| ISBN13 978-975-342-859-0 | 13x19,5 cm, 160 s. |
Liste fiyatı: 150.00 TL İndirimli fiyatı: 120.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":150.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"984","item_name":"Aşkın Cep Defteri","discount":30.00,"price":150.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Mahmud ile Yezida, 1980 | Osmanlıya dair Hikâyat, 1981 | Taziye, 1982 | Kum Saati, 1984 | Son Istanbul, 1985 | Sahtiyan, 1985 | Cenk Hikâyeleri, 1986 | Kırk Oda, 1987 | Lal Masallar, 1989 | Eski 45'likler, 1989 | Yaz Sinemaları, 1989 | Mırıldandıklarım, 1990 | Yaz Geçer, 1992 | Geyikler Lanetler, 1992 | Yaz Geçer - Özel Basım, 1992 | Oda, Poster ve Şeylerin Kederi, 1993 | Omayra, 1993 | Bir Garip Orhan Veli, 1993 | Kaf Dağının Önü, 1994 | Metal, 1994 | Ressamın İkinci Sözleşmesi, 1996 | Murathan ' 95, 1996 | Li Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusunda, 1996 | Başkalarının Gecesi, 1997 | Paranın Cinleri, 1997 | Başkasının Hayatı, 1997 | Dört Kişilik Bahçe, 1997 | Mürekkep Balığı, 1997 | Dağınık Yatak, 1997 | Oyunlar İntiharlar Şarkılar, 1997 | Metinler Kitabı, 1998 | Üç Aynalı Kırk Oda, 1999 | Doğduğum Yüzyıla Veda, 1999 | Meskalin, 2000 | 13+1, 2000 | Erkekler İçin Divan, 2001 | Soğuk Büfe, 2001 | Çocuklar ve Büyükleri, 2001 | Yüksek Topuklar, 2002 | 7 Mühür, 2002 | Timsah Sokak Şiirleri, 2003 | Yazıhane, 2003 | Yabancı Hayvanlar, 2003 | Erkeklerin Hikâyeleri, 2004 | Eteğimdeki Taşlar, 2004 | Çador, 2004 | Kadınlığın 21 Hikâyesi, 2004 | Bir Kutu Daha, 2004 | Beşpeşe, 2004 | Elli Parça, 2005 | Söz Vermiş Şarkılar, 2006 | Büyümenin Türkçe Tarihi, 2007 | Kâğıt Taş Kumaş, 2007 | Yedi Kapılı Kırk Oda, 2007 | Kullanılmış Biletler, 2007 | Dağ, 2007 | Kadından Kentler, 2008 | Eldivenler, hikâyeler, 2009 | Bazı Yazlar Uzaktan Geçer, 2009 | Hayat Atölyesi, 2009 | İkinci Hayvan, 2010 | Gelecek, 2010 | 227 Sayfa, 2010 | Stüdyo Kayıtları, 2011 | Kibrit Çöpleri, 2011 | Şairin Romanı, 2011 | Şairin Romanı - Ciltli, 2011 | Doğu Sarayı, 2012 | Bir Dersim Hikâyesi, 2012 | Tuğla, 2012 | Mutfak, 2013 | 189 Sayfa, 2014 | Mezopotamya Üçlemesi, 2014 | Merhaba Asker, 2014 | Kadınlar Arasında, 2014 | İskambil Destesi, 2014 | Harita Metod Defteri, 2015 | Güne Söylediklerim, 2015 | Solak Defterler, 2016 | Aşk İçin Ne Yazdıysam, 2016 | küre, 2016 | Dokuz Anahtarlı Kırk Oda , 2017 | Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri, 2017 | Tren Geçti, 2017 | Çağ Geçitleri, 2019 | Hamamname, 2020 | Aile Albümü, 2021 | Devam Ağacı, 2021 | Erkekler Yalnızlıklar, 2021 | Evrak Çantası, 2022 | Işığına Tavşan Olduğum Filmler, 2022 | 995 km, 2023 | Otelde Bulunmuş Kitap, 2024 | Şiirin Eşya Deposu, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Aşkın Cep Defteri Kapak Tasarımı: Pınar Kazma |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 2012 |
Murathan Mungan’ın yeni kitabı çok ilgi görecek. “Yazınca da Geçmiyor”, “Kedi Kapısı”, “Fal Metinleri”, “Bende Kalanlar” ve “Aşkın Cep Defteri” başlıklı beş bölümden oluşan ve bilinen edebi türlerden birine kolay dahil edilemeyecek olan kitapta şiir, öykü, metin ve aforizmalar yer alıyor. Bir deftere yazılabilecek şeyler... Aşk her zaman ardında okunacak bir şeyler bırakır. | İÇİNDEKİLER |
Yazınca da Geçmiyor
Terastaki Havlu
Bilardo Topları
El Yazısı
Kayıp Pena
Kedi Kapısı
Uzun Yol
Uyku
Kedi ve Motosiklet
Kanadının Altında
Fal Metinleri
Puhu için Fal Hikâye
Cam
Bakışma
Aşk ve Fotoğraf
Bende Kalanlar
Bende Kalanlar
Kumsalda İki Çocuk
Three Windows: Sarı-Beyaz-Kırmızı
Karşının Işıkları
Aşkın Cep Defteri
Aşkın Cep Defteri | OKUMA PARÇASI |
Aşkın Cep Defteri’nden, s. 71-72. • Aşk, bin defa. • Kimine hiç, kimine bin defa. • Farklı yaşların ceplerinde unutulmuş, kâğıda dökülen ya da kâğıttan dökülmüş hatıralarıyla, aşk bin defa. • Aşk demek, belki bu sefer olur, demek. • Aşk kendini tekrarlayarak kanıtlar. En çok da sahibine. • Kalbinden emin olmak iyidir. Sahibini sağlamlaştırır. • Aşk öğretir, aynı hataları yinelememen için, ama yine aşk yüzünden yinelersin. • Aşkın insana öğreteceği pek çok şey ve pek az şey vardır. Aşk da hayatın diğer öğretmenleri gibi büyük ölçüde öğrencisine bağlıdır. • Kırk altı yaşında yazmaya başlıyorum bu metni ve yıllar sonra yeniden âşığım, sevgilim yirmi bir yaşında ve aramızda duran zaman hem çok var, hem hiç yok, bir gidip bir gelerek katediyoruz aramızda yaratılmış yeni zamanı. • Bu yaşımda acıyla öğrendiği... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Bedia Ceylan Güzelce, “Aşk bağnazlıktır, her anlamda”, Radikal Kitap Eki, 30 Mart 2012 Hegelciler bilir, bir eser hakkında fikir sahibi olmak için onun tamamına vakıf olmanız gerekmez. İçerisinden seçeceğiniz bazı fragmanlar, onunla ilgili genel bir fikir edinmenizi sağlar. İyi mi kötü mü, eser mi değil mi, üzerine yazmaya değer mi değmez gibi soruların cevaplarını bu şekilde bulabilir ve kana karışmadan önce önleminizi alabilirsiniz. Peki ama eserin kendisi bir fragmansa ve hâlâ bir eserse hangi parçasını alıp incelemeli? Mesela şu cümle dizisine ne dersiniz? “Ey ruh! Geldiysen üç kere göğsümün tahtasına vur! CERN’den haber aldık diyelim buna.” (s. 100) Ne çok şey anlatır bu kısacık metin. Şairin bunu yazana kadarki süre içinde teolojiden ve mistisizmden beslendiğini, modern zaman yazarı olduğunu mesela. Her kim ki bu cümleyi okur, şair Murathan Mungan hakkında bu fikirlere varır veya varmaya yaklaşır... Bu alıntıyı gören, mevzubahis şairin ilelebet... Devamını görmek için bkz. | |
Ayşe Arman, "Bir aşk, birçok aşktan yapılıyor", Hürriyet, 13 Nisan 2012 Geçenlerde gördüm Murathan Mungan’ı Asmalımescit’te... Arkasından koştum, omzunu tuttum, sarıldım, ona dokundum, hayranlığımı belirten bir şeyler söyledim, şimdi hatırlamıyorum ne... Böyle bir derdim, böyle meselem var. Günden güne hayranlık duyduğum insanların sayısı azalıyor... Saygım azalıyor... İnsanlara, yazarlara, adamlara, kadınlara... Neden bilmiyorum... Ya ben büyüyorum ya onlar küçülüyor. Abuklaşıyor her şey, gülünç oluyor, karton oluyor, arkası fos çıkıyor. Çok az şey, gerçekten çok az şey, artık içime değiyor, içime işliyor. Murathan Mungan hâlâ hayranlık duyduğum nadir insanlardan biri. Bugün, sizinle Aşkın Cep Defteri’ndeki en sevdiğim öyküyü mü desem şiiri mi paylaşmak istiyorum, adı ‘Terastaki Havlu’. İlk okuduğumda da çarptı... Her okuduğumda çarpıyor... Bir insan, aynı cinsten birine dokunmayı istediğini, bu isteğinden ürküp n... Devamını görmek için bkz. | |
Elif Aktuğ, "Aşk kağıda yazılmıyor", Akşam Gazetesi, 24 Mart 2012 Anne ve babasının evlilik yıldönümünü bahçede mumlar yakarak kutlayan ve onları sevgiyle anan bir adamdan daha romantik birini tanıdınız mı? Ben tanımadım. Murathan Mungan kadar naif, nazik, romantik ve aşkın yakıştığı bir adam daha görmedim. Aşkla alakalı notlar tutmuş, ilk defa da kendi için yazmış. Ne kadar samimi ve ne kadar açık olduğunu göreceksiniz Aşkın Cep Defteri'ni okuduğunuzda. Bir gazeteci olarak onu tanımanın verdiği büyük hazzın dışında bir 'aşık' olarak onu çok daha önce tanımıştım zaten. Tıpkı herkes gibi, hepimiz gibi. 'Olmasa Mektubun'u dinleyip ağladığımı hatırlıyorum, tarihi ya da kimin için ağladığımı değil. Hatta ortada bir mektup bile olmadığına yemin edebilirim! Bu sahne acaba kaç kez yaşanmıştır, fonda Murathan Mungan müziği; ya ayrılıklar kutsanmıştır (öyle ya Murathan Mungan'la yolu kesişenler aşkı lanetlemezler) ya da yeni başlayan aşkla beraber ... Devamını görmek için bkz. | |
|