| ISBN13 978-975-342-665-7 | 13x19,5 cm, 296 s. |
Liste fiyatı: 238.00 TL İndirimli fiyatı: 190.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":238.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"639","item_name":"Kadından Kentler","discount":47.60,"price":238.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Mahmud ile Yezida, 1980 | Osmanlıya dair Hikâyat, 1981 | Taziye, 1982 | Kum Saati, 1984 | Son Istanbul, 1985 | Sahtiyan, 1985 | Cenk Hikâyeleri, 1986 | Kırk Oda, 1987 | Lal Masallar, 1989 | Eski 45'likler, 1989 | Yaz Sinemaları, 1989 | Mırıldandıklarım, 1990 | Yaz Geçer, 1992 | Geyikler Lanetler, 1992 | Yaz Geçer - Özel Basım, 1992 | Oda, Poster ve Şeylerin Kederi, 1993 | Omayra, 1993 | Bir Garip Orhan Veli, 1993 | Kaf Dağının Önü, 1994 | Metal, 1994 | Ressamın İkinci Sözleşmesi, 1996 | Murathan ' 95, 1996 | Li Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusunda, 1996 | Başkalarının Gecesi, 1997 | Paranın Cinleri, 1997 | Başkasının Hayatı, 1997 | Dört Kişilik Bahçe, 1997 | Mürekkep Balığı, 1997 | Dağınık Yatak, 1997 | Oyunlar İntiharlar Şarkılar, 1997 | Metinler Kitabı, 1998 | Üç Aynalı Kırk Oda, 1999 | Doğduğum Yüzyıla Veda, 1999 | Meskalin, 2000 | 13+1, 2000 | Erkekler İçin Divan, 2001 | Soğuk Büfe, 2001 | Çocuklar ve Büyükleri, 2001 | Yüksek Topuklar, 2002 | 7 Mühür, 2002 | Timsah Sokak Şiirleri, 2003 | Yazıhane, 2003 | Yabancı Hayvanlar, 2003 | Erkeklerin Hikâyeleri, 2004 | Eteğimdeki Taşlar, 2004 | Çador, 2004 | Kadınlığın 21 Hikâyesi, 2004 | Bir Kutu Daha, 2004 | Beşpeşe, 2004 | Elli Parça, 2005 | Söz Vermiş Şarkılar, 2006 | Büyümenin Türkçe Tarihi, 2007 | Kâğıt Taş Kumaş, 2007 | Yedi Kapılı Kırk Oda, 2007 | Kullanılmış Biletler, 2007 | Dağ, 2007 | Eldivenler, hikâyeler, 2009 | Bazı Yazlar Uzaktan Geçer, 2009 | Hayat Atölyesi, 2009 | İkinci Hayvan, 2010 | Gelecek, 2010 | 227 Sayfa, 2010 | Stüdyo Kayıtları, 2011 | Kibrit Çöpleri, 2011 | Şairin Romanı, 2011 | Şairin Romanı - Ciltli, 2011 | Doğu Sarayı, 2012 | Aşkın Cep Defteri, 2012 | Bir Dersim Hikâyesi, 2012 | Tuğla, 2012 | Mutfak, 2013 | 189 Sayfa, 2014 | Mezopotamya Üçlemesi, 2014 | Merhaba Asker, 2014 | Kadınlar Arasında, 2014 | İskambil Destesi, 2014 | Harita Metod Defteri, 2015 | Güne Söylediklerim, 2015 | Solak Defterler, 2016 | Aşk İçin Ne Yazdıysam, 2016 | küre, 2016 | Dokuz Anahtarlı Kırk Oda , 2017 | Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri, 2017 | Tren Geçti, 2017 | Çağ Geçitleri, 2019 | Hamamname, 2020 | Aile Albümü, 2021 | Devam Ağacı, 2021 | Erkekler Yalnızlıklar, 2021 | Evrak Çantası, 2022 | Işığına Tavşan Olduğum Filmler, 2022 | 995 km, 2023 | Otelde Bulunmuş Kitap, 2024 | Şiirin Eşya Deposu, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Kadından Kentler INFO IN ENGLISH | |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 2008 | 10. Basım: Ağustos 2024 |
Kadından Kentler, Murathan Mungan’ın 16 kentte geçen 16 hikâyeden oluşan yeni kitabı. Alsancak İskelesi, overlok, asker bavulu, Nurhayat, Adana Seyhan Oteli, dansöz kıyafeti, Emine, burma bilezik, Maşatlık, tahta basamaklar, Sevgi, boşanmak, beyaz şarap, eski Mudanya yolu, Esme, Rumlardan kalma ev, tütün ilacı, çinko kevgir, taşlığa vuran ay, Şengül, Yeşilırmak, çay bahçesi, Yetiştirme Yurdu, Nihal, Ankara İl Radyosu, Cebeci, Goralı Sandviç, Tansel Plak, Nazan, Sinop Kalesi, kuğu biblo, çeyiz, Yıldız, Kanat Turizm, mola yeri, Çanakkaleli Perihan, Meltem, Cacabey Camii, ilk tayin, saat kulesi, rüzgârgülü, Tülay, Erzurum dağları da kar ile boran, Yakutiye Medresesi, iki bavul, Fotoğrafçı Aram, Suna, Diyarbakır surları, terörle mücadele, Küçe Sofrası, Hâkimehanım, Aslı, Lüks Terzi, Foto Zafer, Taş Sinema, Nebahat Abla, sundurma, elma-armut kuruları, zehir sağmak, Asiye, Pozcu Mahallesi, sabahın beşi, yazlık bahçe, Zozan, Esenler Otogarı. | OKUMA PARÇASI |
izmir Sabahın bu erken saatinde İzmir bambaşka görünüyordu gözüne. Nurhayat, Ömer Çavuş Kahvesi'nde oturduğu masada birdenbire her şeyi yeniden gözden geçirmesi gerektiğini hissetti. Emin olmak ne demekti? Bir kadın ne zaman emin olurdu? Cuma günü onu istemeye geleceklerdi ve Nurhayat şimdi bu evliliği isteyip istemediğinden emin değildi. adana Havalandırma serinliğinin dışarıyı unutturduğu otelin kapısına çıktıklarında vahşi Adana sıcağı yüzlerine olanca acımasızlığıyla çarparken, Emine için gün çoktan bitmişti aslında. Bir başkasının filminde konuk oyuncu olduğunu bilmenin ısmarlama adımlarıyla Gülsüm'ün ardı sıra basamakları indi. Kapıda onları bekleyen son model Mercedes'in içinden fırlayan şoför, gösterişli bir saygıyla eğilip kapıları açtı. Üniformalı değildi ama hareketleri üniformalı gibiydi. Beyaz gömleği son düğmesine kadar iliklenmiş, koyu renk boyunbağı bağlamıştı; gömleğinin kısa kollu olmasından başka havayı hafifletecek bir şey yoktu üstünde. ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Hande Öğüt, “Kadınların negatif ortaklığı”, Radikal Kitap Eki, 11 Nisan 2008 "Acının yerini biliyor muyuz, yani neremizin acıdığını bildiğimizde onun bu odanın iki duvarından ve yerden ne mesafede olduğunu biliyor muyuz?" Acı çeken beden için, inşa edilmiş mekânın önemli olduğu fikrini sorgulayan Wittgenstein'ın sorusunu aklımdan çıkarmadan okudum hikâyeleri... Acının bedenden ve mekândan soyutlanması mümkün müdür, mesafesi ölçülür, ikame edilir bir duygudurumu mudur bu? Acının, kederin, yasın tuğlalarıyla örülmüş bir hayatı nereye inşa eder bir kadın? Dar alanı zorlayan bir yetim zaman dilimine mi? Dilce susup bedenle konuşarak, seslerden yüzler hayal ederek, bir kabuğun ardına, dile dökülmeyenin tenhalığına mı? Hayatı hakkındaki karanlık sözleri, yorgun, kirli ve umutsuz maziyi, acı çekecek yerlerini yok etmeden acıyla baş eden bir iç bilgisini temize çekebilir mi kadınlar, yeni bir iklime, başka bir kente kaçarak? Mekânı değil zamanı özleyen ama geçmişini ve şimdi... Devamını görmek için bkz. | |
Asuman Kafaoğlu Büke, "Kadından Kentler", Dünya Kitap Eki, 2 Mayıs 2008 Genelde öykü kitapları üzerine bir sayfalık bir makale yazmak hiç kolay değildir. Hem bir çok öykünün ortak yönlerinden, hem de ayrı ayrı öykülerin her birinden söz etmek gerekir; ayrıca bir de yazının bütünlüğünün dağılmaması beklenir. Roman eleştirilerinde doğal olarak toparlayan, öyküler söz konusu olduğunda aynı işlevi görmez çünkü roman konusunda bütünlüğü konu ve kurgu doğal olarak verirler. Bu nedenlerden dolayı çok ender olarak öykü kitapları edebiyat dergilerinde yer alırlar. Genelde herkesin göz bebeği romanlardır. Şiir ve öykü ise –bir bakıma– göz ardı edilen üvey evlatlarıdır edebiyat dergilerinin. Elbette bu genellemelerin dışında kalan çok sayıda öykü kitabı da yayımlanıyor her yıl, bunlardan biri de Murathan Mungan’ın geçtiğimiz günlerde çıkan Kadından Kentler adlı öykü kitabı. Kitap her şeyden önce çok sevilen bir yazara ait olduğu için tüm edebiyat dergilerinden ... Devamını görmek için bkz. | |
Füsun Akatlı, “Kadına taşradan bakmak”, Milliyet Kitap Eki, 14 Mayıs 2008 Murathan Mungan, şiirden tiyatroya, öyküden denemeye farklı edebiyat türlerinde ürün veren, yeteneği/ yaratıcılığı sınırlandırmalara gelmeyen, hem üretken hem de niteliği hiçbir zaman niceliğe feda etmeyen seçilmişlerindendir Türk edebiyatının. ‘İlham’dan yana hiçbir sıkıntısı olmadığı, yapıtlarına bakıldığında aşikâr olur. Ama yine de işi ‘ilham’la bitirivermek kolaylığına kaçmayan bir yazardır. ‘Dersini çalışan’ biridir o. ‘Murathan Mungan’ı, derin derin kazarak, ince ince işleyerek oluşturmuş, var etmiş, kendinin mimarı denebilecek biri. Kendini var etmek, elbette her sanatçının birincil kaygısıdır; öyle olmalıdır. Bununla yetinmek de mümkün ve hatta pekâlâ yeterli olabilir. Ne var ki, Mungan’ın edebiyatımızdaki izini sürdüğünüzde, onun ‘yetingen’ biri olmadığını hemen anlarsınız. Bir ‘okur’ oluşturma, oluşmuş okuru alıştırma, besleme gibi misyonlar da üstlendiğini düşünüyorum ben onun.... Devamını görmek için bkz. | |
Müjgân Halis, “Diyarbakır surları batı ile doğu arasında yükseliyor”, Sabah, 1 Haziran 2008 Murathan Mungan arka sokaklarını ve koyu yeşilini sevdiği Diyarbakır'da okurlarıyla buluştu. Yazarın Diyarbakır'ı anlattığı hikâyesindeki gazeteci Aslı'nın hayalini de yanımıza alarak, Türkiye'nin vicdanı olan kenti, Mungan'ın çocukluğunun gölgesinde dinledik. Murathan Mungan'ın son kitabı Kadından Kentler'de anlattığı 16 kentten biri Diyarbakır. Kitaptaki 'Diyarbakır Surlarında' öyküsü, daha önce defalarca Diyarbakır'a giden, kentin en karanlık yıllarında oraya yerleşmeyi düşünen gazeteci Aslı ile işkenceci bir polisin karısı olan çocukluk arkadaşı Birsen'in, 'Türkiye'nin vicdanı' olan o kentte yıllar sonra karşılaşmalarını anlatır. İçindeki kadın hikâyelerinin gerçekliği bir yana Aslı'nın yaşamıyla neredeyse birebir olan yaşantım nedeniyle, benim için fazladan önemli bir kitap oldu Kadından Kentler. Aslı sanki bendim. O da benim gibi bir gazetenin hafta so... Devamını görmek için bkz. | |
Tamer Kütükçü, "Kadınların Sessizlikler İçinde Sesi: Kadından Kentler", Varlık, Ocak 2009 Kadına dönük edebiyatın (feminist edebiyat?) ortaya çıkışındaki temel itki, mevcut yazınsal ürünlerin kadın özneyi layıkıyla temsil edemediği düşüncesidir. Bu nedenledir ki kadına odaklı metinler üretmeyi hedefleyen yazarların öncelikli çabaları, kadın özneye ait –halihazırdaki ürünler içinde yeterince temsil olanağı bulamamışyaşam alanlarını, türlü anlatım stratejileri üzerinden, anlatılara dâhil edebilmek üzerine yoğunlaşır. Bununla beraber, kadına dönük bu metinlerde söz konusu “kadın özne aidiyetli” alanların hangi anlatım stratejilerine bağlı olarak, ne şekilde yapılandırıldıkları, bizde feminist kurama ilgi duyan incelemeciler de dahil olmak üzere, eleştirmenlerin nedense pek fazla ilgisini çekmemiştir. Murathan Mungan’ın pekâlâ bu bağlamda değerlendirilebilecek eseri Kadından Kentler adlı öykü kitabının da aynı hak edilmemiş ilgisizlikten nasibini aldığını söy... Devamını görmek için bkz. | |
|