| ISBN13 978-975-342-173-7 | 13x19,5 cm, 144 s. |
Liste fiyatı: 140.00 TL İndirimli fiyatı: 112.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":140.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"41","item_name":"Kimbilir?","discount":28.00,"price":140.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar, 1975 | İnsan Olmak, 1983 | Psikanaliz ve Sonrası, 1988 | Varoluş ve Psikiyatri, 1990 | Kırmızı Kitap, 1993 | Dersaadet'te Dans, 1996 | Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?, 1997 | Kızarmış Palamutun Kokusu, 2001 | Hayat, 2002 | Tren, 2004 | Seyyar, 2005 | Kuru Su, 2008 | Zamane, 2010 | Mesela Saat Onda, 2012 | Rastgele Ben, 2014 | Orada, Bir Arada, 2017 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Kimbilir? Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ocak 1998 | 7. Basım: Aralık 2020 |
Kimbilir?, Engin Geçtan'ın psikiyatri alanında kırk yıldır sürdürmekte olduğu çalışmaların bu aşamasında, psikiyatriye, ülkemiz insanına ve bugün kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getiriyor. Bir bakıma, yazarın geçmişte yazdığı İnsan Olmak ve Varoluş ve Psikiyatri adlı kitapların çağımızı yansıtan bir devamı olarak da nitelendirilebilir. "Klasik psikanalizin temel amacı, kişinin içgüdüsel istekleri ile toplumsal bir varlık olarak kendisinden beklenilenler arasında bir uzlaşma yaratmaya çalışmaktı. İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında toplumların da 'hastalanabileceği' fark edildiğinde, 'normallik' tanımında topluma uyum ölçütünden giderek vazgeçildi ve normalliğin bir süreç olarak tanımlandığı, daha esnek bir orta yol bulundu. Ve zaten ardından, olmakta olanlara olmaması gerekir demenin pek anlam taşımadığı bir çağa girildi. Biçimsel olarak şöyle ya da böyle yaşanması gerektiği tarzında modellerin geçerliliğini yitirmekte olduğu bir dünyada, ortak bir niteliğimiz bizi her şeye rağmen kaosun kenarında tutabiliyor: Binlerce yıldır süren toplumsallaşma süreçlerinin sonucu edindiğimiz ve sağduyu adını verdiğimiz sezgisel gücün genetik kodlarımıza işlenmiş olması." – Engin Geçtan | İÇİNDEKİLER |
Önsöz Başlarken Bir Zamanlar Psikiyatri İç Savaşlar Dinozorları Uğurlarken Ben ve Beynim Bir Karmaşalık, Puslu Mantık, vs. Dünden Bugüne Kurtlarla Dans Yaldızlı Yalnızlıklar ve İmgeler Çıplaklığın Pervasız Özgürlüğü Prozacistan-Freudland Çekişmesi ve Ötesi | OKUMA PARÇASI |
"Önsöz" ve "Başlarken", s. 7-15 Önsöz Birazdan okuyacaklarınız önce "istek parçası" gibi başladı, ancak ilk paragraflardan sonra istek hızla benden yana geçip kendiliğinden akıp gitti. Bu nedenle, yazdıklarımın çevremdeki bazı beklentilere karşılık olup olmadığını bilemiyorum, pek çok şey gibi satırlar da ısmarlanamıyor. Yazdıklarım biraz da hızla eskiyecek türden, üstelik alışılagelmiş düzeni de izlemiyor, içeriğinin doğasıyla başka türlü buluşması mümkün olamayacağından. Dile getirmek isteyebileceğim herşeyi yazamadım, karşılığı olabilecek sözcükler ve kavramlar bildiğim dillerde bulunmadığından. Onlar adı konamamış yaşantılar olarak kalacak. Satırların üzerinde hareket ettiği zemin psikodinamik psikiyatri oldu. Doğal olarak, çünkü içinde en uzun süre yaşamış olduğum alan o. Ancak, bir süredir yaşanmakta olan çağda psikiyatrinin de daha farklı bir zemin üzerinde hareket etmesi gerektiğine inanan biri olarak... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Feridun Andaç, "Bir Yazarın Kanatlarında...", Cumhuriyet, 12 Eylül 2002 Yeraltından Notlar'ı okurken bana çekici gelen yan, okumanın ilerlediği yerlerde ürkütücü olmaya başlamıştı. Camus'nün Yabancı'sından sonra Dostoyevski'nin bu labirentine girmek ezici gelmişti. Tüm bunların yeterince ayrımında mıydım? Sanmıyorum! Dahası, psikanalizlealışverişiminpek olmadığı bir yaş dönemindeydim. O günlerde, on yedi on sekiz yaşlarındaki bir gencin dünyasında, sağaltıcı gelebilen tek şey butür klasik yapıtlardı. Sıkıntılar çektiğim matematiğin, öfkelendiğim tarihin, dersi bitse diye dakikalarını saydığım fiziğin zamanla bilme/öğrenme tutkumun aracı olmasında edebiyatın payını hiçde yadsıyamam. Gelip Freud'la, Jung'la yüzleşmemde de öyle olmuştu. Kafka'nın en açmaz metinlerine buradan yürümüş, Dostoyevski'ye, Camus'ye onların ışığından bakmaya çalışmış; Yaşar Kemal anlatılarında sık sık yinelenen cinayet olgusuna buralardan edindiklerimle bakar olmuştum. Psikanaliz... Devamını görmek için bkz. | |
|