 | ISBN13 978-605-316-410-4 | 13x19,5 cm, 144 s. |
Liste fiyatı: 180.00 TL İndirimli fiyatı: 144.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":180.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11621","item_name":"Yokluğun Haritaları","discount":36.00,"price":180.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | Armağan2. Basım Liste Fiyatı: 405.00 TL yerine armağan |
Diğer kampanyalar için |  |
|
| | Yokluğun Haritaları Çeviren ve derleyen: Hasine Şen Karadeniz Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 2025 |
Şu anda yokum Sofya, Londra,
Madrid, Lizbon,
Pula, Tanca ve Bologna,
Roma, İstanbul,
Kazablanka, Panama,
Santiago ve Locarno’da...
Olmadığım onca yer.
Tanrı’nın şehrinde de yokum,
kendiminkinde de...
Tıklım tıklım
yokluklarla dolu bir dünya.
Georgi Gospodinov’un şiirlerinden derlenen bu kitap, nesir eserleriyle tanıdığımız ve sevdiğimiz yazarın aynı zamanda ne kadar yaratıcı bir şair olduğunu gösteriyor. Şiire mesafeli olan edebiyatseverlerin bile kalbini çalacağına inandığımız bu derlemeyi okurlarımızla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.  | İÇİNDEKİLER |
Lapidaryum Düşünce Olmak İster misin On Bir Tanım Denemesi Tanrı’yı Gökyüzü Su Toprak ve Ateş ile Karıştırırsın Yağmur İç Çekti Ayın Parlayan Vecizesi Libido Sonbahar Arkamda Aşk Tanrı Evrenin Genişlediği Kanıtlanmıştır Sahne Evimin Üstüne Uzanan Kavaklar ... ve Eski Dostlardan Sinek Odanın Kafatasına Çarpan Israrcı Düşüncedir Yazıt Huzurevi’nin Etrafında Dolaşıyorum Kıyamet Günü Mezarlık Bekçisi Tanrı Kırmızı Şişkin ve Kusursuzdur Kedi Sahanda Günbatımı
Bir Halkın Kiraz Ağacı Boğaz’da Bulgaristan! Bulgaristan! Venedik’in Yeşil Tarlaları Yüksekten Eğitim Kırsal Noel Baba Evi Çok Yavaş Bir Korku Yazın Dedem ve Şimşekler Yerin Çakılı Hakkında 7 Ocak Doğumlu Pembe Merkez Tren İstasyonu Metinleri Kemiklerinden Arındırma Tekniği Aşkla Dilin Son Akşam Yemekleri Gönül Genişliği Hakkında
Gaustin’e Mektuplar Aşk Tavşanı Hey, Jude, 7’09’’ Üçüncü Cinsiyet Gizem Aşk Ordularının Lağvedilmesi Nalınlar ve Gemiler Haberler Başka Hat Sakat Adam Şartlı Refleks Nasıl Pekiştirilir Tam Bugün Anladım Sütlü Çay Ana, Ben ve Karanfiller Odeon Ayçiçeği Sabahı Bir Arı Yürüyüş Ruh Ayrılırken Evin Önündeki Bahçede Neler Olur Bir Tür Son Suicide Öğle Sonrası. Saatler 1. Fotoğraf Günün Baklavaları Rakamlar
Olmadığımız Yerlerde Ufak Bir Sabah Cinayeti Kâse Yerine Şiir Dünden Kalan Evde Temkinli Yürü Zaman Nötron Bombasıdır Öğle Sonrasının Sanatı Başlığı Gitgide Daha Çok Bir Zamanlar Olan Şiir Güz Rüzgârı Sabah Uçuşu Yeni Eve Taşınmak Sonunda Dün Kardiyoloji Bir Gece Çok Zaman Yiyen Şeyler Yağmurun Anlık Hapisleri Hava Fotoğrafçılığı Savaş Zamanı Hayvanlar Ne Yapar Bildungsroman Gecenin Koyunları Berlin’in Tanrısı Olmadığımız Yerler Evsizler Meydan. Deneme Yirmi Dört Saatin Coğrafyası Viyana’nın Kargaları Öğleden Sonra Place de Vosges Roma. Acil Frankfurt’ta Güz Vermeer Mavi Defter Brandenburg Kapısı, Kasım Sonu Yokluğun Haritacılığı İsimler Mladost 1’den Dört Yaşındaki Nuh Anneye Göre Dilin Saklandığı Yer Cennet Bahçesi İçin Asgari Koşul Masumlar Rüzgârın Okuması Yazması Olmasaydı Dışarıda, Bahçede Unutulmuş Bir Elyazması Küçüktüm ve Güldüm Reddetmenin Savunması Annem Şiir Okuyor Babam Bilirdi Bahçede Olay Hiyerarşi’nin Dışında Kalan Kişisel Melekler Orada
 | OKUMA PARÇASI |
Kâse Yerine Şiir, s. 92
Burada düne kadar bir elma kâsesi duruyordu
(porselendi)
bugün bir şiir duruyor
evsahiplerine işlediğim suç için
hayli küçük
bir özür niyetine
(yerdeki parçalar
kesin kanıt sunuyor kabahatime)
şimdi artık yazılıp tamamlanınca
ne kadar yararsız olduğunu
görüyorum içine bir şey sığmaz
ne elma
ne çilek
ne ayva ve ceviz
ne de geçen yazdan kalan
midye kabukları ve taşlar
biraz daha
dayanıklı ancak
benim gibi dalgın biri
kıramaz
bir şiiri  | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Savaş Kılıç, "Hayatsızlıkla yazmak", Artı Gerçek, 7 Mart 2025 Dün bir şiir beni aceleyle yazıverdi birkaç kelimenin üzerini çizdi son üzerinde biraz düşündü ve beni yüksek sesle okudu pek hoşuna gitmedim hatta hiç hoşuna gitmedim şimdi sepetin dibinde bedenimi topluyorum ve acıyor yırtık kelimelerim İlk okuduğumda vuruldum Gospodinov’un bu şiirine, [1] hâlâ da vurgunum. Bana insanın yazdığına yetişemeyebileceğini düşündürdü; yazan ben’in yaşayan ben’i geride bıraktığı durumları. Hayat ile edebiyat arasında varsayılabilecek örtüşmenin aksine, yazının hayatı (kimi zaman) aşabileceğini, hayattan taşabileceğini. Yazan ben’in yaşayan ben’i unuttuğunu, belki unutması gerektiğini. Ben yazarken konuşan ille de yaşayan ben değildir; yaşayan ben’le hiçbir ilgisi yoktur denemez, onunla hasbihal ediyor, cebelleşiyor, onu yok etmek bile istiyor olabilir… Bu ilişkilerin ötesinde bir bağı da olması mümkün. Yaşayan ben’in içinde, ta derinlerde, yazan ben’le konuşan bir ben vardır büyük ihtimalle, André Green’in öngördüğü gibi. Yazan ben onu dışavurmaya çalışıyor olabilir, ya da yazma faaliyetinin açık ya da örtük amacı o ben’e ulaşmak olabilir. Ama yazan ben yaşayan benden içeri bir ben olmanın ötesinde, bütün yazan ben’ler arasındaki ilişkiyle de şekillenir. Yazan ben’in ayrıcalıklı muhatapları başka yazan ben’lerdir; onlara konuşur, onl... Devamını görmek için bkz. |  |
|