| ISBN13 978-605-316-191-2 | 13x19,5 cm, 208 s. |
|
Vitrinde Yaşamak, 1992 | Yer Değiştiren Gölge, 1995 | Ev Ödevi, 1999 | Kötü Çocuk Türk, 2001 | Kör Ayna, Kayıp Şark, 2004 | Mağdurun Dili, 2008 | Benden Önce Bir Başkası, 2011 | Sessizin Payı, 2015 | Örme Biçimleri, 2023 |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Mahmut Temizyürek, "İkinci Hayat", K24, 24 Aralık 2020 Severek okuduğum her kitap beni çarpar ama İkinci Hayat başka etkiledi. Evden dış dünyaya, iç ve dış bağlardan karmaşık girdaplara, acımasız sınırlardan çıkmaz yollara, büyük umutlardan yıkık surlara, bozkır yalnızlığından taşra kuytularına, coğrafyadan kadere… Yazıya sığınarak kurulmuş ikinci hayatlar var kitapta. Kadrosu hayli kalabalık. Yol boyu yazarları karşılaştırıp özenle tartıştıran Gürbilek’in zarif tarzı da etkiliyor okuma hazzını. Küçük bir örnek: “Bir yanda insanın enginlere açılabilmek için bir koruyucu hücreye, bir eve ihtiyacı olduğunu söyleyen (‘Ev ilk evrenimizdir’) Bachelard var. Öte yanda bir ‘Yola Çıkış’ Kafka’sı: ‘Buradan uzağa işte, buradan uzağa, hep uzağa buradan, ancak böylelikle hedefime varabilirim’. Bir yanda yeni silahların ancak kaçış çizgilerinde yaratılacağını söyleyen (‘kaçmaktan daha eylem dolu bir şey olamaz’) Deleuze var. Öte yanda ‘yurt saçmalıkları’ bu alanı ele geçirdi diye ona duyulan ihtiyacı yok sayamayacağımızı söyleyen Jean Améry: ‘İnsanın bir yurda ihtiyaç duymaması için önce ona sahip olması gerekir’. Arkalarda bir yerde, evin toplumsal dayanağıyla birlikte bireysel anlamını da yitirdiğini, bugün çoktan bir çıkar bölgesine dönüştüğünü söyleyen Adorno’nun sesi duyuluyor: ‘Ev geçmişte kalmıştır.’” Yazısında bütün duyuş ve düşünüş damarları görülebildiği halde (belki de bu nedenle), ne kendinden söz etmiş ne de okuru bilgiçliğiyle mahcup etmiş. Hangi konuyu işlemişse zihni ve duyuşu yeni “zihin yaylalarına” taşıyanların en yenisi Nurdan Gürbilek. Başka dilde, diyelim İngilizce yazıyor olsa, eminim dünyaca okunurdu. Türkçeye konmuş nadir şanslarından biridir diyebilirim. |