 | ISBN13 978-975-342-627-5 | 13X19,5 cm, 336 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 348.00 TL İndirimli fiyatı: 208.80 TL İndirim oranı: %40 {"value":348.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"630","item_name":"Yedi Kapılı Kırk Oda","discount":139.20,"price":348.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Mahmud ile Yezida, 1980 | Osmanlıya dair Hikâyat, 1981 | Taziye, 1982 | Kum Saati, 1984 | Son Istanbul, 1985 | Sahtiyan, 1985 | Cenk Hikâyeleri, 1986 | Kırk Oda, 1987 | Lal Masallar, 1989 | Eski 45'likler, 1989 | Yaz Sinemaları, 1989 | Mırıldandıklarım, 1990 | Yaz Geçer, 1992 | Geyikler Lanetler, 1992 | Yaz Geçer - Özel Basım, 1992 | Oda, Poster ve Şeylerin Kederi, 1993 | Omayra, 1993 | Bir Garip Orhan Veli, 1993 | Kaf Dağının Önü, 1994 | Metal, 1994 | Ressamın İkinci Sözleşmesi, 1996 | Murathan ' 95, 1996 | Li Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusunda, 1996 | Başkalarının Gecesi, 1997 | Oyunlar İntiharlar Şarkılar, 1997 | Paranın Cinleri, 1997 | Başkasının Hayatı, 1997 | Dört Kişilik Bahçe, 1997 | Mürekkep Balığı, 1997 | Dağınık Yatak, 1997 | Metinler Kitabı, 1998 | Üç Aynalı Kırk Oda, 1999 | Doğduğum Yüzyıla Veda, 1999 | Meskalin, 2000 | 13+1, 2000 | Erkekler İçin Divan, 2001 | Soğuk Büfe, 2001 | Çocuklar ve Büyükleri, 2001 | Yüksek Topuklar, 2002 | 7 Mühür, 2002 | Timsah Sokak Şiirleri, 2003 | Yazıhane, 2003 | Yabancı Hayvanlar, 2003 | Erkeklerin Hikâyeleri, 2004 | Eteğimdeki Taşlar, 2004 | Çador, 2004 | Kadınlığın 21 Hikâyesi, 2004 | Bir Kutu Daha, 2004 | Beşpeşe, 2004 | Elli Parça, 2005 | Söz Vermiş Şarkılar, 2006 | Büyümenin Türkçe Tarihi, 2007 | Kâğıt Taş Kumaş, 2007 | Kullanılmış Biletler, 2007 | Dağ, 2007 | Kadından Kentler, 2008 | Eldivenler, hikâyeler, 2009 | Bazı Yazlar Uzaktan Geçer, 2009 | Hayat Atölyesi, 2009 | İkinci Hayvan, 2010 | Gelecek, 2010 | 227 Sayfa, 2010 | Şairin Romanı, 2011 | Stüdyo Kayıtları, 2011 | Kibrit Çöpleri, 2011 | Şairin Romanı - Ciltli, 2011 | Doğu Sarayı, 2012 | Aşkın Cep Defteri, 2012 | Bir Dersim Hikâyesi, 2012 | Tuğla, 2012 | Mutfak, 2013 | 189 Sayfa, 2014 | Mezopotamya Üçlemesi, 2014 | Merhaba Asker, 2014 | Kadınlar Arasında, 2014 | İskambil Destesi, 2014 | Harita Metod Defteri, 2015 | Güne Söylediklerim, 2015 | Solak Defterler, 2016 | Aşk İçin Ne Yazdıysam, 2016 | küre, 2016 | Dokuz Anahtarlı Kırk Oda , 2017 | Edebiyat Seferleri İçin Vapur Tarifeleri, 2017 | Tren Geçti, 2017 | Çağ Geçitleri, 2019 | Hamamname, 2020 | Aile Albümü, 2021 | Devam Ağacı, 2021 | Erkekler Yalnızlıklar, 2021 | Evrak Çantası, 2022 | Işığına Tavşan Olduğum Filmler, 2022 | 995 km, 2023 | Otelde Bulunmuş Kitap, 2024 | Şiirin Eşya Deposu, 2024 | Gençlik... Gençlik..., 2025 |
| Armağan2. Basım Liste Fiyatı: 405.00 TL yerine armağan |
Diğer kampanyalar için |  |
|
| | Yedi Kapılı Kırk Oda Kapak Resmi: Mehmet Güleryüz Kapak Tasarımı: Emine Bora Resim Diası: Rıdvan Bayramoğlu |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2007 | 5. Basım: Aralık 2024 |
Murathan Mungan'ın Kırk Oda kitabı ilk kez 1987'de yayımlanmıştı. Yazar daha o sıralar, zaman içinde kırk öyküden oluşacak bir büyük toplama çalıştığını söylüyordu. 1999'da Üç Aynalı Kırk Oda, ilk kitaptan tam yirmi yıl sonra şimdi de Yedi Kapılı Kırk Oda geldi. Kitapta yedi öykü yer alıyor: "Dumrul ile Azrail", "Kan Kalesi", "Robenson ile Cruose", "Mavisakal", "Hamlet ile Hitler", "Wagner Körfezi", "Güvercin Gömleği". Varoluşun, kendini var etmenin yedi kapısına işaret etmeyi, giz düşürmeyi amaçlayan bu öyküler, Murathan Mungan'ın sadık okurlarını sevindirecek izlerle dolu.  | OKUMA PARÇASI |
Kan Kalesi, Birinci Levha, s. 55-59. Bir kale, bir ırmak, bir bıçak. Başlangıçta elimizde bunlar vardı. Başka başka kişiler tarafından çizilip birbiriyle ilişkisiz biçimde bir araya getirilmiş bir resmin içinde birbirine uzak, hatta küs duran bir kale, bir ırmak, bir bıçak. Oysa kale oradaydı, ırmak onun eteklerinde, bıçak da içinde. Bir gece önce öldürülmüş olan kale beyinin göğsünde ilk saplandığındaki gibi dimdik... Biz bunu söyleyene kadar günler geçti; haftalar, aylar. Ertesi gün kale beyinin hekimi gündüz gözüyle beyin ölüsünü inceler, sonra kaldırılıp defnedilir, bilinmeyen katili bulunana kadar toprağın altına, bulunduktan sonra da Allahın yanına emanet edilir sanılıyordu. Öyle olmadı. Ölü kaldırılamadı. Babasının kanı sabaha kadar akacak sanıldı. Kan dinecek sanıldı. Kan dinmediği için ölü kaldırılamıyordu. Bir ölüden bu kadar çok kanın akmasını kimsenin aklı almıyordu. Katili bulunmadan dinmeyecek kan, denildi. Bıçak ilk darbenin ışıltısıyla parlayıp duruyordu saplandığı göğsün üstünde. Kale burcuna dikilmiş kararlı bir bayrak gibi. Kan kalesi kalenin adıydı. Ya da kalenin adı, Kan kalesi kaldı. Yüksek doruklu geçitvermez bir dağın tepesindeydi; zaptedilmezliğinden ötürü mü bir efsane olmuştu, yoksa efsanesi mi zaptedilmezliğine inandırmıştı insanları; kelimelerden sonra bunu anlamak güçtür. Kelimeler dünyayı değiştirir. Kelimelere emanet edilen dünya değişir. Dört direkli taht. Di... Devamını görmek için bkz. |  |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Zeynep Sırma, “Postmodern hikâyeler: Bu kitabı kalemsiz okumayın!”, Milliyet Kitap Eki, Ekim 2007 Sadık Murathan Mungan okurları için 2007 oldukça verimli geçiyor. Şöyle ki, ilk önce yazarlarının Kağıt, Taş, Kumaş adlı oyun kitabını okudular. Sonra, sinema yazılarından oluşan Kullanılmış Biletler’ini. Ardından Büyümenin Türkçe Tarihi’ni. Ve şimdi de Yedi Kapılı Kırk Oda. Bizden söylemesi, ufukta bir de şiir kitabı var! Modern edebiyatın postmodern okumaları. Yedi Kapılı Kırk Oda için söylenebilecek ilk şey bu. Yedi Kapılı Kırk Oda, adı üstünde yedi hikâyeden –"Dumrul ile Azrail", "Kan Kalesi", "Robinson ile Crusoe", "Hamlet ile Hitler", "Wagner Körfezi", "Güvercin Gömleği"– oluşuyor. Bu da söylenebilecek ikinci şey. Üçüncü olarak ise, Yedi Kapılı Kırk Oda’nın, bundan yirmi yıl önce, 1987'de yayımlanan ilk Kırk Oda’dan oldukça farklı bir yerde durduğu. Şöyle ki, Doğu ve Batı ekseninde gelişen (ya da Doğu'yla Batı'yı birleştiren) hikâyeler anlatan, yaşadığını yazan bir Murathan Mungan yok. Artık, "Ben bir yazarım! Hayır bu öykünün yazarı değilim, yanlış anlaşılmasın, ben de sizler gibi burada bir konuğum yalnızca. Bunu bir edebiyat şakası, üslup şirinliği olarak yaşamayacak kadar görmüş geçirmiş, hatta bu çeşit numaralardan sıkılmış biriyim;" diyen bir Murathan Mungan var. Bir zihin oyunu Hayatımızın bir zihin oyunu olduğunu söylüyor. Yaşadıklarımı... Devamını görmek için bkz. |  |
|