| ISBN13 978-975-342-521-6 | 13x19,5 cm, 160 s. |
Liste fiyatı: 150.00 TL İndirimli fiyatı: 120.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":150.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"319","item_name":"benlik","discount":30.00,"price":150.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
de ki işte, 1990 | tümceler, 1990 | yürüme, 1992 | hani, 1993 | yakın, 1997 | ile, 1999 | uzak, 1999 | Çengelköy Defteri, 2001 | olmayalı, 2003 | Doğançay’ın Çınarları, 2004 | sayıklamalar, 2005 | Geç Gelen Ağıtlar, 2005 | kesik esin/tiler, 2005 | ol/an, 2005 | Meşe Fısıltıları, 2007 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | benlik Kapak Tasarımı: Semih Sökmen Görsel Tasarım: Oruç Aruoba |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mayıs 2005 | 8. Basım: Mayıs 2023 |
"İçimde bir yengeç var. İçimdeki en kuytu kovukta yaşıyor olmalı; oradan seyrediyor herhalde her yaşadığımı. Ancak arada bir hissediyorum varlığını – ancak arada bir belli ediyor kendini. Ama biliyorum : hep orada... ... bana direnir çoğunlukla – dolambaçlı yollarla karışır yaptıklarıma, ket vurur. Bir yolunu bulup yaptıklarımı engeller; yapacaklarımı belirlemeğe çalışır. Bunun temelinde benim ile uyum içinde olmaması yatsa gerek. Benim yaptıklarım aykırı geliyor olmalı ona. Sanıyorum benden pek hoşnut değil. En çok dayanamadığı da, benim, devinimsiz, eylemsiz kaldığım zamanlardaki hâlimdir – (gün olur, hiçbirşey yapmak gelmez içimden; ya da : hiçbirşey yapmak gelir – öyle, bir köşeye oturur, saatlerce, etrafıma bakınırım – seyrederim. Kafamdan binbir türlü imge, tasarım, düşünce –öylesine, gelişigüzel– geçip durur; zaman da geçer ya, öyle –? aldırmam...), bu durumlarda, içimde, kocaman kıskacının çat–çatını, sert ayaklarının yan yan eşelenen öfkeli katırtısını duyarım. "Yürü git!", der bana; ama ben kalakalmış olurum. Dinlemem onu; belki, dinlemek elimden – içimden– gelmez." –Oruç Aruoba | İÇİNDEKİLER |
benlik
Burada
YENGEÇ
SAHİCİLİK SAHTELİK üzerine Geri-Bakışlı Notlar | OKUMA PARÇASI |
benlik, s. 12-13 [...] das Problem einer Weltbeschaffenheit ohne Rücksicht auf unserer wahrnehmenden seelischen Apparat [ist] eine leere Abstraktion, ohne praktisches Interesse. Freud, Die Zukunft einer Illusion, X (1927) [...] dünyanın nasıl bir yapısı olduğu sorunu, bizim algılayan ruhsal düzeneğimiz hesaba katılmaksızın, boş bir soyutlamadır, kılgısal bir önemi de yoktur. Başlığı sonradan düşünüp koydum. — Gerçi başından beri, düşündüklerimin "ben"in (ben'im...) çevresinde döneneceği belliydi; ama, verimli olacağa benzer bir eğretilemeden yolaçıkan ilk irdeleme, ana metinde, her ele alışımda, kendi kendine biçimlendi; yıllar içinde de, kendi 'önce'sini ve 'sonra'sını bularak, en eski yazdıklarıma —yaşadıklarımın 'arka'sına ve ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Abidin Parıltı, “Yazmak ya da yaşamak”, Radikal Kitap Eki, 3 Haziran 2005 Bazı yazarlar ne kadar kendilerini yazıyorlarmış gibi görünürse görünsün aslında çok iyi gizlenirler. Yaşamayı bilen, yaşamlarını birer sanat eseri gibi yaşayan bu kişiler yazmayı büyülü bir sanat hâline getirirler. Eserleri hakkında çok şey bilinse de bu kişilerin yaşamları hakkında pek fazla bir bilgiye ulaşılamaz. Yaşamlarında başkalarına görünmek anlamında oldukça mütevazı olan bu insanlar eserleri söz konusu olunca dillerde dolaşırlar. Oruç Aruoba da yukarıda sözünü ettiğim yazarlardan biri. Bütün yazdıklarını okumama rağmen yaşamı hakkında doğru düzgün bir bilgim yok. Hakkında bulduğum en geniş bilgi ise şöyle: 1948'de yılında Karamürsel'de doğdu. T.E.D. Ankara Koleji'ni bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisansı'nı tamamladı. Aynı üniversitede Felsefe Bilim Uzmanı oldu, felsefe doktorasını tamamladı ve öğretim üyeliği yaptı (1972-1983). Tübingen Üniversitesi (F. A... Devamını görmek için bkz. | |
Kıvanç Koçak, “Herkesin içinde bir yengeç var mıdır?”, Birgün Pazar, 5 Haziran 2005 Bilinir, kendi kendine konuşmanın pek de makbûl olmadığı bir memlekettir burası. “Kendi kendine konuşana deli denir” ne de olsa. Oysa insanın herkese anlatamadığı şeyler yok mudur? Düşünmekten bile korktuğu şeyler; aklına getirmekten kaçındığı, kendisiyle yüzleşmeyi göze alamadığı şeyler… Gel gör ki, günün birinde patlar insan, içinde tutamaz olur. İlle de ses vermeye karar verir. Ama işte insanın herkese anlatamadığı şeyler vardır. Oturur kendine anlatır… Oruç Aruoba da, son kitabı Benlik’te, kendi kendisiyle konuşuyor. Kendi kendisiyle konuşurken, kendisine bakıyor. Kendisine bakarken, aslında okuyucusunun da kendisini görmesini sağlıyor; hem Aruoba’yı hem de okurun bizzat kendisini yani. 1990’dan beri tüm Aruoba kitaplarını yayımlayarak bir “Oruç Aruoba Koleksiyonu” oluşturan Metis Yayınları’ndan çıkan Benlik’i, bir “iç konuşma kitabı” olarak görmek mümkün ol... Devamını görmek için bkz. | |
|