| ISBN13 978-605-316-082-3 | 13x19,5 cm, 336 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 268.00 TL İndirimli fiyatı: 120.60 TL İndirim oranı: %55 {"value":268.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11263","item_name":"Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri","discount":147.40,"price":268.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Mahmud ile Yezida, 1980 | Osmanlıya dair Hikâyat, 1981 | Taziye, 1982 | Kum Saati, 1984 | Son Istanbul, 1985 | Sahtiyan, 1985 | Cenk Hikâyeleri, 1986 | Kırk Oda, 1987 | Lal Masallar, 1989 | Eski 45'likler, 1989 | Yaz Sinemaları, 1989 | Mırıldandıklarım, 1990 | Yaz Geçer, 1992 | Geyikler Lanetler, 1992 | Yaz Geçer - Özel Basım, 1992 | Oda, Poster ve Şeylerin Kederi, 1993 | Omayra, 1993 | Bir Garip Orhan Veli, 1993 | Kaf Dağının Önü, 1994 | Metal, 1994 | Ressamın İkinci Sözleşmesi, 1996 | Murathan ' 95, 1996 | Li Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusunda, 1996 | Başkalarının Gecesi, 1997 | Paranın Cinleri, 1997 | Başkasının Hayatı, 1997 | Dört Kişilik Bahçe, 1997 | Mürekkep Balığı, 1997 | Dağınık Yatak, 1997 | Oyunlar İntiharlar Şarkılar, 1997 | Metinler Kitabı, 1998 | Üç Aynalı Kırk Oda, 1999 | Doğduğum Yüzyıla Veda, 1999 | Meskalin, 2000 | 13+1, 2000 | Erkekler İçin Divan, 2001 | Soğuk Büfe, 2001 | Çocuklar ve Büyükleri, 2001 | Yüksek Topuklar, 2002 | 7 Mühür, 2002 | Timsah Sokak Şiirleri, 2003 | Yazıhane, 2003 | Yabancı Hayvanlar, 2003 | Erkeklerin Hikâyeleri, 2004 | Eteğimdeki Taşlar, 2004 | Çador, 2004 | Kadınlığın 21 Hikâyesi, 2004 | Bir Kutu Daha, 2004 | Beşpeşe, 2004 | Elli Parça, 2005 | Söz Vermiş Şarkılar, 2006 | Büyümenin Türkçe Tarihi, 2007 | Kâğıt Taş Kumaş, 2007 | Yedi Kapılı Kırk Oda, 2007 | Kullanılmış Biletler, 2007 | Dağ, 2007 | Kadından Kentler, 2008 | Eldivenler, hikâyeler, 2009 | Bazı Yazlar Uzaktan Geçer, 2009 | Hayat Atölyesi, 2009 | İkinci Hayvan, 2010 | Gelecek, 2010 | 227 Sayfa, 2010 | Stüdyo Kayıtları, 2011 | Kibrit Çöpleri, 2011 | Şairin Romanı, 2011 | Şairin Romanı - Ciltli, 2011 | Doğu Sarayı, 2012 | Aşkın Cep Defteri, 2012 | Bir Dersim Hikâyesi, 2012 | Tuğla, 2012 | Mutfak, 2013 | 189 Sayfa, 2014 | Mezopotamya Üçlemesi, 2014 | Merhaba Asker, 2014 | Kadınlar Arasında, 2014 | İskambil Destesi, 2014 | Harita Metod Defteri, 2015 | Güne Söylediklerim, 2015 | Solak Defterler, 2016 | Aşk İçin Ne Yazdıysam, 2016 | küre, 2016 | Dokuz Anahtarlı Kırk Oda , 2017 | Tren Geçti, 2017 | Çağ Geçitleri, 2019 | Hamamname, 2020 | Aile Albümü, 2021 | Devam Ağacı, 2021 | Erkekler Yalnızlıklar, 2021 | Evrak Çantası, 2022 | Işığına Tavşan Olduğum Filmler, 2022 | 995 km, 2023 | Otelde Bulunmuş Kitap, 2024 | Şiirin Eşya Deposu, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle Yayıma Hazırlayan: Eylem Can Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 2017 |
Aralarındaki akrabalık ilişkisini güçlendirmek için aynı anda yayımlanan hem vapur odaklı öykülerden oluşan Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri hem tren odaklı öykülerden oluşan Tren Geçti adlı seçkilerle edebiyat tarihimizin içinden vapur ve trenle geçerek yolculuk yapalım istedim. Umarım bu yolculukların sonunda kitaptan, iskeleden ya da istasyondan hoşnut ayrılmış olursunuz. — Murathan Mungan | İÇİNDEKİLER |
Murathan Mungan: Dalgalar Sait Faik: Projektörcü Ziya Osman Saba: Neveser Selim İleri: Elveda Güzelhisar Leylâ Erbil: Vapur Sevim Burak: Bremen Vaporu Oktay Akbal: Hey Vapurlar, Trenler Sabahattin Ali: Portakal Halikarnas Balıkçısı: Ateşçi Süleyman Cemil Kavukçu: Gemiler de Ağlarmış Zeyyat Selimoğlu: Gemiye Gelen Bayan Erhan Bener: Uhuvvet’in Kaptanı Ferit Edgü: Bir Gemide Demir Özlü: Gemide Murat Yalçın: Hat:Taaa... Behçet Çelik: Canberra Gemisi Haldun Taner: Bir Motorda Dört Kişi Fatma Ülke Aren: Alabora Naim Tirali: Vapur Şükran Kurdakul: Vapurda Samim Kocagöz: Vapurdaki Kız Sait Faik: Mavnalar Adnan Özyalçıner: Ada Yolcuları Onur Caymaz: Veda Vapurları Şiir Erkök: Deniz Gibi Yalçın Tosun: Homoeroticus Karin Karakaşlı: Teğmen Ali İhsan Kalmaz’ın Hikâyesi Murat Gülsoy: Kuşku Melisa Kesmez: Domates Tohumları Türker Ayyıldız: Vapurlara Küsmek Özlem Akıncı: Vapurun Getirdiği Gece Memet Baydur: Bir Hayalet Hikâyesi Cemil Kavukçu: Yolcu Ömer Ayhan: Kansız Bora Abdo: Ben Gizlidir Bora Abdo: Muayyen Bir Rotaya Dönmek Halikarnas Balıkçısı: Cennet Gemisi Öykülerin Künyeleri | OKUMA PARÇASI |
Murathan Mungan, Dalgalar, s. 9-11 Dünyanın sözlü ve yazılı anlatı tarihinde çeşitli deniz yolculuklarını, gemiler, kadırgalar, kalyonlarla alınan yolları, fırtınalı denizlerde yaşananları, her çeşit güçlüğe kahramanca göğüs geren deniz insanlarını anlatan hikâyelerin başlangıç tarihini ne kadar geriye götürebiliriz? İlk ağızda Nuh’un Gemisi, Yunus peygamberin hikâyesi, Odysseus’un yolculuğu, tekinsiz kuzey denizlerini anlatan İskandinav destanları, denizkızı efsaneleri işaretlenebilir elbet. Dünyanın dört bucağından toplanan define sandıklarındaki korsan maceralarından ıssız adaya düşenlerin güçlüklerle dolu hayatta kalma mücadelelerini anlatan hikâyelere kadar hepsine yeniden bakılabilir. Bu konudaki zihinsel yolculuğumuz geçmişten günümüze su üstünde epey bir çalkalandıktan sonra modern çağın dev yolcu gemilerine, transatlantik yolculuklarına gelebilir. Robinson Crusoe’dan Moby Dick’in Ahab’ına, Dr. Moreau’nun Adası’nın Prendick’ine varana d... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emek Erez, "Tren geçti, vapur kalktı: Hikâyeler kaldı", Edebiyat Haber, 8 Mayıs 2017 İstasyonlar veya iskeleler garip bir hüzün verir bana. Kafamda bu yerler biraz da hüzün mekânları olarak belirir. Belki de öyle değildir ben uyduruyorumdur bilemedim şimdi. Lisede sosyoloji öğretmeni yığın nedir bir örnek verebilecek olan var mı diye sorduğunda, elimi istekle kaldırıp; “istasyonlarda, iskelelerde, duraklarda bekleyen insanlar yığınları teşkil eder” deyiverdiğimi hatırlıyorum. Hocanın cevabı pek beğendiğini de söyleyeyim ukalaca. Yığın, insanların bir arada olduğu ilişkisiz kalabalıklar olarak tanımlanabilir sanıyorum. Şimdi düşündüğümde ise yukarıdaki cevabımı yanlış buluyorum. Bu istasyon kalabalıklarının paylaştığı bir şeyler var çünkü belki bana özgü olmayan o hüzün veya geride birisini bırakmak ya da uzakta birine kavuşmak hissi. Trende, vapurda, otobüste yaşanan herhangi bir aksaklıkta aynı anda “cık cık” diyerek tepki göstermek veya göz göze gelip gülümsem... Devamını görmek için bkz. | |
Cem Erciyes, "Projektörcü ve vapur yolcuları", Gazete Duvar, 15 Mayıs 2017 Projektörcünün yanına doğru ilerledi. Projektörcünün üstünde kolları boşta sarkan eski bir muşamba vardı. Sırtı kamburlaşmıştı. Yanına sokulan adama başını çevirip baktı. Yüzünü tekrar projektörün şimdi yalnız münkesir, müstakim ve muvazi hatlardan başka bir şey göstermeyen ışığına çevirdiği zaman, kendisine laf söylenebilir bir adam yüzü görmüş zannettirecek bir halle: “Müthiş yağmur,” dedi. Murathan Mungan’ın hazırladığı Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri adlı hikaye seçkisi, tabii ki Sait Faik’in bir öyküsüyle, Projektörcü ile açılıyor. Yazarları, içeriği, teması ve hazırlayanı ile çok çekici bir kitap bu. Vapur öyküleriyle aynı zamanda bir de tren öykülerinden oluşan Tren Geçti’yi çıkarttı Murathan Mungan. Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri, çoğunluğu İstanbul’un şehir hatları vapurlarında geçen, ama ciddi oranda da büyük vapur ... Devamını görmek için bkz. | |
Halim Şafak, "Ey! Vapurlar trenler!", Gazete Duvar, 8 Haziran 2017 Uygarlık ve teknoloji ile açıklanmaları mümkün şeylerse de oluşturdukları kültürden dolayı her ikisini de insani olan içinde de değerlendirmek gerekiyor. Kuşkusuz vapuru doğrudan denizle açıklayabileceğimiz gibi başka kıyılara etkisini geçerek doğrudan İstanbul ve onun etrafıyla ilgili bir durum olarak da kabul edebiliriz. Tren ise uygarlık için dünyanın içlerine doğru demir raylarla yollar açmışsa da onun da özellikle yoksullar üstünden oluşturduğunun büyük bir birikim olduğu söylenebilir. Belki tren deyince en azından bizim memleket için şehir içi ulaşım sağlayan metro gibi şeyleri geçerek ama Karaköy’ü Beyoğlu’na bağlayanı atlamadan bir değerlendirme yapmak gerekebilir. İstanbul’da memleket ahalisi Kadıköy’de, Üsküdar’da, Eminönü’nde, Karaköy’de vapurlara inip binerken ahalinin epeyi bir yoksulu da memleketin ücra bir köşesinden bindiği trenden Haydarpaşa garında inmiştir. Bu gidip gelm... Devamını görmek için bkz. | |
|