| ISBN13 978-975-342-159-1 | 13x19,5 cm, 144 s. |
Liste fiyatı: 140.00 TL İndirimli fiyatı: 112.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":140.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"59","item_name":"Tekeşlilik","discount":28.00,"price":140.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Tekeşlilik Sadakat ve İhanet Üzerine Aforizmalar Özgün adı: Monogamy Çeviri: Bülent Somay Kapak Tasarımı: Ezgi Keskinsoy |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1997 | 7. Basım: Şubat 2024 |
"İki kişiden ancak arkadaş olur; çift üç kişiden oluşur." Hepimiz, en azından büyük çoğunluğumuz, bir aile içine doğuyor, ilk eğitimimizi, insan olma eğitimimizi, orada alıp orada büyüyoruz; bunun ardından, bir sonraki kuşağı yetiştirmek üzere kendimiz de bir aile "kuruyoruz". Bu asırlardır bitmeyen tekrarın temelinde yatan esas kurum "tekeşlilik". Edebiyatımızı, şarkılarımızı, felsefemizi ve hatta politik düşüncemizi belirleyen temel kavramların hepsi, aslında tekeşlilik tarafından içeriliyor: Sevgi, ihanet, sadakat, saygı, kıskançlık, bağlılık, arzu, yalan, kural, ev, ceza, özgürlük, ahlak, merak, görev, suç, özgürlük; aklınıza daha ne gelirse. Adam Phillips ciddi, psikanalitik bir yaklaşımla alaycı, denemeci bir yaklaşımı birleştiriyor tekeşliliğe bakarken. "Dışlama" üzerine kurulmuş gibi görünen bu yapının aslında daima kendisinden başka şeyleri içereceğini, sadakatin ihanete, bağlılığın sadakatsizliğe durmadan dönüşeceğini, ve tanımı gereği "iki kişilik" bir kurum olan tekeşliliğin ebedi bir "üçüncü" olmadan yapamayacağını söylüyor. | OKUMA PARÇASI |
Önsöz, s. 7 Son zamanlarda aile değerleri üzerine –evlenme ve boşanma oranları üzerine– sürdürülen tartışmalar, aslında tekeşlilik üzerine tartışmalardır. İnsanları bir arada tutan şeyin ne olduğu konusunda ve neden bir arada kalmaları gerektiği konusunda tartışmalardır bunlar. İnsanların önemli zevklerin hangileri olduğuna nasıl karar verecekleri konusunda tartışmalardır. Eğer zevk için değilse niçin bir aradadırlar ki çiftler? Ve eğer zevk önemli değilse, önemli olan ne? İşte tekeşliliğin sorununun bu olduğu söylenebilir. Şurası kesin: Tekeşlilik hakkında konuşmak, önemli olabilecek hemen hemen her şey hakkında konuşmak demektir. Dürüstlük, cinayet, şefkat, güvenlik, tercih, intikam, arzu, bağlılık, yalan, risk, görev, çocuklar, heyecan, suçlama, aşk, vaat, ilgi, merak, kıskançlık, hukuk, suç, vecd, ahlak, ceza, para, güven, haset, huzur, yalnızlık, ev, aşağılanma, saygı, uzlaşma, kurallar, süreklilik, gizlilik, şans, anlayış, ihanet, mahremiyet, teselli, özgürlük... Devamını görmek için bkz. | |
s. 9-17 1. Herkes tekeşliliğe inanmaz, ama herkes inanıyormuş gibi yaşar. Herkes bağlılık ya da sadakat tehlikeye girdiğinde yalan söylediğinin ya da gerçeği söylemek istediğinin farkındadır. Herkes kendini ihanet ediyormuş ya da ihanete uğruyormuş gibi hisseder. Herkes kıskanır ya da kendini suçlu hisseder ve sonunda tercihinin acısını çeker. Cinsel kıskançlığı hiç yaşamıyormuş gibi görünen mutlu azınlık ise ya bundan ötürü hayrete düşer ya da böbürlenir. Hiç kimse dışarıda bırakılmışlık duygusunun dışında bırakılmamıştır. Herkes kendinden esirgenen şey konusunda saplantılıdır. Başka bir deyişle, tekeşliliğe inanmak, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir. 2. Bir oyunun kurallarını bir kere öğrenince, artık kendi performansımızı düşünmeye başlayabiliriz; oyunun kendisiyle ilgili bir kaygı duymamıza gerek kalmaz. Bazı şeyleri veri olarak alırız, ki geri kalanları da başka bir şey olarak alabilelim. Tekeşliliği veri aldığımız, onu kural kabul ettiğimiz ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Salim Şahin, “Tekeşlilik”, Virgül, Sayı 2, Kasım 1997 Son yıllarda istatistik, demografi gibi sosyolojinin alt dallarının en gözde araştırma alanlarından birinin de aile kurumu olduğu söylenebilir. Evlenme-boşanma oranları gibi istatistiki bilgilerin, bazı eğilimler ya da kestirilebilir sonuçlar ortaya çıkarabileceği de düşünülür hatta. Ama, bu tür araştırmaların göz ardı ettiği ya da daha doğrusu açıklanan vargıların "bilimselliğinden" kuşkulanmamıza yol açması gereken bir boyut daha var; bireysel alanın ve bireylerarası ilişkilerin psikolojisi. Phillips’e göre, "şurası kesin: Tekeşlilik hakkında konuşmak, önemli olabilecek hemen hemen her şey hakkında konuşmak demektir." Dürüstlük'ten görev'e, arzu'dan aşk'a, gizlilik'ten ihanet'e, suç'dan ceza'ya kadar pek çok etik, psikolojik ve sosyal kavramı kadın erkek ilişkisindeki anlamlarıyla ele alan kitap, kısalı uzunlu aforizmalar biçiminde yazılmış. Okumayı da kolaylaştıran bu biçimin arkasında tekeşliliğin psikanalitik çö... Devamını görmek için bkz. | |
İsmail H. Demirdöven , “Tekeşlilik üzerine aforizmatik metinler”, Cumhuriyet Kitap Eki, 14 Ekim 2004 Adam Philips'in, (…) güncel "zina" tartışmaları nedeniyle sıcağı sıcağına gündeme getirilmesi gerekli olan kitabı Tekeşlilik; bugün yaşanan ("modern") evlilik ilişkisini aforizmatik biçimde sorgulayan bir felsefe metni olma niteliği ile dikkat çekmektedir. Ne kadar "modern" görünse de, toplumsal ve kültürel ilişkilerini düzenleyen ilke ve kurallarının dinsel ve buna bağlı olarak ahlaksal nitelikli olma özelliği taşıdığı; buna rağmen bir "Avrupa Topluluğu" üyesi olmayı pek isteyen ve bunun için gerekli hukuksal düzenlemeleri yapmaya zorlanan ve yapan bizim gibi ülkelerin içine düştükleri trajik ve derin çıkmaz ; sıra, örneğin evlilik ilişkisi ve buna bağlı olarak "zina" gibi, hukuksal düzenlemelere geldiğinde bu düzenlemeleri (kolayca) yapamamasıyla somutlaşmaktadır. Buzdağının suyun üzerinde görünür yüzü olan hukuk alanında bile köklü düzenlemelerin k... Devamını görmek için bkz. | |
|