| Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Metis Edebiyat setlerinin gördüğü ilgi nedeniyle üç yeni set hazırladık. Yaz günleri için daha fazla kitap... |
| | Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Resmi: Andrew Wielawski Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: 1979 | 16. Basım: Eylül 2024 |
Bilge Karasu'nun edebiyatına ilk kez başlayacak olanlara Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ile Göçmüş Kediler Bahçesi'ni öneriyoruz. Kitap, yayın tarihi olarak yazarın üçüncü kitabıdır, 1980 öncesi dönemi temsil eder. Buraya kitabın doruk bölümlerinden birini koyduk okumanız için... "Oyun üzerine ne biliyorsam ondan öğrenmiştim. Ustam karşımda duruyordu. Ama oyunun oynanması üzerine bilgi vermemişti. Satranca çok benzeyen bu oyunda taşların, yani bizlerin adı, satrançtaki gibiydi, kurallar hemen hemen aynıydı. Bir iki noktada satrançtan ayrılınıyordu. O noktaları da başkan anlatmıştı bu sabah. Ne ki, satranç oynamasını bilip bilmediğimi kimse sormamıştı. Morların bilmesi gereksizdi zaten. Bir zamanlar biraz oynamış olduğum için, oyunu bilmiyorum diyerek işin içinden sıyrılmağa da kalkışmamıştım. Oynamak istemiştim, başından beri, onu gördüğümden, oyuna katılıp katılmayacağımı soruşundan beri..." – Bilge Karasu |
| | Altmışlı Yılların Bir Hikayesi Çeviri: Sevgi Tamgüç Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Redaksiyon: Nilüfer Erdem Güngörmüş Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 2012 | 4. Basım: Kasım 2021 |
Jérôme'la Sylvie, özgürlüklerinden hiç ödün vermeden her şeye sahip olmayı düşlerler. Oysa öğrencilikten çıkıp daracık odalardan, "bir pantolon, bir kazak"tan, kötü yemekhane yemeklerinden kurtulmanın ve düşledikleri yaşama ulaşmanın bir bedeli vardır. Nesnelerle örülü yaşam giderek daha da ulaşılmaz bir imgeye dönüşür. Perec, Şeyler'de, 60'lı yılların, Jérôme'la Sylvie ve arkadaşlarının bu hikâyesiyle Fransız toplumunun keskin bir tanımını veriyor. Dahası her şey ne kadar tanıdık... |
| | Çeviri: Aslı Biçen Yayıma Hazırlayan: Bülent Doğan Kapak İllüstrasyonu: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2007 |
Birinci Dünya Savaşı sonrası, 1920’de Mısır’da geçen sürprizlerle dolu bir hikâye. Ralph Trilipush, çocukluğundan beri Eski Mısır tarih ve arkeolojisinin ateşiyle yanan bir İngiliz Mısriyatçı. Onun keşfetme arzusunun, yükselme ve ün kazanma hırsının vardığı boyutları, yazdığı günlüklerden takip ediyoruz. Diğer kahramanımız, Harrold Ferrell, incelediği vaka uğruna bütün dünyayı dolaşmayı göze alan, Avustralyalı çok bilmiş bir dedektif – onun maceralarını ise mektuplarından öğreniyoruz. Trilipush, büyük bir hayranlıkla bağlandığı Atum-hadu adındaki hayli şaibeli eski Mısır kralının mezarını bulup çıkartmanın peşinde. Onun bu uğurda yaşadığı zorlukları, sanki bir labirentteymişiz duygusu veren bir kurguyla anlatan roman, diyebiliriz ki şimdiye kadar yazılmış en görkemli sonlardan birine kavuşuyor: Çok başarılı çizilmiş iki müthiş karakterden söz ediyoruz, üstelik aynı kadına âşık iki karakterden... Arthur Phillips, son yılların en heyecan verici yazarlarından biri. Daha önce yayımladığımız Prag’dan sonraki ikinci romanı Mısır Kâşifi de şimdi Türkçede. Klasik anlamıyla tarihi roman nitelemesini reddeden, ama diğer yandan Mısır tarihi ve Mısriyatçılığa dair zengin ayrıntılarla dolu olan bu romanı seveceğinizi düşünüyoruz. Tam okumanın keyfi için okunacak kitaplardan. |
| | Çeviri: Roza Hakmen Kapak Resmi: Kwong Sang Hong Ltd. Şti. reklam görseli Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 2014 | 2. Basım: Nisan 2023 |
Dünyanın en değerli şeyi nedir? diye soruyor. Ölü bir karatavuk, diye cevap veriyorum. Ölü bir karatavuk mu? diye tekrarlıyor. Peki kaç altın tael eder? Değeri de bundan kaynaklanıyor zaten, diyorum. Bedelini kimse bilemez, bu yüzden de paha biçilmezdir. Benim bir keresinde kendisine anlattığım bir öyküyü hatırlıyor: Bir karatavuk kazara bir saraya gelir, sarayda yaşayan soylu onu müziklerin en güzeliyle, şarapların en iyisiyle ağırlar. Karatavuk her şeye rağmen kederli ve sıkıntılı görünmektedir. Soylunun ısrarıyla birkaç yudum şarap içer, gürültülü müziğin ortasında tek notalık bir ötüşe bile cesaret edemez. Birkaç gün sonra bahçede ölü bulunur. "Ne oldu?" der soylu, anlayamaz. Bir bilge ona basit bir açıklama yapar: Soylu kendisi nasıl ağırlanmak isterse öyle ağırlamıştır karatavuğu, onun isteyeceği şekilde değil. Arjantinli yazar Eduardo Berti'den yüzyıl kadar önce Çin'de geçen, ama mekânı ve zamanı aşan bir roman: Düşlenen Ülke.Yitirilen fırsatlar, elden kayıveren duygular, toplumun köşeye sıkıştırdığı hayatlar, herşeye rağmen açılan yeni yollar üzerine aynı anda sade, narin ve sarsıcı olmayı becerebilen unutulmaz bir metin... |
| | Çeviri: Ali Arda Kapak Fotoğrafı: Emine Bora Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1.Basım: Nisan 2014 | 2. Basım: Temmuz 2022 |
Günümüz İsveç edebiyatının önde gelen isimlerinden Carl-Johan Vallgren'in daha önce August Strindberg ödüllü Bir Garip Aşk Öyküsü adlı romanına yer vermiştik Metis Edebiyat'ta. İsveç'in batı kıyısında küçük bir kasabada geçen Denizadamı, anne babalarının ihmal ettiği, yaşıtlarının hırpaladığı, toplumun görmezden geldiği Nella ve kardeşi Robert'in çıkış arayışını anlatıyor. Kardeş sevgisini ve ihaneti, elle tutulur olanın ötesindeki duyguları ele alan bu sert ama güzel romanda Vallgren yine günlük olan ile olağanüstüyü büyülü bir dille buluşturuyor. |
|
Troya'da Ölüm Vardı, 1963 | Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, 1970 | Kısmet Büfesi, 1982 | Gece, 1985 | Kılavuz, 1990 | Narla İncire Gazel, 1993 | Ne Kitapsız Ne Kedisiz, 1994 | Altı Ay Bir Güz, 1996 | Öteki Metinler, 1999 | Lağımlaranası ya da Beyoğlu, 1999 | Susanlar, 2009 | Halûk’a Mektuplar, 2013 | Şiir Çevirileri, 2014 | Enis Batur’a Mektuplar ve Ankara Yazıları, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | |
| |