| ISBN13 978-975-342-534-6 | 13x19,5 cm, 232 s. |
Liste fiyatı: 198.00 TL İndirimli fiyatı: 158.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":198.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"325","item_name":"Bu Kâbuslar Neden Cemil?","discount":39.60,"price":198.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Bu Kâbuslar Neden Cemil? Yeşilçam’da Erkeklik ve Mazlumluk Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen Kapak ve Görsel Tasarım: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2005 | 3. Basım: Eylül 2024 |
Popüler sinema her zaman kolektif arzu ve kaygıları seslendiren imgelerle doludur. Bu Yeşilçam için de geçerli. 70'li yılların Yeşilçam filmlerinde yer bulan imgeler de çoğu zaman modernleşmenin ve kapitalizmin sonuçlarına bağlı kolektif huzursuzluk, kaygı ve arzulara tercüman olmuşlardır. Kuşkusuz farklı biçimlerde. Dönemin Yeşilçam filmlerinde birçok farklı ses birlikte işitilir. Bunlardan biri güç ve intikam peşindeki saldırgan bir erkeğin sesidir. Hesap soran, başkalarına haddini bildirmek isteyen, her şeyi kontrol etmeyi arzulayan, bu arzusunun karşısına dikilen her tür engeli sınırsız bir şiddet kullanarak ortadan kaldıran bir erkeğin sesidir bu. Bu Kâbuslar Neden Cemil? bu sesi, bu sesin işitildiği erkek filmlerini konu alıyor. İki temel soru var: İlki, ne oldu da, Yeşilçam'ın hep anadili olmuş olan melodramın sesi, 70'lerle birlikte eril bir sese teslim oldu? Kolektif kaygıyı yatıştırmakta sıklıkla başvurulan Kurtarıcı Kahraman figürünün erkekliğin korkularıyla ilişkisini nasıl anlamalıyız? Diğeri, Türkiye'nin aynı dönemde yaşadığı siyasi, kültürel ve toplumsal hareketlenmenin Yeşilçamdaki izdüşümünü erkek filmlerinde nasıl kaydedebiliriz? Baba, oğul, koca, sevgili olarak erkek — ezik ya da kahraman, polis ya da militan, patron ya da işçi, adil ya da değil, Türkiye erkekliğinin hallerinin, popüler sinema üzerinden ne denli başarıyla okunabileceğini kanıtlıyor bu kitap. | İÇİNDEKİLER |
Giriş: Popüler Metinler, Toplumsal Muhayyile Ruhların Modernleşmesi: Yeşilçam Sineması Yeşilçam'ın Erkekleri Ne İstiyor? Çaresizler'in Baba Arayışı Benim gibi ol! Benim gibi olma! "Hünerin iyi, Hakkı!" Mazlumların Kadir'e, Kadir'in de bir babaya ihtiyacı var Ahlakçı düşmanlık: Hem dikizlerim hem baskın yaparım Muhafazakârlığın Dünyası Erkek olmak istiyorum ama... Köy(d)e Tecavüz Fabrikada(n) İntikam Ceza Veren ve Had Bildiren Baba: Kılıç Bey Kapı Dışarı Atılan Mazlumların Kapıları Kıran Kılıcı Yarılmış Erkeklik Adalete Karşı Özgürlük İlk Kayıp ya da Kültüre Giriş "İki yüz yıllık toprağımdan ben kopmadım, şehirlere sürgün ettiler beni" Gelecek Fikrinin Erkeklikle İmtihanı: Babanın Oğlu Kandırdığını ve Kandırıldığını İtiraf Eden Bir Kahraman Şehir: Daha İyi Yaşama Arzusu, Grev ve Piknik (Sadece) İşçi Olamayan ve İşçi Kalamayan Murat Grevi Dağıtan Bakış: Seyirlik Mazlumluk Cinsel Güvensizlik: Çalışan Kadın Kâbus Biter, Murat Erkek Olur Şehir ve Kadın: Tehditkâr Nesneler Babanın İntikamı Oğulun İntikamı Halkın Babası Cemil Halk, Halktan-Olmayanlar ve Adil-Yasa Cemil Cemil Harikalar Diyarında "Bu kâbuslar neden Cemil?" Sadece Ölümün Olduğu Ev: "Onu kaybettin Tahsin. Hem de yıllar önce" Gör bizi baba! Cemil Dönüyor: Çocuğun İradesine Karşı Baba'nın İradesi Cemil İşçi Eyleminde "Haksız Yere Çocuklarını Cezalandıran Baba" – "Adil Baba" Halkçı Ecevit, Halkçı Cemil Sonuç Kaynakça | OKUMA PARÇASI |
Giriş, “Popüler Metinler, Toplumsal Muhayyile”, s. 9-24 Kadın: Sayın Başbakanım size yalvarıyorum. 8 tane yetimim var. Hepsi işsiz, aç. Onlara iş bulun. Tayyip Erdoğan: Bende 70 milyon yetim var, ben ne yapayım. (Hürriyet, 3 Ocak 2004) Çocuk: Ama beni hep kandırıyorsun baba. Baba: Beni de kandırıyorlar oğlum. (Babanın Oğlu filminden) Popüler sinema her zaman kolektif arzu ve kaygıları seslendiren imgelerle doludur. 1970'lerin Yeşilçam'ı da öyle. 70'lerin Yeşilçam filmlerinde yer bulan imgeler de çoğu zaman bu türden arzu ve kaygılara, modernleşme ve kapitalizmin sonuçlarıyla ilgili kolektif huzursuzluk, kaygı ve arzulara tercüman olurlar; hiç şüphesiz birçok farklı biçimde. Dönemin Yeşilçam filmlerinde birçok farklı ses birlikte işitilir. Bunlardan biri, güç ve intikam peşindeki saldırgan bir erkeğin sesidir. Her istediğini keyfince cezalandıran, geçmişte kendisine yapılanların, uğradığı haksızlıkların, kaybettiklerinin, kendisinden çal... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Kemal Varol, “Ulusun arzusu, erkeğin kâbusu”, Radikal Kitap Eki, 28 Ekim 2005 Hepimizin hafızasında mutlak yer edinmiştir: Kabadayı-baba, kanun adamı-komiser, müteahhit-işadamı olarak karşımıza çıkan kimi 'tipik' Yeşilçam kahramanları, tövbe edip silahlarını (iktidar araçlarını) savcı-polis kardeşlerine, sevgilililerine ya da geride bıraktıkları 'mücadele arkadaşlarına' teslim ederek tam da evlerine, dua ederek oğlunun bu 'kirli dünyadan' dönüşünü bekleyen annelerine ya da deniz kıyısında yol gözleyen sevgililerine kavuşacakken filmin 'kötü' adamı tarafından 'gaddarca' öldürülürler. Bu filmler, kavuşmanın imkânsızlığını, arzunun hep orada durduğunu ama ulaşmanın da mümkün olmadığını, 'kötüler' dünyasında yalnızca güç ve iktidarla ayakta kalınabileceğini fısıldarlar bize. Birçoğu 70'ler Türkiye'sinde çekilen bu türden filmler, kimi farklı özellikler taşımakla beraber, dönemin hâkim ruhunu taşımaları açısından gizli bir öneme sahipler. Ama ne yazık ki 70'ler Türkiye'sine ... Devamını görmek için bkz. | |
Çetin Baskın, “Neler neler göreceksin...”, Altyazı Sinema Dergisi, Eylül 2012 Umut Tümay Arslan’ı, 2005’te çıkan Bu Kâbuslar Neden Cemil? ve ‘Türklük, Melankoli ve Sinema’ alt başlığıyla 2010’da yayımlanan Mazi Kabrinin Hortlakları kitaplarından tanıyoruz. Sinema teorisiyle ya da özel olarak Yeşilçam’la ilgilenen kimseler yakinen tanıyorlar Arslan’ı. Arslan’ın koskoca bir sinema geleneğini ulusal histeri üzerinden tartıştığı bu iki kitap, yazınsal alandaki büyük bir boşluğu doldurmuştu. Arslan bu kez Türkiye sineması üzerine düşünen, yazan birçok ismi (kimi yazarları daha çok sinema dışındaki yazılarından tanısak da) yanına alarak Bir Kapıdan Gireceksin: Türkiye Sineması Üzerine Denemeler adlı kitapla çıktı karşımıza. Kendisinin de Bir Zamanlar Anadolu’da (2011) filmiyle ilgili makale- siyle katkıda bulunduğu kitap çoğu yakın dönem (2000’ler sonrası filmler) Türkiye sinemasının ahval ve şeraitine dair b... Devamını görmek için bkz. | |
|