| ISBN13 978-975-342-120-1 | 13x19.5 cm, 136 s. |
Liste fiyatı: 138.00 TL İndirimli fiyatı: 110.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":138.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"685","item_name":"Dünyaya Orman Denir","discount":27.60,"price":138.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Yerdeniz, 6 Kitap Takım, 0 | Mülksüzler, 1990 | Yerdeniz Büyücüsü, 1994 | Rocannon'un Dünyası, 1995 | Balıkçıl Gözü, 1997 | En Uzak Sahil, 1999 | Kadınlar Rüyalar Ejderhalar, 1999 | Atuan Mezarları, 1999 | Tehanu, 2000 | Yerdeniz Öyküleri, 2001 | Bağışlanmanın Dört Yolu, 2001 | Öteki Rüzgâr, 2004 | Uçuştan Uçuşa, 2004 | Dünyanın Doğum Günü, 2005 | Marifetler, 2006 | İçdeniz Balıkçısı, 2007 | Sesler, 2008 | Güçler, 2009 | Lavinia, 2009 | Rüyanın Öte Yakası, 2011 | Aya Tırmanmak, 2012 | Yerdeniz (6 Kitap Tek Cilt), 2012 | Malafrena, 2013 | Zihinde Bir Dalga, 2017 | Lao Tzu: Tao Te Ching, 2018 | Şimdilik Her Şey Yolunda, 2019 | Yazma Üzerine Sohbetler, 2020 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Dünyaya Orman Denir Özgün adı: The Word for World is Forest Çeviri: Özlem Dinçkal Yayın Yönetmeni: Bülent Somay Kapak Tasarımı: Semih Sökmen Kapak İllüstrasyonu: Tim White |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 1996 | 9. Basım: Ocak 2022 |
Ağaçlarla kardeş gibi yaşayan ve düşleri en az bizim gündelik yaşamımız kadar gerçek olan bir ırk, kendini "gerçekçi" Arzlılara karşı nasıl savunabilir? 1970'lerin başlarında yazdığı Dünyaya Orman Denir'de Le Guin ABD'nin Vietnam savaşı politikasına doğrudan göndermeler yapar. Arz, Athshe'ye uygarlık götürüyordu. Silahlar, sanayi, şehirler ve fahişeler. Tüm bunlara yer açmak için Athshe'nin yüzeyini kaplayan ormanları kesmek gerekecekti; zaten Arz'ın da ahşaba ihtiyacı vardı. Her şey yolundaydı yani. Ancak Athshe'nin yerli halkı olan ufak tefek tüylü yaratıkların dilinde "Orman" ve "Dünya" eşanlamlı kelimelerdi; ikisi de "Athshe" demekti. O güne kadar şiddeti, savaşmayı ve öldürmeyi tanımamış olan Athshe insanları dünyalarını –ormanlarını– yok olmaktan korumak için savaşmayı ve öldürmeyi öğrenmek zorunda kalacaklardı artık. Dünya kurtulsa bile aynı dünya olabilecek miydi peki? LeGuin, Dünyaya Orman Denir için şunları söylüyor: "Yazmak çoğunlukla zor ama keyifli bir iştir benim için; bu öyküyü yazması kolaydı ama pek keyifli değildi. Bana hiç seçenek bırakmadı. Ülserli bir patronun sekreterine mektup yazdırması gibi yazdırdı kendini bana. Ben orman ve düş üzerine yazmak istiyordum; yani belirli bir ekolojiyi içeriden bir bakışla betimlemek, biraz da Hadfield'in ve Dement'in uyku düşlerinin işlevleri ve düşün yararları üzerine görüşleriyle oynamak istiyordum. Ama patron ekolojik dengenin tahrip edilmesinden ve duygusal dengenin reddedilmesinden bahsetmek istiyordu. Oyun oynamak istemiyordu. Ahlak dersi vermek istiyordu. Ahlak dersi veren öyküleri pek sevmem, çoğunlukla iyilik duygusundan yoksun olurlar. Umarım bu öykü öyle değildir. Madem bir kere ahlak dersi vermek zorunda kaldım, şunu söyleyebilirim bir tek. Don Davidson olmak Raj Lyubov olmaktan daha da acı vericidir." – Ursula K. Le Guin | OKUMA PARÇASI |
Açılış Bölümü, s. 5-9 Aklında bir gün evvelinden kalma iki şeyle uyandı Yüzbaşı Davidson; karanlıkta uzanırken bir süre onları seyretti. İyi olan: yeni kadın yüklü gemi gelmişti. İnanılır gibi değil. Burada, Centralville'delerdi, NAFAL'a göre Arz'dan yirmi yedi ışıkyılı, kopterle Smith Kampı'ndan dört saat uzaklıkta, Yeni Tahiti Kolonisi için ikinci çiftleşgen kadın grubu, hepsi sağlam ve temiz, 212 baş kullanıma hazır insan stoku. Ya da, en azından, yeteri kadar kullanılabilir. Kötü olan: Çöplük Adası'ndan gelen mahsul kaybı ve erozyonla ilgili rapor; tam bir bozgun. 212 baş yatağa atılabilir memeli vücudun görüntüsü Yüzbaşı Davidson'un zihninde, yağmurun sürülmüş toprağı çamura çevirip kırmızı bulanık bir çorba gibi incelterek kayalardan aşağı, hızla dövdüğü denize döktüğünü gördüğünde belirsizleşti. Erozyon, Smith Kampı'nı yönetmek üzere Çöplük Adası'ndan ayrılmasından önce başlamıştı, tanrı vergisi olan olağanüstü görsel hafızası sayesinde herşeyi çok net olarak hat... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Elif Akgül, "Dünyaya Orman Denir!", Bianet, 16 Kasım 2013 Gezi direnişinde Mehmet Ali Alabora’nın o ünlü “Mesele sadece ağaç değil, anlamadın mı” tweeti sanatçının başına dert olduğu kadar, direnişin belki de en çok paylaşılan sloganı haline geldi. Çünkü Gezi, yaşam tarzına müdahale, işsizlik, polis şiddeti, kentsel dönüşüm, soylulaştırma, yerinden etme, muhafazakarlaşma, gözaltı ve tutuklamalar, üçüncü köprüye verilen Yavuz Sultan Selim ismiydi. Gerçekten de mesele “sadece ağaç” değildi, keza, üçüncü köprü yapımında, Yavuz döneminde öldürülen binlerce Alevi kadar ağaç da öldürüldü, yüzlerce hayvan yurdundan edildi, ne var ki “insan olmayan”ın yaşam hakkı yine tali kalmıştı. Oysa direniş tam olarak bu insan olmayanların varlığını savunanların, ekolojistlerin, hayvan özgürlüğü ve yaşam alanı savunucularının başlattığı bir direnişti. Amiyane tabirle, ilk sopayı onlar yemişti. Belki de bu yüzden meselenin sadece ağaç olmadığı kadar ağacı... Devamını görmek için bkz. | |
Pelin Ergül Kurt, "Bir Ursula Le Guin romanı", Gezite.org, 27 Eylül 2015 "Arzlı insan çamur, kırmızı tozdu. Athsheli insan dal ve köktü" [1] Dünya’nın içinde, dünya kadardık başladığımızda ayrıntıları fark etmeye. Evreni düşündüğümüzde, giderek farklı dünyaların olabileceğini düşlemeye başladık. Düşledikçe insana verilmiş o en büyük hediyeyi fark ettik . Hayal gücümüzü... Acemice sarıldık başlarda. Tedirgin, korku dolu gözlerle… Dehlizlerine girdik, karanlıklarından ışıklar yarattık. Çeşit çeşit biçimlere, renklere, varlıklara bulamaya başladık, elimizdeki o düş fırçasıyla aklımızın bize düş kurmak için ayrılan sınırsız yerine. Bizi her yanımızdan saran, körleştiren, köleleştiren düzene inat sıkı sıkıya kenetlendik o yere. Giderek özgürleştik o vahada. Daha da genişletmek için yeni keşiflere çıkmaya başladık. İşte Ursula Le Guin o vahaları genişleten fantastik bilim kurgu alanında ilah olmuş bir yazar. Onun kitapları in... Devamını görmek için bkz. | |
|