪ "Beşi bir romanda!" | Sema Arslan, Milliyet Sanat, Haziran 2004 | ▪ "‘Beşpeşe’ ciddi bir oyun yazdılar" | Elif Tunca, Zaman, 12 Temmuz 2004 | ▪ "Amok koşucusu" | Zuhal Bekler, Time Out, 3 Nisan 2008 | ▪ "Edebî Maratoncu" | Ayşegül Tuna, Time Out, Kasım 2007 | ▪ "Akıllı kadın yalnız kalmaya mahkûm" | Yeşim Çobankent, Elle, 3 Nisan 2008 | ▪ "Kadından Kentler" | , Demokrat Radyo, İzmir, 14 Nisan 2008 | ▪ "Kitapta ciddi bir amelelik var, dersimi çok çalıştım" | Miraç Zeynep Özkartal, Milliyet Pazar Eki, 13 Nisan 2008 | ▪ "Kadınlar eşya, evlilik ve aşkla esir alınırlar" | Evrim Altuğ, Sabah, 13 Nisan 2008 | ▪ "Yazımı sürekli ateşe atarak ilerledim" | Nida Nevra Savcılıoğlu, Notos Öykü, Nisan 2008 | ▪ "Kadınlarla Kürtler’in kaderi ortak" | Ayça Örer, Taraf, 12 Nisan 2008 | ▪ "Erkekten kent değil, kasaba çıkar canım" | Pınar Öğünç, Radikal Cumartesi Eki, 3 Mayıs 2008 | ▪ "Kendini Şaşırtırsan Okuru da Şaşırtırsın" | Irmak Zileli, Remzi Kitap gazetesi, Mayıs 2008 | ▪ "Yazdıklarımdan yapılma bir adanın üzerinde yalnız..." | Sema Aslan, Radikal Kitap Eki, 19 Ekim 2007 | ▪ "Türkiye’nin sağcısıyla solcusu çok benziyor; aynı kumaştan ceket giyiyorlar, birinin ceketi soldan düğmeleniyor, diğerininki sağdan!" | Cansu Çamlıbel, T24, 10 Ekim 2023 | ▪ "Kentlerden Bir Tür Çöl Yaratılıyor; Betondan, Camdan, Çelikten Bir Çöl" | Serkan Ayazoğlu, arkitera.com, Nisan 2014 | ▪ "İyi öykücülerden kötü romancılar yaratıldı" | Buket Aşçı, Vatan Kitap, 14 Mayıs 2014 | ▪ "Bir kolum çolaktır şiir yazarken" | Birhan Keskin, Radikal Kitap, 8 Nisan 2016 | ▪ "Bunlar benim binbir gece masallarım" | Çağlayan Çevik, Hürriyet Kitap Sanat, 16 Şubat 2017 | ▪ "Var oluşumu anlamlandıran eşyam kalemim" | Adalet Çavdar, Milliyet Sanat, 10 Mart 2017 | ▪ "Merakı Bulaştırmak" | Berke Göl, altyazi.net, 15 Aralık 2022 | ▪ "Kültürel dünyada muhataplar eşit değil!" | Filiz Aygündüz, Milliyet Sanat, 1 Temmuz 2000 | ▪ "Yüksek Topuklar’la geliyor" | Ayşe Arman, Hürriyet Pazar, 5 Mayıs 2002 | ▪ "Kadınlar üçlemesinin ilk kitabı" | Sema Uludağ, Radikal, 9 Mayıs 2002 | ▪ "Yazı iktidarsa hepimiz iktidarız" | Ayça Atikoğlu, Cumhuriyet Dergi, 30 Haziran 2002 | ▪ "Canımı çok yakan bir olay vardı" | Müjde Arslan, Özgür Politika, 3 Ocak 2004 | ▪ "İyi öpüşen bir sevgili dünyanın yarısı demektir" | Ayşe Arman, Hürriyet, 10 Temmuz 2005 | ▪ "İyi Türkçe yazanların çoğu Türk kökenli değil" | Derya Sazak, Milliyet, 11 Temmuz 2005 | ▪ "Klonlanmak istiyorum" | Pınar Öğünç, Radikal Kitap Eki, 15 Temmuz 2005 | ▪ "Rüya görür gibi şarkı görüyorum!" | Filiz Aygündüz, Milliyet Pazar, 19 Mart 2006 Pazar | ▪ "Kedi cama inanmaz, ben zamana" | Özlem Altunok, Cumhuriyet Dergi, 24 Temmuz 2006 | ▪ "Melodram her an hayatımızın içinde" | Yeşim Tabak, Pazar Sabah, 27 Mayıs 2007 | ▪ "İyi bir sanatçı kendini SİT alanı ilan etmeli" | Ayça Atikoğlu, Gazeteport, 25 Haziran 2007 | ▪ "Olgunluğumun saltanatını sürüyorum artık" | Sevin Okyay, Radikal, 26 Temmuz 2007 | ▪ "Şiire, yazıya hep temiz davrandım" | Deniz Durukan, Radikal, 12 Aralık 2007 | ▪ "Arenayla opera arasında bir hayat benimkisi" | Cem Erciyes, Radikal Kitap Eki, 8 Nisan 2011 | ▪ "Türkiye’de yalan söyleyenlerden hiç hesap sorulmadı" | Zeynep Miraç, Hürriyet Pazar, 23 Şubat 2014 | ▪ "Bu toprakların asli meseleleri" | Pınar Öğünç, Radikal Kitap, 3 Mart 2014 |
|