| ISBN13 978-605-316-083-0 | 13x19,5 cm, 312 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 250.00 TL İndirimli fiyatı: 112.50 TL İndirim oranı: %55 {"value":250.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11264","item_name":"Tren Geçti","discount":137.50,"price":250.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Mahmud ile Yezida, 1980 | Osmanlıya dair Hikâyat, 1981 | Taziye, 1982 | Kum Saati, 1984 | Son Istanbul, 1985 | Sahtiyan, 1985 | Cenk Hikâyeleri, 1986 | Kırk Oda, 1987 | Lal Masallar, 1989 | Eski 45'likler, 1989 | Yaz Sinemaları, 1989 | Mırıldandıklarım, 1990 | Yaz Geçer, 1992 | Geyikler Lanetler, 1992 | Yaz Geçer - Özel Basım, 1992 | Oda, Poster ve Şeylerin Kederi, 1993 | Omayra, 1993 | Bir Garip Orhan Veli, 1993 | Kaf Dağının Önü, 1994 | Metal, 1994 | Ressamın İkinci Sözleşmesi, 1996 | Murathan ' 95, 1996 | Li Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusunda, 1996 | Başkalarının Gecesi, 1997 | Paranın Cinleri, 1997 | Başkasının Hayatı, 1997 | Dört Kişilik Bahçe, 1997 | Mürekkep Balığı, 1997 | Dağınık Yatak, 1997 | Oyunlar İntiharlar Şarkılar, 1997 | Metinler Kitabı, 1998 | Üç Aynalı Kırk Oda, 1999 | Doğduğum Yüzyıla Veda, 1999 | Meskalin, 2000 | 13+1, 2000 | Erkekler İçin Divan, 2001 | Soğuk Büfe, 2001 | Çocuklar ve Büyükleri, 2001 | Yüksek Topuklar, 2002 | 7 Mühür, 2002 | Timsah Sokak Şiirleri, 2003 | Yazıhane, 2003 | Yabancı Hayvanlar, 2003 | Erkeklerin Hikâyeleri, 2004 | Eteğimdeki Taşlar, 2004 | Çador, 2004 | Kadınlığın 21 Hikâyesi, 2004 | Bir Kutu Daha, 2004 | Beşpeşe, 2004 | Elli Parça, 2005 | Söz Vermiş Şarkılar, 2006 | Büyümenin Türkçe Tarihi, 2007 | Kâğıt Taş Kumaş, 2007 | Yedi Kapılı Kırk Oda, 2007 | Kullanılmış Biletler, 2007 | Dağ, 2007 | Kadından Kentler, 2008 | Eldivenler, hikâyeler, 2009 | Bazı Yazlar Uzaktan Geçer, 2009 | Hayat Atölyesi, 2009 | İkinci Hayvan, 2010 | Gelecek, 2010 | 227 Sayfa, 2010 | Stüdyo Kayıtları, 2011 | Kibrit Çöpleri, 2011 | Şairin Romanı, 2011 | Şairin Romanı - Ciltli, 2011 | Doğu Sarayı, 2012 | Aşkın Cep Defteri, 2012 | Bir Dersim Hikâyesi, 2012 | Tuğla, 2012 | Mutfak, 2013 | 189 Sayfa, 2014 | Mezopotamya Üçlemesi, 2014 | Merhaba Asker, 2014 | Kadınlar Arasında, 2014 | İskambil Destesi, 2014 | Harita Metod Defteri, 2015 | Güne Söylediklerim, 2015 | Solak Defterler, 2016 | Aşk İçin Ne Yazdıysam, 2016 | küre, 2016 | Dokuz Anahtarlı Kırk Oda , 2017 | Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri, 2017 | Çağ Geçitleri, 2019 | Hamamname, 2020 | Aile Albümü, 2021 | Devam Ağacı, 2021 | Erkekler Yalnızlıklar, 2021 | Evrak Çantası, 2022 | Işığına Tavşan Olduğum Filmler, 2022 | 995 km, 2023 | Otelde Bulunmuş Kitap, 2024 | Şiirin Eşya Deposu, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Tren Geçti Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle Yayıma Hazırlayan: Eylem Can Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 2017 |
| İÇİNDEKİLER |
Murathan Mungan: Vagonlar Oğuz Atay: Demiryolu Hikâyecileri – Bir Rüya Ahmet Hamdi Tanpınar: Bir Tren Yolculuğu Sait Faik: Üçüncü Mevki Vüs’at O. Bener: Kibrit Sabahattin Ali: Ayran Afif Yesari: Tren Yolu Umran Nazif: Gar Saati Bekir Sıtkı Kunt: Yataklı Vagon Yolcusu Naim Tirali: Tren, Bir Garip Aile, Genç Kız vs... Leylâ Erbil: Konuşmadan Geçen Bir Tren Yolculuğu Mustafa Kutlu: 5402 Ahmet Büke: İzmir Postası’nın Adamları Ethem Baran: Uzak Yakınlıklar Faruk Duman: Pancar Vagonları Tomris Uyar: Yaz Suyu Ayfer Tunç: Kar Yolcusu Hüsnü Arkan: Nisa Behçet Çelik: Tren Elbet Kalkacak Hasan Ali Toptaş: Çift Çizgi Erdal Öz: Kuklacı Fikret Ürgüp: Van Ayhan Bozfırat: İstasyon Sait Faik: Müthiş Bir Tren Murathan Mungan: Makas Tomris Uyar: Sonuncu Belki Mehmet Zaman Saçlıoğlu: Sis Adası İsmet Tokgöz: Bir Kadırga İçin Yaz Resmi Celil Oker: Kuvvetli Bir Söz Sabahattin Kudret Aksal: Bir Trende Gidenler Oktay Akbal: Trenlere Bakmak Alper Atalan Eski Bir?Tren Geçerdi Eskiden Öykülerin Künyeleri | OKUMA PARÇASI |
Murathan Mungan, Vagonlar, s. 9-11 Söze başlarken öncelikle trenlerin tarih sahnesine çıkışı konusunda kısa bir tur yapmak isterim: Kaynaklara göre ilk demiryolu İngiltere’de Newcastle bölgesindeki madenlerden çıkarılan kömürün Tyne nehri kıyısına indirilmesi için inşa edilmiş. Vagonları çeken atlar zamanla yerini buharlı lokomotiflere bırakacak; başlangıçta yalnızca kömür taşıyan vagonlara da sonradan insan, hayvan ve yük taşıyan vagonlar eklenecektir. Bazı iktisat tarihçileri, zaman içinde teknik donanımları güçlendirilen tren taşımacılığının İngiliz kolonyalizasyonunun yapılaşmasına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu dillendirir. Sanayi devriminin itici gücü ve öncüsü hızla gelişmekte olan dokumacılık ve tekstil endüstrisidir; gerek hammaddelerin endüstri kaynaklarına taşınması, gerek işlenmiş ürünlerin ülkeye ve dünyaya dağılması için daha hızlı araçlar gerekmektedir. Başlangıçta, Britanya’nın kendisine yeni çıkar alanları yaratmaya, yeni pazarlar açma... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emek Erez, "Tren geçti, vapur kalktı: Hikâyeler kaldı", Edebiyat Haber, 8 Mayıs 2017 İstasyonlar veya iskeleler garip bir hüzün verir bana. Kafamda bu yerler biraz da hüzün mekânları olarak belirir. Belki de öyle değildir ben uyduruyorumdur bilemedim şimdi. Lisede sosyoloji öğretmeni yığın nedir bir örnek verebilecek olan var mı diye sorduğunda, elimi istekle kaldırıp; “istasyonlarda, iskelelerde, duraklarda bekleyen insanlar yığınları teşkil eder” deyiverdiğimi hatırlıyorum. Hocanın cevabı pek beğendiğini de söyleyeyim ukalaca. Yığın, insanların bir arada olduğu ilişkisiz kalabalıklar olarak tanımlanabilir sanıyorum. Şimdi düşündüğümde ise yukarıdaki cevabımı yanlış buluyorum. Bu istasyon kalabalıklarının paylaştığı bir şeyler var çünkü belki bana özgü olmayan o hüzün veya geride birisini bırakmak ya da uzakta birine kavuşmak hissi. Trende, vapurda, otobüste yaşanan herhangi bir aksaklıkta aynı anda “cık cık” diyerek tepki göstermek veya göz göze gelip gülümsem... Devamını görmek için bkz. | |
Halim Şafak, "Ey! Vapurlar trenler!", Gazete Duvar, 8 Haziran 2017 Uygarlık ve teknoloji ile açıklanmaları mümkün şeylerse de oluşturdukları kültürden dolayı her ikisini de insani olan içinde de değerlendirmek gerekiyor. Kuşkusuz vapuru doğrudan denizle açıklayabileceğimiz gibi başka kıyılara etkisini geçerek doğrudan İstanbul ve onun etrafıyla ilgili bir durum olarak da kabul edebiliriz. Tren ise uygarlık için dünyanın içlerine doğru demir raylarla yollar açmışsa da onun da özellikle yoksullar üstünden oluşturduğunun büyük bir birikim olduğu söylenebilir. Belki tren deyince en azından bizim memleket için şehir içi ulaşım sağlayan metro gibi şeyleri geçerek ama Karaköy’ü Beyoğlu’na bağlayanı atlamadan bir değerlendirme yapmak gerekebilir. İstanbul’da memleket ahalisi Kadıköy’de, Üsküdar’da, Eminönü’nde, Karaköy’de vapurlara inip binerken ahalinin epeyi bir yoksulu da memleketin ücra bir köşesinden bindiği trenden Haydarpaşa garında inmiştir. Bu gidip gelm... Devamını görmek için bkz. | |
|