ISBN13 978-605-316-245-2
13x19,5 cm, 296 s.
Liste fiyatı: 310.00 TL
İndirimli fiyatı: 248.00 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Georgi Gospodinov diğer kitapları
Hüznün Fiziği, 2017
Doğal Roman, 2018
Yokluğun Haritaları, 2025
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Diğer kampanyalar için
 
Zaman Sığınağı
Özgün adı: Vremeubezhishte
Çeviri: Hasine Şen Karadeniz
Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan
Kapak Resmi: Mstislav Dobuzhinsky
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Çizimler: Nedko Solakov
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Ocak 2022
5. Basım: Eylül 2024

İtalya Premio Strega Europeo Ödülü

2023 Uluslararası Booker Ödülü

“Geçmiş, şimdiki zamandan temel bir konuda farklılık gösterir – asla tek yönde akmaz.”

Daha önce Hüznün Fiziği’nde okuru öykülerin ve zihnin labirentlerinde dolaştıran Gospodinov, son romanı Zaman Sığınağı’nda bizi geçmişin labirentine davet ediyor.

Romanın yazarla aynı adı taşıyan kahramanının yolu, geçmişle kafayı bozmuş, sonunda da geçmişte kaybolan gizemli bir karakterle, Gaustin’le kesişiyor. İkisi birlikte, hafızası yavaş yavaş yitip giden insanlar için “geçmiş klinikleri” kuruyor, anılarından geriye kalanları korumak için onlara “zaman sığınakları” sunuyorlar. Ve nihayetinde tüm Avrupa’nın bir geçmiş çılgınlığına kapılmasıyla olaylar çığrından çıkıyor.

“Bizler geçmiş fabrikalarıyız. Canlı geçmiş makineleri, başka neyiz ki? Zaman yiyoruz ve geçmiş üretiyoruz. Ölüm bile çözüm değil. İnsanın kendisi gider ama geçmişi kalır. Sonra tüm bu şahsi geçmiş nereye gider? Tüm o başlayıp tamamlanmamış hikâyeler, terk edilen sevgililer, kesilen ve kanamaya devam eden ilişkiler nereye gider?”

Zaman, yaşlılık, ölüm, hafıza, bireysel ve toplumsal geçmişler üzerine hem oyunbaz ve yaratıcı hem de dokunaklı ve derinlikli bir tefekkür olan bu romanı tüm edebiyatseverlere tavsiye ediyoruz.

İÇİNDEKİLER
I. Geçmiş Kliniği
II. Karar
III. Nevi Şahsına Münhasır Bir Ülke
IV. Geçmiş Referandumu
V. İhtiyatlı Canavarlar
Epilog
Teşekkür
Notlar
OKUMA PARÇASI

Geçmiş Kliniği, s. 21-23

1.

Bir noktada, zamanın ne zaman başladığını, dünyanın tam olarak ne zaman yaratıldığını hesaplamaya koyulmuşlar. On yedinci yüzyılın ortalarında İrlandalı piskopos Ussher sadece söz konusu yılı değil, başlangıç tarihini de hesaplamış: MÖ 22 Ekim 4004. Cumartesiye denk geliyormuş (tabii ki). Bazılarına göre Ussher tam saat de vermiş – öğleden sonra altı civarı. Cumartesi öğleden sonra, bana kesinlikle inandırıcı geliyor. Can sıkıntısı çeken bir yaratıcı haftanın başka hangi gününde dünya kurup kendine yoldaş aramaya kalkışır ki? Ussher tüm hayatını buna adamış, Latince yazılmış olan eseri 2000 sayfayı buluyormuş, tümünü okuma zahmetine giren pek fazla kişi olmamıştır herhalde. Ama buna rağmen son derece meşhur olmuş, belki eser değil de buluşun kendisi. Adadaki İncil’leri Ussher’ın belirttiği tarih ve zaman diziniyle basmaya başlamışlar. Bu genç dünya kuramı (bana göre genç zaman kuramı) Hıristiyan dünyasını fethetmiş. Kepler ve Sör Isaac Newton gibi biliminsanlarının bile Tanrı’nın bu edimi için üç aşağı beş yukarı Ussher’ınkine yakın somut tarihler gösterdiğini belirtmeliyiz. Ancak benim için en şaşırtıcı şey, yıl ve onun günümüze yakın oluşu değil, günün kendisi.

22 Ekim, İsa’dan dört bin dört yıl önce, öğleden sonra altı civarında.

Aralık 1910’da veya bu civarlarda insanın karakteri değişti. Virginia Woolf böyle yazıyor. İnsan 1910’un o aralık gününü hayal edebilir de, görünüşte d...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

İlke Kamar, "Modern insanın trajedisi", Birgün Kitap, 11 Şubat 2022

Sadece filozoflar değil edebiyatçılar için de zaman önemli bir kavram. Hatta öyle ki eserdeki olayların sırasını belirlemekten öte yaratının en temel özüdür zaman. Örneğin Marcel Proust romanlarında, yüzlerce sayfalık zaman açsa da ona göre zaman aslında anlarda birleşir. Proust’un zaman anlayışına göre, insan psikolojik zaman sayesinde kabul edilen zamanının dışına çıkarak hayatın farklı dönemlerini aynı anda yaşayabilir. Çaya batırılan bir madlen kurabiyesinin tadıyla dünya tekrar şekillenir. Zamanın, ‘mantıklı şeylerle’ kurduğu bu kaçınılmaz ittifak sonucunda bütün dünya, insanların kullandığı ‘kaçak bir zamana’ sığınır. Proust’un ‘kayıp zamanı’ tekrar elde etme çabası, sadece bir konu olmanın ötesinde roman tekniğine de yansır. Geniş bir literatürde yer edinen yedi ciltlik Kayıp Zamanın İzinde romanında Proust, uzun zaman dilimlerini, karakterleri, mekânları tek bir an içerisinde birbirine bağlayarak romanı yeni bir anlayışla ele alır.

Geçen günlerde Georgi Gospodinov’un Türkçeye çevrilen Zaman Sığınağı romanı da Proust anlatısında olduğu gibi duyumlar, anılar, kokular ve renklerle şimdinin dışında duran zamana uzayıp gider. Öykü ve romanlarının yanı sıra şiir, tiyatro oyunları da yazan Gospodinov, Bulgaristan’ın en çok çevrilen yazarlarından. Metis Yayınları’ndan çıkan Zaman Sığınağı’nın çevirmeni daha önce yazarın Doğal Roman ve ...

Devamını görmek için bkz.

Ayhan Aktar, "Gospodinov’u bir zaman sığınağında okurken", K24, 18 Aralık 2022

Bulgar yazar Georgi Gospodinov’un 2020 yılında Bulgarca yayımlanan ve 2022 yılında Hasine Şen Karadeniz’in özenli çevirisiyle Türkçeye kazandırdığı Zaman Sığınağı isimli romanı, bence 2022 yılının kitabı olmaya layık bir eser. Roman, içinde yaşadığımız dünyanın kaygılarını, sıkıntılarını ve tuhaflıklarını bir tür distopya havası içinde ortaya seriyor. Distopya edebiyatının en önemli metinlerinden biri olan George Orwell’in 1984 başlıklı romanı gibi Gospodinov’un Zaman Sığınağı da otoriter/totaliter bir dünyanın oluşumunu anlatıyor.

Romanın kahramanı olan Dr. Gaustine isimli bir geriatri uzmanı kliniğini yeniden dekore ediyor. Kliniğin bir bölümünü günümüzde yetmiş ve üstü yaşlarda oldukları tahmin edilen Alzheimer, demans veya hafıza kaybı yaşayan hastalara yönelik olarak düzenliyor. Alzheimer hastalarının kendi çocukluklarına ve gençliklerine ilişkin objelerin bol miktarda sergilendiği bu klinikte duvarlar 1960’larda moda olan çiçekli duvar kâğıtlarıyla kaplı; pikaplar, Beatles plakları ve posterleri, formika kaplı masalar, kristal avizeler ve eski bir radyoda dönemin liste başı olan şarkıları sürekli çalıyor. Bu bölüme gelen hastalar çok rahat ediyorlar. Bir anlamda çocukluklarının ve gençliklerinin güvenli dünyasına sığınıyor ve bildik bir dünyanın sınırları içinde çok mutlu oluyorlar.

Zamanla Dr. Gaustine’nin kurduğu bu ‘zaman sığınakları’...

Devamını görmek için bkz.

Pınar Özçelik, "Hatırlamak geleceği yeniden yaratmaktır.", edebiyathaber.net, 29 Mayıs 2023

“Biz hatırladıklarımızın bir bütünüyüz; sabit olmayan şekillerden, kırılan ayna yığınlarından oluşan hayali bir müzeyiz.” Jorge Luis Borges

Unutma, hatırlama, hafıza ve zaman edebiyatın eskimeyen, üzerine yazılacakları bitmeyen, döneme uygun gelişen dönüşen bereketli alanlarıdır. Proust’un “Kayıp Zamanın İzinde” ve Borges’in “Bellek ve Funes”i en çarpıcı örnekleridir. Çağımızın sorunlarından biri haline gelen bellek yitimi sadece edebiyata değil felsefe ve sanata da konu olmuştur.

Georgi Gospodinov’un Man Booker Uluslararası Ödülü’ne layık görülen eseri Zaman Sığınağı, 2022 yılında Metis Yayınları tarafından dilimize çevrildi. Gospodinov, Sofya Üniversitesi’nde Bulgar filolojisi okudu. 1992’de yayınladığı ilk şiir kitabıyla edebiyat dünyasına başarılı bir giriş yaptı. Sonrasında ilk romanı “Doğal Roman” 1992’de yayınlandı. 2016 da yayınlanan “Hüznün Fiziği”, 2016 Jan Michalski Edebiyat Ödülü başta olmak üzere birçok ödüle layık görüldü.

Zaman Sığınağı daha okumadan, kapağındaki Nautilus resmi ile sizi zamanda ve geçmişin odalarında gezdireceğini bildiriyor. Kapaktan kendinizi koparıp romanı okumaya başladığınızda daha ilk sayfada alıntılarla karşılıyorsunuz. Bu alıntılar bize romanın belleğinden ipuçları veriyor. Özellikle Thomas Mann’ın Büyülü Dağ’ından yapılan, “Peki bizim zaman organımız nedir? Bana bunu söy...

Devamını görmek için bkz.

Züleyha Çelik, "Hafıza Geri Çekilmeye Başladığında Zamana Sığınmak", parsomenfanzin.com, 26 Mart 2024

Edebiyat yaşama tutunmamızı sağlayan, kaybolduğumuz yerlerde özümüze döndürüp kim olduğumuzu bulduran güvenli bir sığınak bizim için. 1968 Bulgaristan doğumlu Georgi Gospodinov, 2023 yılında Uluslararası Booker ödülü alan kitabı Zaman Sığınağı ile bize kendimizi bulma yolunda yeni bir deneyim sunuyor. Doğal Roman ve Hüznün Fiziği’nde olduğu gibi bu romanında da insanın içine düştüğü durumları, geleneksel anlatının ötesinde, varoluşçu bir bakış açısıyla, zamandan ve mekândan bağımsız, gerçeküstü bir anlatımla absürt hikâyelere dönüştürüyor.

Zekice kurguladığı metinlerini, edebi dilinin zenginliğiyle, Avrupa’nın sosyokültürel ve siyasi geçmişine de değinerek aktaran, hepimizin hayatlarında benzerlikler yakalayacağı anları ve anıları zaman zaman durum komedisine dönüşen bir mizah anlayışıyla satırlara döken bir yazar Gospodinov. Hayatın ciddi ve sıkıcı gerçekliğini gülümseyerek okumamı sağlaması, kendisinin sıkı bir takipçisi olmamın en önemli sebeplerinden biri. Bulgaristan’la olan tarihsel, sosyal, kültürel geçmişimiz, coğrafi yakınlığımız, yazarın üç romanında da değindiği siyasi, ekonomik ve kültürel çalkantıların bizim ülkemizde yaşananlarla benzerliği, bir yakınlık hissi uyandırıyor.

Geçmişin öylece geçip gitmediğini, birikerek hayatımıza nasıl yön verdiğini, zaman kavramında ve hatırlamada eşyaların,...

Devamını görmek için bkz.

Züleyha Çelik, "Hafıza Geri Çekilmeye Başladığında Zamana Sığınmak", parsomenfanzin.com, 26 Mart 2024

Edebiyat yaşama tutunmamızı sağlayan, kaybolduğumuz yerlerde özümüze döndürüp kim olduğumuzu bulduran güvenli bir sığınak bizim için. 1968 Bulgaristan doğumlu Georgi Gospodinov, 2023 yılında Uluslararası Booker ödülü alan kitabı Zaman Sığınağı ile bize kendimizi bulma yolunda yeni bir deneyim sunuyor. Doğal Roman ve Hüznün Fiziği’nde olduğu gibi bu romanında da insanın içine düştüğü durumları, geleneksel anlatının ötesinde, varoluşçu bir bakış açısıyla, zamandan ve mekândan bağımsız, gerçeküstü bir anlatımla absürt hikâyelere dönüştürüyor.

Zekice kurguladığı metinlerini, edebi dilinin zenginliğiyle, Avrupa’nın sosyokültürel ve siyasi geçmişine de değinerek aktaran, hepimizin hayatlarında benzerlikler yakalayacağı anları ve anıları zaman zaman durum komedisine dönüşen bir mizah anlayışıyla satırlara döken bir yazar Gospodinov. Hayatın ciddi ve sıkıcı gerçekliğini gülümseyerek okumamı sağlaması, kendisinin sıkı bir takipçisi olmamın en önemli sebeplerinden biri. Bulgaristan’la olan tarihsel, sosyal, kültürel geçmişimiz, coğrafi yakınlığımız, yazarın üç romanında da değindiği siyasi, ekonomik ve kültürel çalkantıların bizim ülkemizde yaşananlarla benzerliği, bir yakınlık hissi uyandırıyor.

Geçmişin öylece geçip gitmediğini, birikerek hayatımıza nasıl yön verdiğini, zaman kavramında ve hatırlamada eşyaların,...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X