| ISBN13 978-605-316-026-7 | 13x19,5 cm, 88 s. |
Liste fiyatı: 108.00 TL İndirimli fiyatı: 86.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":108.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1204","item_name":"İstanbul'dan Gelen Telefon","discount":21.60,"price":108.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Görme Biçimleri, 1978 | G., 1984 | Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü, 1987 | O Ana Adanmış, 1988 | Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı, 1989 | Düğüne, 1996 | Fotokopiler, 1997 | 2000 Yılında 25 Yaşına Basacak Olan Yunus, 1997 | Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar, 1999 | Kral, 2001 | Buluştuğumuz Yer Burası, 2006 | A'dan X'e, 2008 | Kıymetini Bil Herşeyin, 2009 | Bento’nun Eskiz Defteri, 2012 | Uçuşan Etekler, 2014 | Bir Fotoğrafı Anlamak, 2015 | Hoşbeş, 2016 | Sanatla Direniş, 2017 | Portreler (sert kapak), 2018 | Yedinci Adam, 2018 | Portreler (karton kapak), 2018 | Manzaralar (karton kapak), 2019 | Manzaralar (sert kapak), 2019 | Top Sende, 2020 | Yaranın Sayfaları, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | İstanbul'dan Gelen Telefon Müzik Eşliğinde Bir Söyleşi Çeviri: Yasemin Akbaş, Yücel Göktürk Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen, Özde Duygu Gürkan |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ocak 2016 | 2. Basım: Mart 2017 |
"Ne affedilmez, biliyor musun? Asla affedilmeyecek eylemlerimiz neler, biliyor musun? Kimsenin görmedikleri. Tanrının bile görmedikleri. Failler işledikleri suçları kendilerinden ve başkalarından kelimelerle gizliyor. Kurbanlarına adlar veriyorlar. Onları yaftalıyorlar. Öykülerini tekrarlayıp duruyorlar. İblis kelimelerle çalışıyor. Başka bir şeye ihtiyacı yok. Kelimeler dilin, ağzın, ses tellerinin masumâne faaliyetleri. İnsanlar konuşarak iblisleşiyor. Kelimeler ve sayılar, işledikleri cürümleri gizliyor, ki o cürümler unutulsun. Unutulan, affedilmiş demektir. Zihne nakşolan affetmez. Tanrım, bizi affetme. Bizi affedilmez kıl, ki asla unutmayalım." — John Berger, Goya’nın Son Portresi oyunundan. | İÇİNDEKİLER |
Sunuş İstanbul’dan Gelen Telefon Küresel Hapishane | OKUMA PARÇASI |
Sunuş, s. 9-10 Roll dergisinde (1996-2009) şarkılı söyleşiler yapar, konuğumuza adını sanını vermediğimiz on şarkıyı sırayla dinletirdik. Her şarkının adından, kimin çalıp söylediği sorusuyla başlayan sohbet müziğin vasıta olduğu serbest çağrışımlar yoluyla ilerler, laf lafı, konu konuyu açardı. Ve nihayetinde konuğumuzun, tabiri caizse, “portresi” diyebileceğimiz bir metin çıkardı ortaya. Müzik dergileri jargonunda “blind test” (bu formatı Türkiye’de ilk defa uygulayan Hey dergisinin deyişiyle “körebe”) diye adlandırılan bu söyleşilerden birini John Berger’la yapmıştık. Ancak bu defa, yüz yüze değil telefonda ve kısıtlı bir zaman diliminde olduğu için, bazı şarkıların sadece belirli bir kısmını dinletmiş, bazılarının sadece adını anıp sözlerini alıntı alıntılamıştık. Ayrıca, söz konusu bir özel sayı, üstelik John Berger özel sayısı olduğu için kendimizi on parçayla sınırlamamış, Franz Schubert’in Die Ruh’unu “bonus track... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emek Erez, "John Berger: Neoliberalizm ekonomik faşizmdir", Edebiyat Haber, 3 Şubat 2016 Yazarlarla yapılan söyleşilerin onları yakından tanımaya vesile olduğunu düşünürüm. Özellikle söyleşiyi gerçekleştiren kişi yazarı yakından takip eden, ustalıkla sorular hazırlayıp, yazarın derinlerine inebilen ve söyleşiyi resmi boyuttan muhabbet boyutuna getirebilen bir ortamı oluşturabilmişse, okuyucuya keyifli bir sohbetin ortasına düşmek kalır. Metis’in diyaloglar serisi bu bahsettiğimiz durumu gerçekleştirebilmiş bir dizi. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan John Berger ve Yücel Göktürk arasında gerçekleşen İstanbul’dan Gelen Telefon adlı söyleşi de bahsettiğimiz özellikleri taşıyor. Bu söyleşinin bir özelliği daha var ki o da müzik eşliğinde gerçekleşmesi. Neredeyse konuşulan her konunun başına Berger’in yaşamında önemli yere sahip olduğu düşünülen veya Yücel Göktürk’ün konu ile ilişkilendirdiği bir şarkı eklenmiş. Böylece okur da bir anlamda şarkılara eşlik edere... Devamını görmek için bkz. | |
Artun Gebenlioğlu , "John Berger dinlemek", Agos Kitap/Kirk, 10 Mart 2016 Jim Morrison, Zapatista Marcos, Michelangelo Caravaggio, İkbal Ahmed... Tüm bu isimlerin berrak bir zihinde nasıl yankılandığını gösteriyor bize İstanbul’dan Gelen Telefon. John Berger, kendi düşünce dünyasında yer edinen, büyük değer atfettiği sanatçılara, filozoflara ve devrimcilere dair görüşlerini müzik eşliğinde yapılan sıcacık bir söyleşide Yücel Göktürk’e anlatıyor. ‘Blind test’ Yücel Göktürk, “Elinde büyüdük” dediği, zihin dünyası ve eserleri üzerine söyleşmek istediği John Berger’la bir ‘blind test’ gerçekleştirmiş. Yani ona belli çağrışımlarda bulunacak şarkılar dinletmiş ve ortaya çıkan düşünceler üzerinden soru cevap yöntemiyle Berger’i okurlara daha yakından tanıtmayı amaçlamış. Çevirisini Yücel Göktürk’ün yaptığı, ilk olarak Roll dergisinde 2009’da yayımlanmış bu söyleşi, Metis Yayınları tarafından Yücel Göktürk’ün önsözü ve Berger’ın ‘... Devamını görmek için bkz. | |
Hilmi Tezgör, "Berger'ı okursan bitmez", Sabirfikir, 15 Mart 2016 Bir zamanlar Roll dergisi vardı. Çıktığından kısa bir süre sonra anladık ki meğer hayatımızda koca bir müzik dergisi boşluğu varmış. Kapandığında ise artık bu boşluğu daha iyi tanıyorduk ve dedik ki: “Yine mi sen?” Yayın hayatı boyunca dergiye az buçuk katkım olmuştu ama dış kapının mandalı olarak kalmaktan öteye de geçemedim nedense. Roll’un ağabeyi Yücel Göktürk’ün sevdiğimiz müzisyen ve gruplarla telefon üzerinden yaptığı “exclusive” söyleşiler, derginin en özel hediyeleriydi. Kimlerle konuşmadı ki Roll... Hem de öyle bilindik klişelerden ya da “farklı olduğu düşünülen” sorulardan sorulmuyordu bu sohbetlerde. Mutlaka politik ve kültürel arka planı olan, özele inen ama genele de tüm içtenliğiyle cevaplar arayan sorularla geliyordu bizim taraf. Laf kabak çiçeği gibi açılıyor ve doyuruyordu. İlk aklımda gelen, Lambchop grubundan Kurt Wagner’a açılan telefon... ... Devamını görmek için bkz. | |
|