| ISBN13 978-975-342-730-2 | 13,5x21,5 cm, 408 s. |
Liste fiyatı: 330.00 TL İndirimli fiyatı: 264.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":330.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"471","item_name":"Başlangıçlar","discount":66.00,"price":330.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Başlangıçlar Niyet ve Yöntem Özgün adı: Beginnings: Intention and Method Çeviri: Ferit Burak Aydar Yayıma Hazırlayan: Tuncay Birkan Kapak Tasarımı: Semih Sökmen, Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 2009 | 2. Basım: Kasım 2020 |
Türkçede daha çok Şarkiyatçılık ve Filistin sorunu hakkındaki eleştirel çalışmalarıyla tanınan Edward W. Said'in edebiyat eleştirisi alanındaki en önemli çalışmasıdır Başlangıçlar. Yazar bu kitabında Milton, Hopkins, Wordsworth gibi büyük şairler ile, Dickens, Hardy, Conrad, Mann, Proust gibi romancıların eserlerini, özellikle Vico, Auerbach ve Foucault'dan hareketle geliştirdiği kendine özgü kuramsal perspektiften okuyarak, bir eser yazmaya "başlama"nın filolojik, felsefi, psikolojik ve tarihsel boyutlarını analiz ediyor. Seküler, insan ürünü ve sürekli yeniden geliştirilen bir kavram olarak gördüğü "başlangıç"ı, ilahi, mitik ve ayrıcalıklı bir kavram olan "köken"den ayırt ederek işe başlıyor Said: Batı kültüründe romanın 18. ve 19. yüzyıllarda kazandığı önemin, sanat, deneyim ve bilgi alanlarında "başlangıçlar"a özel, otorite kazandırıcı, kurumsal bir rol yüklemiş olmasında yattığını öne sürüyor. Bu fikrin Freud'un bulguları ve modernist yazarların romanlarında oynadığı rolü ele aldıktan sonra da başlama sorununun eleştiri söylemindeki ve Foucault'daki yerini analiz ediyor. Said, bütün eserlerinde olduğu gibi, bu kitabında da edebiyatı tarihten, felsefeden ve toplumsal söylemden koparmayı reddederek, edebiyat eleştirisinin bu ret sayesinde neler kazanabileceğinin çok parlak bir örneğini sunmuş oluyor. | İÇİNDEKİLER |
Morningside Baskısına Önsöz Önsöz Teşekkür
1 Başlangıç Fikirleri 2 Başlangıçlar Üzerine Bir Tefekkür 3 Başlangıç Niyeti Olarak Roman 4 Bir Metinle Başlamak 5 Abecedarium Culturae (Kültürün ABC'si) Mâdumiyet, Yazı, Bildirim, Söylem, Arkeoloji, Yapısalcılık
Sonuç: Kendi Eserlerinde ve Bunda Vico Notlar Dizin 395 | OKUMA PARÇASI |
Önsöz, s. 15-17 Nedir başlangıç? Başlamak için ne yapmak gerekir? Bir faaliyet ya da bir an ya da bir mekân olarak başlangıcı özel kılan nedir? Öyle kafamızın estiği zaman başlayabilir miyiz? Başlangıç için nasıl bir tutum ya da ruh hali gerekir? Tarihsel açıdan bakıldığında, başlangıç için en elverişli denebilecek bir an, başlangıcın en önemli faaliyet olduğu bir birey var mıdır? Edebiyat eseri açısından başlangıç ne kadar önemlidir? Başlangıç hakkında bu tür sorular sormaya değer mi? Eğer öyleyse, bunları somut, anlaşılır ve bilgilendirici şekilde ele almak ya da cevaplamak mümkün müdür? Bunlar bu kitabın başlangıç soruları. Fakat bu soruları ele aldığımızda neyse ki bir sınırlandırma işlemi gerçekleşiyor – neyse ki diyorum zira öbür türlü, tartışılması neredeyse olanaksız derecede karmaşık sorulardır. Başlangıçları hem yapılan hem de üzerine düşünülen bir şey olarak ele aldım. Bu ikisi kimi zaman kol kola gider, ama dil kullanıldığında bunlar her zaman zorunlu ol... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Soner Can, "Başlangıçlar’a dair bir başlangıç yazısı ", Star Kitap Eki, 9 Ocak 2010 Edward Said, Türk okurunun yakından tanıdığı, yazarın Orta Doğu ve Oryantalizm hakkında yıllar boyunca yazdıkları makale ve kitaplarına sürekli gönderme yapılan, alıntılanan önemli bir yazar ve düşünür. Hatta Said için, ‘Türkiye’deki her ideolojik kesime lafını dinletebilmiş bir entelektüel’ de diyebiliriz. Yazarın Şarkiyatçılık, Kış Ruhu, Geç Dönem Üslubu ve Medyada İslam gibi eserleri özel ama nitelikli bir okur kitlesince daima heyecanla karşılanmıştır. Yazarın Türkçede yeni yayınlanan eseri Başlangıçlar: Niyet ve Yöntem, edebiyatın adeta ontolojisini kurarken, belleklerde insan fiillerinin amaç-sonuç ilişkilerine dair unutulmayacak yol işaretleri bırakıyor. Edebiyatın ontolojisinden söz ederken Said’in özelikle bu kitapta Charles Dickens’tan John Milton’a, Thomas Hardy’den, Joseph Conrad’a, Marcel Proust’tan Thomas Mann’a dün... Devamını görmek için bkz. | |
Emrah Pelvanoğlu, “Edward Said’den ‘tekinsiz eleştiri’ “, Kitap Zamanı, 4 Ocak 2010 Şarkiyatçılık’ı (1978) okumadan evvel, onun bilgisini farklı çalışma alanlarına taşıyan birçok yazı sayesinde kitaba dair olumlu bir önyargı edinmiştim. Ancak bu olumlu önyargının oluşmasında etkili olan, ilgili yazıları okumamdan da evvel, oryantalizmin (öyle ya da böyle) nesnesi olmuş bir kültürün içinde büyümüş olmam, dahası bu kültüre dair geliştirdiğim farkındalıktır. Hatta bu farkındalığın, içinde büyüdüğüm kültürü anlatısallaştıran özcü / milliyetçi ideolojinin “otoritesi” kadar (ve hatta ondan çok), bu otoritenin beraber var olduğu, “kaçınılmaz olarak ona eşlik eden”, onun için Batılı ya da onun için Doğulu olan çeşitli “tasallut” imkânlarıyla biçimlendiğini söyleyebilirim. Bütün bunlar, kurguladığım bu özne için, benim için oryantalizmin, “bir eleştiri niyeti olarak Şarkiyatçılık’ı okumamdan evvel başladığını belirtir. Yukarıdaki paragraf, Başlan... Devamını görmek için bkz. | |
Semih Gümüş, “Başlangıçlar ve eleştiri”, Radikal Kitap Eki, 15 Ocak 2010 Edward W. Said tekinsiz eleştiri terimini, Başlangıçlar - Niyet ve Yöntem kitabında, akla gelebilecek bütün anlamlarını açığa çıkaracak biçimde kullanıyor. Bizim içinse, yeni bir terim tekinsiz eleştiri; hem edebiyat kültürümüz, hem de bugüne dek başka türlüsü yokmuş gibi korunan eleştiri anlayışının bugün karşılaştığı bir kavram. Yüzleşme, edebiyat kültürümüzün kaçındığı refleksler arasında olsa da, bu kavramla yüzleşmek gerekiyor. Bizde aranan eleştiri iyi huylu olanıdır, yoksa habis sayılır, ama onun aslında başka bir sıfatla da kendini tanımlayabileceği düşünülmez. İyi huylu eleştiri, gerçekçi, mantıklı, anlaşılır, olumlu, güncel, aranan ve sık bulunan. Onunla caddenin karşısına geçebilirsiniz, ama edebiyatın arka sokaklarına girmek için tekinsiz bir kimlik aranır. Biçimin kıyılarında, yazınsal gerçekliğin dünyasında, düşlerin ve düşlemlerin büyüsünde, sık sık sıra dışında yaşayı... Devamını görmek için bkz. | |
Beyaz Arif Akbaş, “Başlangıçlar üzerine bir tefekkür, BirGün Kitap Eki, Ocak 2010 Her yazar yazacağı şey açısından başlangıç tercihinin kritik olduğunu bilir: “Yalnızca sonrasında yazacaklarını belirlediği için değil, aynı zamanda bir eserin başlangıcı, kestirmeden söyleyecek olursak, sunduğu şeye ana giriş olduğu için de kritiktir.”(s. 21) Dahası aynı durum şu an ben bu metni yazarken de fazlasıyla geçerlidir. Edward W. Said gibi bir entelektüel için, onun Türkçeye çevrilen en son kitabı olan Başlangıçlar’a nasıl bir başlangıç yapabileceğim hususunda bir hayli düşünmüştüm. Sonra onun yazmış olduğu bir kitap tanıtım yazısı aklıma geldi. Said, Erich Auerbach’ın; ‘Mimesis: Batı Yazınında Gerçeğin Temsili’ kitabını “Maddi Dünyanın Eleştirisi” isimli yazısında tanıtıyordu. Pratikte şu an benimle aynı işi yapıyordu. Niye söylemeyeyim, belki de aynı sıkıntılı ruh halini taşıyordu. Eleştiri yazarları için, “özellikle de eğer yazdıkları yazıların bir dönemden ... Devamını görmek için bkz. | |
|