ISBN13 978-605-316-270-4
13x19,5 cm, 320 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarla Söyleşiler
Liste fiyatı: 256.00 TL
İndirimli fiyatı: 204.80 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Johann Hari diğer kitapları
Kaybolan Bağlar, 2019
Sihirli Hap, 2024
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Kolektif
Metis Ajanda 2025: Ailenizin Ajandası
1. Basım
Liste Fiyatı: 75.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Johann Hari
Çalınan Dikkat
Neden Odaklanamıyoruz?
Özgün adı: Stolen Focus
Why You Can’t Pay Attention
Çeviri: Barış Engin Aksoy
Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Kasım 2022
9. Basım: Kasım 2024

Gazeteci-yazar Johann Hari, son yıllarda bir şeylere odaklanmakta ne kadar zorlandığını fark ettiğinde suçu önce kendisinde aramış. Ama sonra aslında çoğu insanın aynı sorundan muzdarip olduğunu görmüş. Böylece meseleyi araştırmaya, uzmanlarla görüşmeye başladığında çok daha derin ve kapsamlı nedenlerin söz konusu olduğunu keşfetmiş. Çalınan Dikkat’te Hari bu nedenleri detaylarıyla ele almanın yanı sıra, dikkatimizi geri kazanmanın yollarına kafa yoruyor.

Bireysel çabaların, yani sırf kendi hayatlarımızda birtakım değişiklikler yaparak sorunu çözmeye çalışmanın ancak bir yere kadar etkili olabileceğini vurgulayan Hari, “dikkatimizi bizden çalan kuvvetlerle kolektif olarak yüzleşip onları değişime zorlamamız gerektiğini” belirtiyor. Bunun ise acil bir mesele olduğunu, çünkü dikkati dağılmış bir toplumun, önündeki en önemli sorunlara bile odaklanamayacağını ve çözüm üretemeyeceğini söylüyor.

“Böyle az uyuyup çok çalışan, üç dakikada bir faaliyet değiştiren, zaaflarımızı öğrenip manipüle etmek için tasarlanmış sosyal medya siteleri tarafından takip edilip gözlemlenen, stres fazlalığından aşırı tetikte yaşayan, enerjinin sıçrayıp çakılmasına yol açan bir şekilde beslenen, her gün beyne zarar veren toksinlerle dolu bir kimyasal çorbası soluyan bir toplum olmaya devam ettiğimiz takdirde – ciddi dikkat sorunları yaşayan bir toplum olmaya da devam edeceğiz, evet. Ama bunun bir alternatifi var. Örgütlenip karşı koymak – dikkatimizi ateşe veren kuvvetlerle mücadele edip yerlerine iyileşmemize yardımcı olacak kuvvetler geçirmek.”

İÇİNDEKİLER
Giriş Memphis’te Yürürken

1 Birinci Neden: Hızın, Geçişlerin ve Süzme
Faaliyetinin Artışı

2 İkinci Neden: Akış Halinin Ketlenmesi

3 Üçüncü Neden: Fiziksel ve Zihinsel Bitkinliğin Artması

4 Dördüncü Neden: Uzun Süreli Okumanın Kaybolması

5 Beşinci Neden: “Zihin Gezinmesi”nin Aksaması

6 Altıncı Neden: Sizi Takip Edip Yönlendiren
Teknolojilerin Artışı (Birinci Bölüm)

7 Altıncı Neden: Sizi Takip Edip Yönlendiren
Teknolojilerin Artışı (İkinci Bölüm)

8 Yedinci Neden: Zalim İyimserliğin Artışı (ya da:
Bireysel Değişim Neden Önemli Bir Başlangıç
Ama Yeterli Değil)

9 Derinlikli Çözüme İlk Bakışlar

10 Sekizinci Neden: Stres Artışı ve Tetiklediği
Teyakkuz Hali

11 Hız ve Bitkinlik Artışını Tersine Çevirmenin
Yollarını Bulanlar

12 Dokuzuncu ve Onuncu Nedenler: Beslenme Düzeninin
Bozulması ve Kirliliğin Artması

13 On Birinci Neden: DEHB’nin Artışı ve Buna
Verdiğimiz Yanıt

14 On İkinci Neden: Çocuklarımızın Maruz Kaldığı
Fiziksel ve Psikolojik Kapatılma

Sonuç Dikkat İsyanı

Dikkat Becerisinin İyileştirilmesi İçin
Mücadele Veren Gruplar

Teşekkür

Notlar

Dizin
OKUMA PARÇASI

Giriş, Memphis’te Yürürken, s. 11-12

Dokuz yaşındayken vaftiz oğlumda kısa ama feci şiddetli bir Elvis Presley saplantısı gelişmişti. Kral gibi mırıltılarla kalça sallayarak avaz avaz “Jailhouse Rock” şarkısını söylüyordu. Bu tarzın alay konusu haline geldiğini bilmediği için, havalı olduğunu zanneden bir çocuğun yürek ısıtan içtenliğiyle yapıyordu bunu. Şarkıya tekrar başlamadan önceki kısa aralarda Elvis hakkında her şeyi öğrenmek istiyor (“Her şeyi! Her şeyi!”), ben de o heyecan verici, üzücü, aptalca hikâyeyi anahatlarıyla bir çırpıda anlatıyordum.

Mississippi’nin en yoksul kasabalarından birinde doğmuş Elvis, çok çok uzak bir yerde, diyordum. Birlikte dünyaya geldiği ikiz kardeşi birkaç dakika sonra ölmüş. Büyürken annesi ona, her gece aya şarkı söylerse kardeşinin onu duyacağını söylemiş; o da öyle yapmış. Tam televizyonun patladığı dönemde sahneye çıkmaya başladığı için, daha önce kimsenin yakalayamadığı bir üne kavuşmuş birdenbire. Gittiğ...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Bahar Çetiner, "Yaşamayı denedim ama dikkatim dağıldı", edebiyathaber.net, 19 Aralık 2022

En son ne zaman bir işe gömülüp zamanın nasıl geçtiğini unuttunuz? Kendinizi akışa bırakıp yaptığınız işle hemhâl olmaktan ne zaman zevk aldınız? Son zamanlarda bu benim için imkânsız hâle geldi. Bilgisayarımın başına oturup çalışmaya başladığımda ya da elime bir kitap aldığımda sık sık telefonuma gelen bildirimlere, epostalarıma baktığımı fark ettim. Tam da böyle dikkatimin daldan dala konduğu bir anda, Metis Yayınları’ndan çıkan Çalınan Dikkat sosyal medyada karşıma çıktı.

İskoç asıllı gazeteci-yazar Johann Hari, düşündüğümüzden daha tehlikeli, manipülatif, zehirli bir sisteme karşı gözlerimizi açmaya çalışıyor. Bizi sürekli “meşgul edip” internette gezinmemizi sağlayan ve ne kadar çok vaktimizi çalarsa o kadar çok para kazanan manipülatif bir sistem. “Özgür olduğunuza, seçimler yaptığınıza, neye dikkat göstereceğinizi belirleyen karmaşık bir zihniniz oldu...

Devamını görmek için bkz.

Burak Göral, "Nereye gitti dikkatimiz?", hurriyet.com.tr, 13 Ocak 2023

Ne kadar iyi, anlamlı ve ilham verici bir Film yaparsanız yapın bir filmin hayatınızda büyük bir değişiklik yaratması çok zordur. Ama bir kitabın hayatınızı değiştirmesi, empati yaratması ve bazı kararlar almanızı sağlaması çok mümkündür.

Johann Hari’nin Çalınan Dikkat adında, tam da altbaşlığındaki “Neden odaklanamıyoruz?” sorusuna odaklanan bu önemli kitabı, hepimizin mustarip olduğu büyük bir sorun hakkında ilham verici, aydınlatıcı ve değerli bir çalışma.

Her şey Johann Hari’nin vaftiz oğlu, Z Kuşağı mensubu Adam’la Elvis Presley’in müzeye döndürülmüş malikânesi Graceland’e yaptıkları yolculukla başlamış. Adam’ın daha küçücük bir çocukken bile hayalini kurduğu o gezi sırasındaki ekrana bağımlı halini gördükçe bir yerde dayanamayıp artık patlamış: “Böyle yaşanmaz! Bir tanecik hayatını kaçırıyorsun!” Ama Hari’nin uyanışı sadece yeni neslin ekran mahkûmiyetiyle sınırlı...

Devamını görmek için bkz.

Güney Mengen, "Çalınan Dikkat, İrade Felci ve Toplumsal Özne", elyazmalari.com, 13 Ocak 2023

Şimdiye kadar, içinde yaşadığımız topluma dair birçok tanımlama yapıldı. Gözetim, tüketim, denetim, performans, yorgunluk toplumu; palyatif, McDonald’slaşmış, kuşatılmış, yabancılaşmış, uykusuz toplum…

Felaketler, belirsizlik, dijital ve canavarlar çağı vd. Bu tanımlamalar dahi çok boyutlu ve karmaşık bir çağda ve toplumda yaşadığımıza işaret. Evet, devletler, şirketler ve erkekler tarafından gözetleniyoruz, yönlendiriliyoruz, yorgunlaştırılıyoruz, iradesizleştiriliyoruz…

Bunlardan yakınmanın bir anlamı var mı?

Kendimizin dışında bir şeyler gelişiyor ve elimizden bir şey gelmiyor gibi hissediyoruz.Egemenler, bu faaliyetleri yalnızca kendileri olarak ve yalnızca kendi aygıtlarıyla yapsalardı bu kadar başarılı olamazlardı. Günümüzdeki piyasa odaklı toplumsallığın özelliği, egemenlerin kuşatma faaliyetlerini bizi de birer öznesi haline getirerek gerçekl...

Devamını görmek için bkz.

Menekşe Tokyay, "Dikkat! Dikkatiniz çalınabilir!", Gazete Duvar, 5 Şubat 2023

Bir süredir herkes birbirine bir kitabı tavsiye ediyor. Hiç ummadığınız dostlarınızdan gün içinde benzer mesajlar alıyorsunuz: “Mutlaka bu kitabı oku”.

Kitabın felsefesine ters düşecek şekilde, yanında kahve, az ötede kar manzarasıyla kitabın kapağı paylaşılıyor; 280 karakterlik tweet’lere bol etkileşim çekme niyetiyle kitaptan pasajlar sığdırılıyor.

Kitabın kapağında elinde cep telefonuyla bir çocuk; ayağının hemen dibinde onunla oynamak için bekleyen bir köpek ve bir tenis topu. Ama çocuğun gözü telefon ekranından başka bir şey görmüyor.

Çünkü hepimiz, farklı derecelerde de olsa, birer “elektronik tasma” ile yaşıyor ve dijital dünyanın istilacı güçlerine karşı sömürge haline geliyoruz. Ama kitap bize –zaman zaman başımıza vura vura- şunu anımsatıyor: Ölüm döşeğindeyken sosyal medyada kaç beğeni aldım diye düşünmüyor insan...

Evet, son günlerde siyasi ve so...

Devamını görmek için bkz.

Abdullah Aren Çelik, "'Çalınan Dikkat', çalınan hayat", Gazete Duvar, 24 Şubat 2023

İtalyan yazar Carlo Collodi'nin yazdığı Pinokyo isimli çocuk romanını bilmeyen yoktur. İki yüzün üzerinde dile çevrilen kitap, çocuk edebiyatının başyapıtlarından biri sayılıyor bugün. Yaşlı ve yalnız yaşayan Gepetto isminde bir marangozun can sıkıntısıyla bir kütükten yaptığı kuklanın hikâyesidir Pinokyo. Kuklaların hikâyesi oldukça eskidir, kimi kaynaklara göre ilk kez Antik Yunan’da, kimine göre Mısır’da, kimine göre Amerika’da, kimine göre de Anadolu’da ortaya çıkmıştır. Bir kuklanın nerede ortaya çıktığı önemli olmayabilir fakat bugün feyz alınan bazı fikirlerle benzerlik oluşturması açısından üzerinde çokça düşünülmesi gereken bir yaratıcılıktır kuklacılık.

Kısa süre önce Metis Yayınları tarafından Johann Hari’nin Çalınan Dikkat isimli bir kitabı yayımlandı. Konusu itibarıyla ilgi çekici kitabın, ilk satırından son cümlesine kadar okurunun ...

Devamını görmek için bkz.

Burcu Gebeş, "Neden Odaklanamıyoruz?", bookinton.com, 28 Mart 2023

Twitter’da dolanıyordum. Yine her zaman olduğu gibi videolarda insanların feveranlarını izliyor, öfkeli yazılarını okuyordum. O gün, birkaç hocam belli saat aralıklarıyla aynı kitabı paylaşıp mutlaka okunması gerektiğini söyledi. İlgimi çekti. Nedir acaba, derken odaklanma sorunuyla ilgili bir kitap olduğunu gördüm. Kendim de dikkat dağınıklığından şikayetçi olduğum için merak ettim ama yazarın çok enteresan bir şey söyleyeceğini de düşünmedim. Biraz araştırma yaptığımda ise yazarın odaklanma meselesine çok farklı bir bakış açısıyla yaklaştığını ve bu konuya dair derin bilgiler edindiğini ayrıca pek çok uzmanla görüşme yaptığını öğrendim.

“Kendi hayatımda Twitter’da –takipçi sayısı ve retweet’ler bakımından– en başarılı olduğum zamanların insan olarak en işe yaramaz olduğum zamanlara karşılık geldiğini fark ettim: Dikkat eksikliği çektiğim, basite kaçtığım, iğneleyici olduğum zamanlardı bu...

Devamını görmek için bkz.

Cansu Gök Akgül, "İleri teknoloji çağında 'Odaklanmak' veya 'Odaklanamamak': İşte bütün mesele bu", neokuyorum.org, 12 Haziran 2023

Johann Eduard Hari’nin Çalınan Dikkat isimli kitabını okumaya başladığım an yazarı araştırdım ve yılların vermiş olduğu bir alışkanlıkla hemen Instagram ve Twitter’da arattım. Ve son attığı tweeti gördüm. 2024’e kadar Twitter’dan uzaklaşacağını ve dikkatini tam manasıyla üzerinde çalıştığı kitaba yönelteceğini yazmış. O günden sonra da sahiden uzaklaşmış. Bu uzaklaşma hali, yazarın deneyimlediği ve kendine iyi geldiğini gözlemlediği bir yöntem. Bende sık sık bunun üzerine düşünür oldum son zamanlarda. Fakat uzaklaşmak sandığımız kadar kolay değil. Diğer yandansa Bir tanecik hayatımız var ve biz onu kaçırıyoruz.

Her şeyden önce şunu kabul etmek bence: Her yönüyle berbat bir çağda yaşıyoruz. Bitkiniz, neredeyse hepimizi esir almış ve bizi yönlendiren teknolojinin içindeyiz, her an tetiklendiğimiz bir stres yumağının iç...

Devamını görmek için bkz.

Ömer Sümer, "Çalınan Dikkat”, manifold.press, 21 Ocak 2024

Zamanımı planlamaya dikkat göstersem de çoğu zaman önüme yaptığım planların dışında farklı şeyler çıkar ve dikkatimi dağıtıverir. Eskiden dikkat dağıtacak böyle çok şey yoktu. On-on beş yıl öncesinde öğrenciyken ders dışında yaptığım şeyleri hatırlıyorum. Çoğunluğu fiziksel aktiviteler. Arkadaş görüşmeleri bile hep önceden sözleşerek ve planlayarak yapılırdı. Bugün ise hepimizin hayatında sürekli bağlantıda olduğumuz, çoğunluğu sosyal medya mecraları olmak üzere, asıl ilgilendiğimiz ve yapmak istediğimiz işlerden dikkatimizi alıkoyan yeni şeyler var hayatımızda.

Bu konuda düşünürken, aylar önce dinlediğim Deniz Yüce Başarır’ın Ben Okurum isimli podcastserisinde Murathan Mungan’la konuştuğu bölüm aklıma geldi. Gazeteci Johann Hari’nin kaleme aldığı Çalınan Dikkat [1] isimli kitap üzerine konuşmuşlardı. Sohbetleri çok ilgimi çekmişti, kitabı da okuyayım diye not al...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X