ISBN13 978-975-342-886-6
13x19,5 cm, 184 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Görme Biçimleri, 1978
G., 1984
Ve Yüzlerimiz, Kalbim,
Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü
, 1987
O Ana Adanmış, 1988
Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı, 1989
Düğüne, 1996
Fotokopiler, 1997
2000 Yılında 25 Yaşına Basacak Olan Yunus, 1997
Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar, 1999
Kral, 2001
Buluştuğumuz Yer Burası, 2006
A'dan X'e, 2008
Kıymetini Bil Herşeyin, 2009
Uçuşan Etekler, 2014
Bir Fotoğrafı Anlamak, 2015
İstanbul'dan Gelen Telefon, 2016
Hoşbeş, 2016
Sanatla Direniş, 2017
Portreler (sert kapak), 2018
Yedinci Adam, 2018
Portreler (karton kapak), 2018
Manzaralar (karton kapak), 2019
Manzaralar (sert kapak), 2019
Top Sende, 2020
Yaranın Sayfaları, 2024
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Fikri Sabit, "Bir uçuruma bakar gibi, Berger'a bakmak", Sabitfikir, 19 Kasım 2012

“Her bahar zambaklar açmaya başlayınca –bir emre itaat edercesine– onların resmini yaparım. Böylesine buyurgan başka bir çiçek yoktur. Belki de taçyapraklarının açılış tarzıyla ilgili bir şey bu, adeta önceden basılmış gibi. Zambaklar kitap gibi açılır. Aynı zamanda mimarinin en küçük ve en mükemmel yapı sanatı örneğidirler. İstanbul’daki Süleymaniye Camii’ni düşündürürler bana. Zambaklar kahin gibidir: şaşırtıcı oldukları kadar sükunet vericidirler.” Sadece zambaklar mı, bence şaşırtıcı olduğu kadar sükunet verici olan büyük ölçüde John Berger’ın kendisidir…

Bento’nun Eskiz Defteri, Berger’ın eskiz defteri… Bento dediğimiz Spinoza’nın adı. Spinoza öldükten sonra mektupları, yazıları, notları kurtarılmış ya, resim yapmayı çok sevdiği bilinen filozofun eskiz defteri tarihin karanlık sularına gömülmüş. İşte John Berger, o eskiz defterini tarihin karanlık sularından çıkarıp kendi elinin marifeti ve zihninin ışığıyla yeniden yaratmış. Spinoza, nasıl görürdü, nasıl bakardı, nasıl çizerdi, nasıl düşünürdü? Ve bütün bunlar bende nasıl yeniden tezahür edebilirdi? İşte bu düşünce John Berger’ın temel izleği olmuş ve filozofun müthiş eseri Ethika’dan pasajlar eşliğiyle yepyeni bir eskiz defterine dönüşmüş.

Berger’ın bir eli ve bir gözü hep toprakta, doğada. Mürdüm eriklerinden zambaklara, manolyalardan ölü porsuklara, bir demet maydanozdan Filistinli bir zeytin ağacına uzanıyor. Diğer eli ve gözü ise sanat, edebiyat ve felsefenin içinde… Spinoza eşliğinde, Çehov’dan Dostoyevski’ye, türlü dönemlerin ressamlarından dünya üzerinde tanıdığı pek çok muhalif zihne uzanıyor. Onları dil ve resim aracılığıyla birbirine bağlıyor ya da yeri geldi mi tel tel çözüyor.

Önce anlatıyor, önce sanki tüm soruların cevabını veriyor, sonra teker teker soruyor Berger... Sözgelimi Karamazov Kardeşler’i halk kütüphanesinde arayıp bulamayınca ve iki basımının da o anda başka kişilerde olduğunu öğrenince, kitabı bulamamamın üzüntüsünden çok o anda onu okuyanlarla bir duygudaşlık bağlantısı kuruveriyor hemen içinde. Karamazov Kardeşler’i koltuğuna gömülüp okuyan kimse uzaktan akrabam sayılır diyor, çünkü aile bağlarının yarattığı karışık ve çatışmalardan azadedir bu tür hikâyeler. Ve onlar biyolojik değil rastlantısal atalarımızdır, bizi şekillendiren. Berger; edebiyatı, hikâyeleri, toplumun içinde kan pompalayan damarlar gibi görmektir. “Sanki hikâyenin kan dolaşımıyla, insanın hayat hikâyesinin kan dolaşımı birbirine karışmış gibidir.”

Ya hayran olduğu yazarlardan biri olan Platonov’u çizmeye, kavramaya çalışma şekli? Platonov’un bir portre hikâyesini çıkarmaktadır Berger. Platonov’un işçiliği, çocukluğu, babalığı, kişisel özgeçmişi ve bütün bunlardan ayrıştırılmaması gereken yazarlığı, yazıp çizdikleri ve bu yazılıp çizilenler içinde Berger’ın aklında kalanlar... Nasıl çizilir Platonov, nasıl bir portre olmalıdır onunkisi? Berger, düşünür, nüfuz eder, bir Platonov olarak belki de kendini yeniden var eder. Ortaklaşa bir hayat arzusu ile mesafe önsezisi arasında salınır. Onun için bir insanın portresini yapmak bir buluşma özlemi olduğu kadar aynı zamanda bir vedadır. “Dönüşümlü olarak sonsuza dek”.

İşte Spinoza’nın kendisi de buralarda ortaya çıkar hep. Böyle bir takiptir Berger’ın filozofa uyguladığı, dönüşümlü olarak sonsuza dek... "Bir uçuruma uzun süre bakarsanız uçurumun da size baktığını anlarsınız," diyen Nietzsche’yi hatırlamamak elde değildir.

Bento’nun Eskiz Defteri, içinde yer alan Berger çizimleri, Beril Eyüboğlu'nun çevirisi ve baskısıyla da son zamanlarda elime geçen en şahane kitap.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X