| ISBN13 978-975-342-253-6 | 13x19,5 cm, 128 s. |
Liste fiyatı: 136.00 TL İndirimli fiyatı: 108.80 TL İndirim oranı: %20 {"value":136.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"691","item_name":"Fotokopiler","discount":27.20,"price":136.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Görme Biçimleri, 1978 | G., 1984 | Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü, 1987 | O Ana Adanmış, 1988 | Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı, 1989 | Düğüne, 1996 | 2000 Yılında 25 Yaşına Basacak Olan Yunus, 1997 | Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar, 1999 | Kral, 2001 | Buluştuğumuz Yer Burası, 2006 | A'dan X'e, 2008 | Kıymetini Bil Herşeyin, 2009 | Bento’nun Eskiz Defteri, 2012 | Uçuşan Etekler, 2014 | Bir Fotoğrafı Anlamak, 2015 | İstanbul'dan Gelen Telefon, 2016 | Hoşbeş, 2016 | Sanatla Direniş, 2017 | Portreler (sert kapak), 2018 | Yedinci Adam, 2018 | Portreler (karton kapak), 2018 | Manzaralar (karton kapak), 2019 | Manzaralar (sert kapak), 2019 | Top Sende, 2020 | Yaranın Sayfaları, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Fotokopiler izler, yazılar Özgün adı: Photocopies Çeviri: Cevat Çapan Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Emine Bora Kapak Deseni: Abidin Dino |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Temmuz 1997 | 6. Basım: Haziran 2024 |
Bir hayatı oluşturan her şey; siyasetin, iktisadın ve tarihin ötesinde, belki de berisinde, hayatlarımızı yaşanmış, yaşanılır kılan küçücük şeyler; günlerimizi ören, bizleri var kılan detaylar... İşte bunların kaydını tutmuş John Berger. Sözcüklerle çıkardığı bu "fotokopi"lerde kendisinde sevgi dolu bir iz bırakmış kişileri anlatıyor: Bir yabancıya uydurduğu masallarda yaşayan Kathleen'i; hayatının son göçünü Le Corbusier'nin tasarladığı evden yapan André'yi; "Yeni tasarım, şaşırmak!" diyen Cartier-Bresson'u; bütün kısraklarına aynı adı veren Théophile'i; anlaşılmaz biçimde akıcı ve güzel resimleriyle Abidin Dino'yu; dağlarda bile mizah duygusunu kaybetmeyen Subcomandante Marcos'u... Ve yavaş yavaş, hiç bir araya gelmez sanacağınız bu insanları Berger'ın kaleminden tanırken, yazarın istemeden eleverdiği otoportresi de belirmeye başlıyor gözlerinizin önünde. | İÇİNDEKİLER |
1 Erik Ağacının Yanında Duran Kadınla Adam 2 Kucağı Köpekli Kadın 3 Omagh Yolcusu 4 Lacoste Kazaklı Adam 5 Bebek Arabalı Yaşlı Kadın 6 Eli Çenesinde Bir Genç Kadın 7 Tek Parça Deri Giysisi ve Başında Kaskıyla Kımıldamadan Duran Bir Adam 8 Bir Kayanın Altındaki İki Köpek 9 Le Corbusier'nin Tasarladığı Bir Ev 10 Bisikletli Kadın 11 Metroda Dilenen Bir Adam 12 Otların Üzerine Bırakılan Sayfalar 13 139. Mezmur 14 Sokak Tiyatrosu 15 Bir Bardakta Bir Demet Çiçek 16 Kaldırımda Güreşe Tutuşmuş İki Erkek Figürü 17 Atının Gemini Tutan Bir Adam 18 Sifnos Adası 19 Bir Ampulün Resmi 20 Antigone Gibi Bir Kız 21 Bir Dostu Konuşuyor (Güzin için) 22 Bir İneğin Başında Bekleyen İki Adam 23 Göğsünü Açan Bir Adam 24 Sabine Dağlarında Bir Ev 25 Bir Sepette İki Kedi 26 Şapkalı Bir Genç Kadın 27 Masaya Oturmuş Yemek Yiyen Erkekler ve Kadınlar 28 19 Numaralı Oda 30 Başkaldıran Subcomandante | OKUMA PARÇASI |
"Le Corbusier'nin Tasarladığı Bir Ev", s. 39-42 André Paris'in varoşlarından Boulogne-Billancourt'daki evini terk etmeyi bekliyor. O bu evi kafasında her zaman bir yuva imgesi olarak taşımıştı; yirmi beş yıldır da zaten bu evde oturmuştu. Ancak ev aslında bir başkasına ait, bu da Amerikalı avukatlarla ilgili bir sorun. Bir etan daha! diyor André. Belki de sonuncusu, bu benim için yüz yirmi dördüncü etan. Bu Rusça sözcük "transfer" anlamına geliyor. Gulag'daki tutuklular bir kamptan öbürüne gönderilmeleriyle ilgili olarak kullanırlarmış bu sözcüğü. Sık olmakla birlikte tutukluların gene de en korktukları şeymiş transferler. Bilinen şey dayanılmaz olsa bile, bilinmeyen bilinenden daha tehlikeli görünürmüş onlara. Daha o anda bitkin olan gövdeler, çoğu zaman yeni koşullara uyum göstermekte büyük güçlük çekermiş. Her transferde o küçük kimlikleri ya çevreye saçılır ya da kırılır, bu yüzden de toplanıp onarılması gerekirmiş. André, Boulogne-Billancourt'daki evi boşal... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Turgay Fişekçi, “Çağımızın Öyküleri”, Cumhuriyet, 29 Aralık 1999 Çağımızın görüntüleri de denebilir John Berger'ın yazdıkları için. Görüntü ile öykülemeyi böylesine birleştirebilmiş başka bir yazar var mı, bilmiyorum. Bildiğim, onun yazdıklarını okurken, duyarlık dünyasını paylaşırken hep görüntülerle baş başa olmamız. Belki de bu özelliği, onu ülkemizde de sevilerek okunan yazarlar arasına kattı. Fotokopiler'de yakından ya da kısa süreliğine tanıdığı insanların portrelerini çiziyor. Her şey, yani bir kişiliğin ortaya çıkması, üç-dört sayfa içinde gerçekleşiyor. Bu üç-dört sayfa kimi zaman bir roman, kimi zaman gerçek bir resim ya da fotoğraf izlenimi bırakıyor okurda. John Berger'ın yazarlığının bir başka özelliği de dünyalı oluşu. O yalnızca yaşadığı ülkenin ya da ülkelerin insanlarını, sorunlarını anlatmıyor yapıtlarında, yeryüzünün her köşesindeki insanlara, onların sorunlarına, hayatlarına ve duyarlıklarına ilgi duyuyor. Dahası Fransı... Devamını görmek için bkz. | |
|