| ISBN13 978-975-342-483-7 | 13x19,5 cm, 208 s. |
|
Yerdeniz, 6 Kitap Takım, 0 | Mülksüzler, 1990 | Yerdeniz Büyücüsü, 1994 | Rocannon'un Dünyası, 1995 | Dünyaya Orman Denir, 1996 | Balıkçıl Gözü, 1997 | En Uzak Sahil, 1999 | Kadınlar Rüyalar Ejderhalar, 1999 | Atuan Mezarları, 1999 | Tehanu, 2000 | Yerdeniz Öyküleri, 2001 | Bağışlanmanın Dört Yolu, 2001 | Öteki Rüzgâr, 2004 | Dünyanın Doğum Günü, 2005 | Marifetler, 2006 | İçdeniz Balıkçısı, 2007 | Sesler, 2008 | Güçler, 2009 | Lavinia, 2009 | Rüyanın Öte Yakası, 2011 | Aya Tırmanmak, 2012 | Yerdeniz (6 Kitap Tek Cilt), 2012 | Malafrena, 2013 | Zihinde Bir Dalga, 2017 | Lao Tzu: Tao Te Ching, 2018 | Şimdilik Her Şey Yolunda, 2019 | Yazma Üzerine Sohbetler, 2020 |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Aslıhan Gencay, “Boyutlararası irtibat acentesi”, Radikal Kitap, 21 Ekim 2004 Yerdeniz beşlemesi ve Mülksüzler'in yazarı Ursula K. Le Guin'in yeni kitabı Uçuştan Uçuşa, Metis Yayınları tarafından basıldı ve elbette bizi çok sevindirdi. 1929 Kaliforniya doğumlu yazarın genelde bilimkurgu ve fantastik öğelerin ağır bastığı eserler verdiğini biliyoruz ve çok sayıda da ödül sahibi olduğunu. Le Guin antropolog bir baba ve yazar bir annenin çocuğu olduğundan doğallığında onların birikimlerinden etkilenmiştir. Geneldeyse romanlarında alternatif toplum ve düşünce biçimleri yaratır. Onun kitaplarında, bilimkurgu ağırlıklı olmaları nedeniyle teknolojik gelişmeler arayanlar daha çok kültürel antropoloji, siyaset ve psikolojiyle karşılaşırlar. Yarı fantastik-yarı gerçekçi konular işler Le Guin. Bu yüzden onun aslında hayatın ta kendisini yazdığını da söyleyebiliriz. Kehanetler, mesajlar Taoizm, zen, feminizm, anarşizm gibi akımlardan da etkilenen, Kızılderili efsaneleri ve masallardan esinlendiğini bildiğimiz yazarın bu kitabında, yarattığı 15 ayrı dünyayla karşılaşıyor, geziyor, tanıyor, çelişkiler yaşıyor ve düşünüyoruz. Bazen kendimizi harikalar diyarındaki Alice veya Gulliver gibi hissetsek de verdiği mesajlar çok daha güçlü Le Guin'in. Kitapta yaşadığımız dünya dışında birçok boyut, buralarda yaşayan halklar ve kültürler var. Bu boyutlara Boyutlararası İrtibat Acentesi'nin denetiminde, dil engeli için verilen bir çevirmatik ve Ronan'ın Pratik Boyutlar Rehberi eşliğinde gidilebiliyor. Gidilen boyutlarda yine Boyutlararası İrtibat Acentesi'nin kurduğu otellerde kalınıyor ve turistlerin gittikleri yerleri kötüye kullanması, sömürmesi vb. hallerinde aynı acente müdahale ediyor. Tabi gidiş yolu biraz sıkıntılı. Sita Dulip adlı bir kadının bulduğu yöntemle, havaalanlarında uçak beklerken veya uçaklar rötar yapmışken yaşanan gerilim, sıkıntı, bıkkınlık, hazımsızlık ve nabız artışı boyut değiştirmek için gerekli. Kitap boyunca tanıdığımız 15 boyuttan İslac'da ve Uykusuzluk adasında genetik müdahaleler ve çılgınca deneylerle yaratılan sonuçları görüyoruz. Islac halkı bitkiler ve hayvanlarla genleri karıştırılarak yaratılmış tam bir bulamaçken, Uykusuzluk adasında uykuyu alt ederek, hiç uyumayan süperzeki bir nesil yaratmak için çocuklar üzerinde yapılan deneylerin yarattığı sonuçlar acılı ve olumsuz. Yazarın genetik müdahale ve teknoloji çılgınlığı üzerine kehanetleri de denebilir buna, bunlara hayır diyecek cesarete ve kararlılığa sahip halkları arayışı da... Bu öykülerde yazar bize, başka kültürleri, halkları anlayıp tanımak, saygı duymak yerine zorla müdahalelerle yapılan dayatmaların yanlışlığını ve sonuçsuzluğunu da objektifçe anlatıyor. Örneğin Ansar boyutunda bin yıllık gelenekleri uyarınca bir hayat süren, mevsimlere göre güneye veya kuzeye göçen ve bu yaşamlarına Yol diyen Ansarlar, sadece kuzeyde oldukları mevsimlerde çiftleşip üremektedir. Eşitlikçidirler ve komünal bir yaşam sürerler. İleri teknolojiye sahip, saldırgan bir halk olan Bayderlerse, onları küçümseyerek değişmeye zorlarlar. Ansar'a gelip kendi yaşamlarını hâkim kılmaya çalışırlar. Burada çarpışan eşitlikçi komünal yaşama karşı kapitalizmdir ve sonuçta Ansarların kafaları bir süre karışsa da seçimlerini kendi yolları yönünde yapıp Bayderleri gönderirler. Yine çocukluktan sonra yavaş yavaş susan ve hiç konuşmayan Asonularda da benzeri bir müdahale, bir ziyaretçinin bir Asounu çocuğunu kaçırıp kendi boyutuna götürmesi, sergilemesi ve konuşmaya zorlaması yanıyla yaşanır. Sonuç yine başarısızlık ve verilen acılardır. Ötekilere, farklı olanlara gerici geleneklerin etkisiyle nasıl baskı yapıldığını ve dışlandıklarını, hatta öldürüldüklerini Gy uçanlarının boyutunda okurken, bugünün dünyasında dışlanan, aşağılanan birçok kesimi de düşünmemek mümkün değil. Daha pek çok boyuttan örnekler verebiliriz zira hepsinde önümüze o boyutun meziyetleri de eksikleri de seriliyor, aynı Mülksüzler'deki Anares ve Urass gibi... Yani Le Guin, bir söyleşisinde bu kitabıyla ilgili "Yazdıklarımın çoğunun komik olduğunu sanıyorum" dese de kendi tarzında, karşıtlıkları kullanarak mesajlarını vermekten de geri durmamış. Yine "En iyi kitap daima bir sonrakidir" diyen Le Guin'in bu sözünden yola çıkarak son kitabı Dünyanın Doğum Günü'nün de yayımlanmasını beklediğimizi belirtelim. |