| ISBN13 978-605-316-171-4 | 13x19,5 cm, 136 s. |
Liste fiyatı: 138.00 TL İndirimli fiyatı: 110.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":138.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11381","item_name":"Çağ Geçitleri","discount":27.60,"price":138.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Mahmud ile Yezida, 1980 | Osmanlıya dair Hikâyat, 1981 | Taziye, 1982 | Kum Saati, 1984 | Son Istanbul, 1985 | Sahtiyan, 1985 | Cenk Hikâyeleri, 1986 | Kırk Oda, 1987 | Lal Masallar, 1989 | Eski 45'likler, 1989 | Yaz Sinemaları, 1989 | Mırıldandıklarım, 1990 | Yaz Geçer, 1992 | Geyikler Lanetler, 1992 | Yaz Geçer - Özel Basım, 1992 | Oda, Poster ve Şeylerin Kederi, 1993 | Omayra, 1993 | Bir Garip Orhan Veli, 1993 | Kaf Dağının Önü, 1994 | Metal, 1994 | Ressamın İkinci Sözleşmesi, 1996 | Murathan ' 95, 1996 | Li Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusunda, 1996 | Başkalarının Gecesi, 1997 | Oyunlar İntiharlar Şarkılar, 1997 | Paranın Cinleri, 1997 | Başkasının Hayatı, 1997 | Dört Kişilik Bahçe, 1997 | Mürekkep Balığı, 1997 | Dağınık Yatak, 1997 | Metinler Kitabı, 1998 | Üç Aynalı Kırk Oda, 1999 | Doğduğum Yüzyıla Veda, 1999 | Meskalin, 2000 | 13+1, 2000 | Erkekler İçin Divan, 2001 | Soğuk Büfe, 2001 | Çocuklar ve Büyükleri, 2001 | Yüksek Topuklar, 2002 | 7 Mühür, 2002 | Timsah Sokak Şiirleri, 2003 | Yazıhane, 2003 | Yabancı Hayvanlar, 2003 | Erkeklerin Hikâyeleri, 2004 | Eteğimdeki Taşlar, 2004 | Çador, 2004 | Kadınlığın 21 Hikâyesi, 2004 | Bir Kutu Daha, 2004 | Beşpeşe, 2004 | Elli Parça, 2005 | Söz Vermiş Şarkılar, 2006 | Büyümenin Türkçe Tarihi, 2007 | Kâğıt Taş Kumaş, 2007 | Yedi Kapılı Kırk Oda, 2007 | Kullanılmış Biletler, 2007 | Dağ, 2007 | Kadından Kentler, 2008 | Eldivenler, hikâyeler, 2009 | Bazı Yazlar Uzaktan Geçer, 2009 | Hayat Atölyesi, 2009 | İkinci Hayvan, 2010 | Gelecek, 2010 | 227 Sayfa, 2010 | Şairin Romanı, 2011 | Stüdyo Kayıtları, 2011 | Kibrit Çöpleri, 2011 | Şairin Romanı - Ciltli, 2011 | Doğu Sarayı, 2012 | Aşkın Cep Defteri, 2012 | Bir Dersim Hikâyesi, 2012 | Tuğla, 2012 | Mutfak, 2013 | 189 Sayfa, 2014 | Mezopotamya Üçlemesi, 2014 | Merhaba Asker, 2014 | Kadınlar Arasında, 2014 | İskambil Destesi, 2014 | Harita Metod Defteri, 2015 | Güne Söylediklerim, 2015 | Solak Defterler, 2016 | Aşk İçin Ne Yazdıysam, 2016 | küre, 2016 | Dokuz Anahtarlı Kırk Oda , 2017 | Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri, 2017 | Tren Geçti, 2017 | Hamamname, 2020 | Aile Albümü, 2021 | Devam Ağacı, 2021 | Erkekler Yalnızlıklar, 2021 | Evrak Çantası, 2022 | Işığına Tavşan Olduğum Filmler, 2022 | 995 km, 2023 | Otelde Bulunmuş Kitap, 2024 | Şiirin Eşya Deposu, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Çağ Geçitleri Kapak Tasarımı: Emre Çıkınoğlu |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2019 | 2. Basım: Kasım 2019 |
Murathan Mungan'ın "Geçerken uğranılacak şiirler değil / geçidini bulacaksın / kendi içinden geçerken" diyerek açtığı Çağ Geçitleri: Hatıradan hafızaya gidişler, kalışlar, geçişler, geçitler... sözün kısası bir ömür. "Girişe yazılanlar", "Taptuk’a yazılanlar", "Açığa yazılanlar", "Yaşamın izinde", "Aşekanın izinde" ve "Kelimelerin takas izi" başlıklı altı bölümden oluşan kitapta 90 şiir yer alıyor. Tadımlık şiirler için bakınız: www.metiskitap.com/catalog/text/233239 | İÇİNDEKİLER |
Girişe yazılanlar
Sitem: Yaprağın uzun öyküsü Demirbaş Tuz direk Güvence, paha Sıradaki Gün Haziran Kalmak eteğinde Denizlenmek Görünüş yetmezliği Cam hayalet Çürük Çocuktaki bahçe Her seferinde
Taptuk’a yazılanlar
Taptuk Töz Vasl Sefer, sonrası Bulunduğumuz yaka Kül sessizliği Saat, doğu Sonsuzluk, susuzluk Döngel Erken Ejderin dili Vuruş mesafesi Ense Dokuz ölüm Altın suyu Cisimleşmenin suları
Açığa yazılanlar
Açık pencerede pars Boşluk ve denge Kapı nasıl açılır Öznesizliğin belirsizliği Oksijen Pas, gölge Gölge lekesi Teorem Yerçekimi Buz, buzul Varoluştan özneye Varoluş ısrarı bu
Yaşamın izinde
Düşün Uçar damar Çakım, ayrım Tekli, çiftli Nabız Yonga yanığı bulmaca İbrahim Tuhaftır, Haberci ayaz Buztaşı Ne zaman... Demini almış Durup baktığında Akmazın açmazında Köpüklü sabahlık Kuruluk Ağır
Aşekanın izinde
Aşk şiiri Geç Sebep ey! Buğdayım, rüya Gem Ömrü uzun kısa Şubat Unutup Sarmal Yeniden
Metal izi
Devletin terzisi Kantar Prodüksiyon Kırmızının konuşkanlığı Muasır medeniyet seviyesi
Kelimelerin takas izi
Karar Özsuyu Rüya bu ya, Lirik Dikitler Bazen ses okuması Çapraz öğrenmek Kapanmaz ara Yonga İskandil İkinci Sayfa Dipdiri Kâğıt çölü, döner ayna Çıtırtılar Boy Bir şiiri
| OKUMA PARÇASI |
Girişe Yazılanlar, s. 9-15 Sitem: Aklımın gücendiği çağ Ben sana böyle mi geldim? 23 Aralık 2016 . Yaprağın uzun öyküsü Dalından kurtulmak isteyen yaprak Sonrası, ağaç hasreti çocukluğum. 24 Kasım 2017 . Demirbaş Nasılı niçini kurcalamakla geçti hayatım İyi miydi kötü mü, hesabı yok, bilemem Birbirinden uzak fotoğraflar yüzümü dağıtırken şimdi benim olmayan hikâyelere Kendimden başkası olmadığım şiirlerdi yazdığım ömrün geçiciliğine Gün gelir kalır geride, devrilen günlerin gürültüsü Zamanın aldırmazlığına yaslanan şiir Görünür kendi hayatının hakikatiyle 24-26 Eylül 2012 . Tuz direk Yıllardır döner bakarım ardıma yıllardır döner bakarım ilk defa taş oldum birikmiş gözyaşlarımın tuzuyla tek kullanımlık sandığın efsane büker zamanın ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Filiz Aygündüz, "Murathan Mungan’la hasret gidermek", Milliyet gazetesi, 27 Ekim 2019 İnsana sahip çıkan şairler vardır. Hüznüne, aşkına, hayal kırıklıklarına, yaşama sevincine... Hayatına. Onlardan biri, epeyce kıymetlisidir Murathan Mungan benim için. Öyle anlar olur ki mısra çeker canım. İlk koştuklarımdandır Mungan. Hani yakın arkadaşlar gibi. Samimiyetinden sual olunmayan. Uzak düşsek özlerim. İki şiir kitabı arasında da hasret çekerim. “Yaz geçer” dizesini dua gibi mırıldandım bütün hayatım boyunca. Yazlar da geçti. Ben yazdım da geçti; hiç geçmez sandıklarım. Bir deftere başlarken yeni bir sevda dersi notlarını tuttuğum, ‘son’ sayfada hep aynı dizeler vardı: “Oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim / Ben sende bütün aşklarımı temize çektim”. İyi mi yaptım kötü mü bilmem. Ama en okunaklı yazımla temize çektim. Alacânım indi mi göğsüne heves? Sitem sevmem ama alıkoyamam da kendimi zaman zaman. O vaktiler hep aynı şiiri o... Devamını görmek için bkz. | |
Haydar Ergülen, "Murathan Mungan şiiri: İçine de açık, dışına da!", Hürriyet KitapSanat, 1 Kasım 2019 Murathan Mungan, 40 yıldır ‘yeni’. Yeni şiir kitabı Çağ Geçitleri’nde de kendi yenilik geleneğini sürdürüyor. Bu gelenekte her zaman çeşitlilik, renklilik, farklılık vardır, en çok da yenilik, süreklilik... Mungan’ın çalışkan şiirinin iyice olgunlaşarak artık bir ‘klasik’ kıvamına gelmesinin güzel bir örneği Çağ Geçitleri. Murathan Mungan, benim bildiğim 40 yıldır ‘yeni’. 40 yılı aşmıştır ilk şiirinin, yazısının yayımı ama kitaplarının çıkması, yaygınlaşması, sevilmesi tam o milatta olmuştur, 1980 miladında... 1980: Hayatımız için de şiirimiz, edebiyatımız ve başka şeyler için de bir milat. 1990’larda artık “1980 yüzyılı” demeye başlamıştım. Nedense aklımda hep Yahya Kemal’in Varşova’da 1927’de yazdığı nefis ‘Kar Musikileri’ şiirinin, “Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu” dizesiyle. Yazıyı niye 40 yıl öncesinden başla... Devamını görmek için bkz. | |
Enver Topaloğlu, "Murathan Mungan’dan ‘Çağ Geçitleri’ ağ geçitleri", Gazete Duvar, 29 Kasım 2019 Edebiyatın farklı alanlarında yazmasına karşın şiir yazarken şair, roman yazarken romancı, öykü yazarken öykücü, deneme yazarken denemeci olabilen çok az sayıda isimden biri de Murathan Mungan’dır. Mungan’ın şiirle başlayan ve daha sonra edebiyatın bütün alanlarını kapsayan yelpazesi geniş sanat yolculuğu sürüyor. Mungan hangi türde yazıyorsa o tür ne gerektiriyor ve nasıl olması bekleniyorsa öyle yazıyor. Ama yeni değerler de katarak yazıyor. Bir tekrar değil. Israrlı bir yeni arayışıyla yazıyor. Revizyonla değil, reformla yazıyor. Bununla birlikte, belli ki durduğu eşikten adım attığı ilk basamak olan şiir Murathan Mungan için hâlâ ayrıcalıklı bir yerde. Tezimize kaynak olarak şairin yayımlanan yeni şiir kitabını gösterebiliriz. Metis yayınlarından Ekim 2019’da yayımlanan Çağ Geçitleri Murathan Mungan’ın 2016’da okurla buluşan Solak Defterler’den s... Devamını görmek için bkz. | |
Necmiye Alpay, "Geçitler’e bakışlar", Gazete Duvar, 5 Aralık 2019 Murathan Mungan, kendi deyişiyle, İstanbul’da yaşamakta olan bir Mardinlidir. Dünya yazarlar örgütü PEN’in 2005 yılında Diyarbakır’da düzenlediği bir toplantıda, Mardin’in bir terasından bakarken aklından geçmiş olanları andığı konuşmasını unutmuyorum. Geçmek onun ayrıcalıklı motiflerinden biri, belki de ilkesi; geçmek, geçiş, geçer… Sokakları birbirine tonozlu geçitlerle bağlı Mardin’in dünyalı çocuğu “Geçitler” derken çağrışımları arasında Pasajlar da (Benjamin) yer almış olmalıdır. Ayrıntılarla değerleme, değer kazandırma anlamındaki bir çağrışım. Mungan’ın külliyatı esas olarak kendini inşa etme, yeniden yaratma bütünü olarak okunabilir. Burada “kendini” derken, geniş tarihsel, coğrafi ve kültürel ufkuyla bir olan bireyi kastediyorum. Şiirsözünü Osmanlı’dan otuz “Kıssa” ile başlatmış olması, kitaba ‘hikâyeler’ değil, “Hikâyat” adını vermesi boşuna değil. “O... Devamını görmek için bkz. | |
Ali Duran Topuz, "Konuşmadan söyleşiye Murathan Mungan", Gazete Duvar, 5 Aralık 2019 Çağ Geçitleri, hem Murathan Mungan şiirinde hem de Türk şiirinde çok önemli bir metin. Kitap, “Bir şiiri” ile bitiyor; kitap bitiyor ama şiir bitmiyor, virgüllü bir dize ile sonlanıyor. “Konuşarak” sonlanıyor kitap, ama konuşan kişi bir konuşmanın dinleyicisi olarak süren söyleşiye bir ara isteğini dile getiriyor, üstelik konuşmaktan çok dinlemek kararında bir ara isteği. Şiir çarptı beni. Ne iyi. İyi ki. Politika, strateji, şiddet, güç, hukuk, çatışma, savaş, gerilim, tehdit, tehlike… dünya hali böyle. Bıktırıcı. Bereket şiir var. Bereket şairler var. Bereket Murathan Mungan var. Osmanlıya Dair Hikâyat, Murathan Mungan’ın ilk şiir kitabı çıktığında toy bir okurdum. Şimdi 38 yıl sonra sanki yine bir ilk kitapla karşı karşıyaymışım gibi mutlu ve şaşkınım. Aşağıda okuyacağınız cümleler, şiirin şaşırtıcı etkisiyle ne iyi ki bir daha karşılaşmış b... Devamını görmek için bkz. | |
Mesut Varlık, "Buradayız ama bize daha çok var", K24, 11 Şubat 2020 Aklımın gücendiği çağ Ben sana böyle mi geldim? Ne diyordu Ahmet Hâşim: “musiki ile söz arasında, sözden ziyade musikiye yakın mutavassıt bir lisan.” Ve ne diyordu Orhan Veli buna karşı: “Şiir bütün hususiyeti edasında olan bir söz sanatıdır. Yani tamamiyle mânadan ibarettir.” [1] Türkçe şiirde bugün hâlâ bu iki kutup gibi görünen ama bugünün mesafesinden bakınca omuz omuza bir şiir etiği mücadelesinin dayanışmasını, saf tutmasını işaret eden iki cümle arasında salınıp durduğumuz söylenebilir. Yine de hikâye böyle devam etmez ve bu iki anlayış iki kutbu sembolize eder hale gelir. İşte bu iki kutup arasında Türkçe şiirin kanonik yapısının oluştuğunu söyleyebiliriz. (Kanonu olan bir edebiyattan değil, kanonik yapısı henüz oluşmakta olan bir edebiyattan bahsettiğimizin bu vesileyle bir kere daha altını çizerek söze devam edeyim. Zira, henüz yüz yaşına ... Devamını görmek için bkz. | |
|