| ISBN13 978-975-342-999-3 | 13x19,5 cm, 152 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Melisa Kesmez, "Tam kahkaha atacakken", Remzi Kitap Gazetesi, 12 Haziran 2015 Okur daha ilk sayfadan o moteldeki odalardan birini kiralıyor ve olan biteni bazen dudaklarını ısırarak, bazen de ağlanacak halimize gülerek izliyor. Küçük bir yerden büyük bir resme bakıyor Kaygusuz; aynı motelde tatil yapan bir grup insanın başından geçenlerin ışığında –aslında karanlığında– bir ülkeyi anlatıyor. Motelde bazı “hassas” meseleler birbiri ardına infilak ederken ortaya çıkan manzara, içinde bulunduğumuz ahval hakkında çok şey söylüyor. Roman ilerledikçe bir tatil mekânından beklenilen sükûnet, rahatlık, huzur sıfatlarının altları bir bir oyulurken; tatil, moteldeki herkes için bir kâbusa dönüşüyor. Yüzme saati, bira molası, tavla turnuvası, gölgede kestirme kaçamağı, pinpon turnuvası, limonata faslı ve kahve falından ibaret tatilci rutini masumiyetini yitiriyor, yoldan çıkıyor. Günün sonunda perde aralanıyor, bir nevi takke düşüyor; kel görünüyor. Kaygusuz bütün bunları, bitmesin diye gıdım gıdım okutan nefis bir Türkçeyle anlatıyor. Gündelik hayatın içine sızdırdığı meddah dili, efsunlu anlatım tarzı ve kendine has betimlemeleriyle beni bir kez daha edebiyatına hayran bırakıyor: “İlerideki kayalık tepeye tırmanan keçilerin, kıyıda anebean yuvarlaklaşan taşların, yosun bağlamış iskele ayaklarının insana seslenen titreşimine kayıtsız, kendi imal ettikleri tedirginlik kafeslerinde dilim dlim tüketiyorlardı zamanı. Hiç bitmesin bu an, bu huzursuzluk, bu baş döndürücü hayal kırıklığı, bu suni nefes, bu hızla gelişen koklama yetisi hayret çeşitlemeleri üretiyor, üstelik ortada hayret edilecek pek bir şey olmamasına rağmen türlü şekillerde yüz kez hayret edebiliyorlardı. Onlarınki, büyülenerek göğe bakarken kuyuya düşen Thales’inki gibi sarsıntıya açılan düşünsel bir serüven, yepyeni bir dünyalılık değildi tabii. Hayretten hakiki bir marifet devşirmek yerine, durumdan faydalanarak sinsice eğleniyorlardı.” Barbarın Kahkahası, son zamanlarda okuduğum Türkçe yazılmış en iyi romanlardan biri. Sadece şöyle başladığı için bile: Bu ahval geçmeyecek Lütfen ısrar etmeyin, Hiç olmazsa tüylerimin Yönünde okşayın beni. |