ISBN13 978-975-342-724-1
13x19,5 cm, 88 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Kuş Diline Öykünen, 2004
Ağlayan Dağ Susan Nehir, 2007
Başka Aşklar, 2011
Ara Tonlar, 2015
Güzel Ölümün Öyküsü, 2019
Arkası Mutlaka Gelir, 2020
Anatomi Dersi, 2022
Kuma Daireler Çizen, 2024
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Kaya Tokmakçıoğlu, “Kış Uykusu”, Sol, 15 Haziran 2009

Henüz bitmeyen, süren bir dönemin, yaşanmakta olan yaşamın 'öyküsü, hikâyesi, romanı' olabilir mi? Ayşegül Devecioğlu’nun beş öyküden oluşan son kitabı Kış Uykusu bu soruya cevap arıyor. Kış Uykusu eşini ve birçok yakın arkadaşını 12 Eylül darbesiyle kaybeden Devecioğlu’nun, 2004 yılında yayımlanan Kuş Diline Öykünen ve 2007 yılında yayımlanıp 2008’de Orhan Kemal Roman Ödülü’nü alan Ağlayan Dağ Susan Nehir’den sonra çıkan son kitabı. ‘Sert’ öyküler içeren ‘ince’ bir kitap duygusu veriyor insana Kış Uykusu. Bir yandan 12 Eylül sonrasındaki karanlığın, toplumun ifadesine, hayal gücü ve yaratıcılığına ket vurulmasının sonuçları üzerine düşündürtürken, diğer yandan Kürt halkının yaşadıkları, Diyarbakır cezaevinde olup bitenler, taş attıkları için kolları kırılan, senelerce hapse mahkûm edilen çocuklar, kuyulardaki cesetler, faili meçhuller, sürgünler, yakılan köyler, insanların kendi dilinde gülmesinin ve ağlamasının yasaklanmasını da insanın aklına getiriyor kitaptaki öyküler.

Öykülerin tümünün ortak noktası her birinin bir yara içermesi. Yaklaşık 30 yıldır içinde debelendiğimiz acı ve acıya bulanmış yaralı yaşamlar her bir öykünün içinden bizlere fırlatılan birer ok gibi. Kitaba adını veren ve daha önce Almanca bir seçkide yayımlanmış olan öykü zengin bir semtte bir gecekonduda yaşayan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Kent içinde oluşan toplumsal yaraya parmak basıyor Devecioğlu Kış Uykusu ile. Kitabın ikinci öyküsü Veremli; 1980 darbesine giden yolda, şiddetin ve ölümün hızla yükseldiği bir ortamda üniversite öğrencisi olan öykü kahramanının darbe sonrası kendisini darbenin etkilerinden korumasına rağmen veremi yüzünden ölüme terkedilmiş annesinin kaderiyle yüzleşmek zorunda kalmasını anlatıyor. Bu bağlamda akılcılığı ile ülkenin siyasal sancısından uzak kalmayı başarabilmiş öykü kahramanı, bambaşka bir acıya esir düşüyor. Ziyaret başlıklı öykü ise diğer öykülere göre yazınsal söylemi daha doğrudan ve “imge-yoğun” olmayan bir öykü. Günümüzde hâlâ kendi dilini öğrenmesine izin verilmeyen bir halkın acılarından bir kesit içeriyor Ziyaret. Savaşıp güzel günlere kavuşabilmek için dağa çıkan bir gerilla ile onu ziyaret etmeye hazırlanan annesinin sonu Kürtçe bir çığlıkla biten hikâyesi yer yer Suzan Samancı’nın Suskunun Gölgesinde kitabındaki öyküleri hatırlatıyor. Yer yer postmodern anlatının olanaklarından da faydalanan “Bir Öykü Yazmalıyım” başlıklı öykü ise okuru çok katmanlı bir kurgu dünyasına götürüyor. Okur, her türlü çamur ve kimyasal atıkla dolu çukurlara gömülen yaşamların izlerini sürerken günümüz Türkiye’sindeki benzer yaşanmışlıklara da bir gönderme buluyor. Kitabın son öyküsü “Beşmeşelik’te Bazı Tuhaf İşaretler” belki de kitaptaki öykülerden dilin sınırlarını en çok zorlayanı. Hayali bir mahalle yaratıyor Devecioğlu ve kâh ütopik kâh distopik öğelerle örüyor öyküsünü. Alevi, Çingene ve Kürtler’in birlikte yaşadığı “kurtarılmış bölge” Beşmeşelik’te kitap okuyup yaşadıkları çıkmazla yüzleşmeye başlayan mahalle sakinleri darbeyle birlikte yaşam alanlarından koparılıyor ve mahallenin dokusu değişiyor. Ancak mahalle işaretlerini salgılamaya başlıyor. Yağmurla birlikte tüm yaşanmışlıklar yavaş yavaş ortaya çıkıyor ve kat kat sıvaların ardından görünen, Kürtçe ve Türkçe yazılmış eski yazılar yeniden konuşmaya başlıyorlar. Böylece yazar okuru uyanık olmaya davet ediyor ve ona bir dükkânın veya metruk bir evin duvarlarına dikkat etmesini salık veriyor.

12 Eylül'e yenilgi denildi. Bazıları için ise uzun süren ve sürecek bir savaşın yalnızca ‘yitirilen muharebeleri’nden biriydi. Edebiyatı sözcüklerin içinde kaybolmak, anlamı esrarlı göstereyim derken hayattan büsbütün kopmak sayan yazma biçeminden sıyrılmanın yetkin örneklerinden biri olarak görmek isteyen okur için Kış Uykusu biçilmiş kaftan. Özellikle imgelere boğulan öykülerden çok, 12 Eylül’ün zihniyetiyle hesaplaşmaya çalışan öyküler okumak isteyen okur için.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X