| ISBN13 978-975-342-216-1 | 13x19,5 cm, 208 s. |
|
Görme Biçimleri, 1978 | G., 1984 | Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü, 1987 | Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı, 1989 | Düğüne, 1996 | Fotokopiler, 1997 | 2000 Yılında 25 Yaşına Basacak Olan Yunus, 1997 | Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar, 1999 | Kral, 2001 | Buluştuğumuz Yer Burası, 2006 | A'dan X'e, 2008 | Kıymetini Bil Herşeyin, 2009 | Bento’nun Eskiz Defteri, 2012 | Uçuşan Etekler, 2014 | Bir Fotoğrafı Anlamak, 2015 | İstanbul'dan Gelen Telefon, 2016 | Hoşbeş, 2016 | Sanatla Direniş, 2017 | Portreler (sert kapak), 2018 | Yedinci Adam, 2018 | Portreler (karton kapak), 2018 | Manzaralar (karton kapak), 2019 | Manzaralar (sert kapak), 2019 | Top Sende, 2020 | Yaranın Sayfaları, 2024 |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Semih Sökmen, Sunuş, s. 7-8 O Ana Adanmış adıyla sunduğumuz John Berger Seçkisi'nin ilk basımını 1988 yılında yapmıştık. Kitabın yayınevimiz için ayrı bir önemi var: Bu özel derlemenin içeriğini John Berger'la birlikte oluşturmuş, bu sayede onu daha yakından tanıma fırsatı bulmuştuk. Hem çok güzel bir kitaba hem çok sevgili bir dosta kavuşmak o kadar kolay bir şey değildir... 80'li yıllarda Türkiye'nin içinde girdiği kültürel değişim, kimi temel belirtilerini ve sonuçlarını daha o zamandan göstermişti. Bu değişimin en önemli yanlarından biri de görüntülü medyanın genişlemesi ve toplumun gündelik yaşam kültürü içinde görselliğin yaygınlaşması, yoğunlaşması oldu. İşte böyle bir dönemde, görsel imgelerin dilini çözmekte ve görsel bir duyarlılık kurmakta kendine özgü bir çizgisi olan Berger'ın bu kitabını yayımlamak son derece önemli görünmüştü bize. Aynı şey kuşkusuz bugün için de geçerli. John Berger, benim tanıdığım insanlar içinde görünümlere karşı en hassas kişi olmayı sürdürüyor; geçen yıllar içinde anladım ki bu özelliği dünyanın hallerine, insanlara ve nesnelere eşsiz bir sevgiyle yaklaşmasından kaynaklanıyor, sanki gözleri hiç yorulmuyor, tembellik etmiyor. Bu yüzden onun çektiği muhtemel göz acısını anlıyor ve paylaşıyorum: "Günümüzde her yanda bol miktarda imge var. Daha önce hiç bu kadar çok şey incelenip seyredilmemişti. Her an, gezegenin ya da ayın öte yüzünde nesnelerin nasıl göründüğüne bir göz atabiliyoruz. Görüntüler şimşek hızıyla kaydedilip aktarılıyor. Ancak bununla, bir şey masum bir biçimde değişti. Eskiden görüntüler elle tutulur gövdelere ait olduklarından bunlara fiziksel görüntü derdik. Şimdi her şey uçucu. Teknolojik yenilikler görüneni varolandan ayırmayı kolaylaştırdı. Ve bu tam da yürürlükteki sistemin efsanesinin sürekli olarak sömürmesi gereken şey. Görünümleri kırılmalara dönüştürüyor, birer serap gibi: Işık değil iştah kırılmaları, aslında tek bir iştahın kırılmaları, hep daha fazlasını isteyen iştahın... "Bugünkü sistemin seyirliğinde Zorunluluk yok artık. Dolayısıyla hiçbir deneyim de iletilmiyor. Geriye kalan paylaşılabilecek tek şey, seyirlik; kimsenin oynamadığı, herkesin seyrettiği oyun. İnsanlar eskiden hiç olmadığı kadar, kendi varoluşlarına ve acılarına tek başlarına zamanın ve evrenin uçsuz bucaksız arenasında bir yer bulmaya çalışıyorlar." ("Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar", Defter dergisi, sayı 34, Yaz 1998) O Ana Adanmış, Berger'ın on dokuz yazısını bir araya getiriyor. Listede ayrıca belirttiğimiz resimler, yazıların özgün basımlarında bulunmayan, Türkiye'de yaygın olarak tanınmayacakları düşüncesiyle bu seçkiye tarafımızdan eklenmiş resimlerdir... |