ISBN13 978-605-316-425-8
13x19,5 cm, 208 s.
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Hüznün Fiziği, 2017
Doğal Roman, 2018
Zaman Sığınağı, 2022
Yokluğun Haritaları, 2025
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Hüseyin Kalkan, "Veya 'Sizin hiç babanız öldü mü', yeniyasamgazetesi9.com, 4 Kasım 2025

"Sizin hiç babanız öldü mü?

Benim bir kere öldü, kör oldum.

Yıkadılar, aldılar, götürdüler.

Babamdan ummazdım bunu kör oldum."

Georgi Gospodinov’un babasının ölümünü anlattığı bir an-roman olan Bahçıvan ve Ölüm’ü okurken, ister istemez Cemal Süreya’nın bu dizeleri düşüyor aklımıza. Yeri doldurulmaz bir kayıptır babanın kaybı; şairi kör eder. Yazar ise “Bizi çocuk olarak hatırlayan son kişi de gittiğinde hâlâ var olduğumuz söylenebilir mi?” diye soruyor.

Büyük kaybın romanı

Bu günlerde hemen herkesin elinde olan Bahçıvan ve Ölüm, böylesine yeri doldurulmaz bir kaybı anlatır. Yazar, babasının ölümünü anlatıyor ve geri dönüşlerle hem kendi hayatını hem ailesinin hayatını hem de bir parça ülkesini anlatıyor. Yani arka planda Bulgaristan’da reel sosyalizm deneyimlerini okuyoruz.

Her çocuk babasına çok şey yükler, büyük anlamlar atfeder. Yazarımız ise biraz daha fazla anlam yükler babasına: “Omuzlarında tonlarca geçmiş taşıyan bir Atlas” der babası için. Bu ‘Atlas’ın hastalığıyla birlikte ona ölümüne kadar eşlik eder. Bu yüzden Bahçıvan ve Ölüm, birçok şey gibi ‘babanın ölümünün’ de romanı olur. Hikâyenin nasıl bir hikâye olduğunu Gospodinov şöyle anlatıyor:

“Hemen söyleyeyim, bu kitabın sonunda başkahraman ölüyor. Hatta sonunda bile değil, daha ortasında; ama vefatının öncesini ve sonrasını anlatan tüm hikâyelerde o yine hayata dönecek. Çünkü, Gaustin’in dediği gibi, geçmişte zaman tek yönlü akmaz.

Küçükken kütüphaneden sadece birinci şahıs ağzından yazılmış kitapları seçerdim çünkü onlarda başkahramanın ölmediğini bilirdim.

Eh, gerçek kahramanının ölmesine rağmen birinci şahıs ağzından yazılmış bir kitap bu.

Sadece hikâyelerin anlatıcıları hayatta kalıyor, ama onlar da bir gün ölecek.

Sadece hikâyeler hayatta kalacak.

Ve babamın aramızdan ayrılmadan önce yetiştirdiği bahçe.

Muhtemelen bu yüzden hikâye anlatırız: dünyanın ve içindeki her şeyin yerli yerinde olduğu bir başka paralel koridor yaratmak için; tehlike ve ölüm akın etmeye başladığında anlatıyı başka bir tarha yönlendirmek için — tıpkı bahçıvanın bahçede suyu bir sonraki tarha yönlendirmesi gibi.

Bu sayfalarda ışık olsun istiyorum, yumuşak öğle sonrası ışığı. Bu kitap ölüm hakkında değil, sona eren bir hayat için duyulan hüzün hakkında. Arada fark var.

Bu, sadece onun bal dolu peteği için değil, peteğin boş hücreleri için de duyulan bir hüzün, hatta o çok daha güçlü. Elimizdeki mumların dahi yanıp tükenirken hatırladıkları o petek için duyulan hüzün.

Babamın dediği gibi, korkacak bir şey yok.” (s. 11–12)

Son cümle, sanki karanlıkta korkmamak için bir çocuğun kendi kendine söylediği bir söz gibi. Yazar, bu kitapla babasının ölümüyle başa çıkmaya çalışıyor. Bahçıvan ve Ölüm biraz — hatta büyük ölçüde — kendi üzerine bir roman. Cemal Süreya’nın deyişiyle kör oluyoruz; bundan başka çıkış yolu yok sanırım.

Biraz Bulgaristan

Bu roman ‘sosyalist’ Bulgaristan’da geçiyor; Berlin Duvarı’nın bütün görkemi ve kofluğu ile dikildiği ve ardından yıkıldığı zamanlarda. Bu nedenle istersek romanı bir reel sosyalizm eleştirisi olarak da okuyabiliriz. Kaba bir siyasi eleştiri değil bu; ince bir mizahla günlük hayatın içine sinmiş bir eleştiri. Diktatörlüklere yakışan o gülünç ve sallapati ciddiyet.

Mesela yazarın babasının her 9 Eylül’de diş etleri iltihaplanır ve tanıdık bir dişçiden rapor alır. Herkes törene giderken o, balkonda Parti Genel Sekreteri’ni taklit ederek gidenlere el sallar. Eşiyle birlikte “Bulgar Sosyalizminin müthiş icadı” olan elektronik biber közleme makinesinde patlıcan ve biber közler. (s. 55)

Sonra Berlin Duvarı yıkılır. Bulgaristan’da Sovyetler Birliği’ne duyulan minnettarlık nişanesi olarak dikilen Sovyet Askeri Anıtı yıkılıp gider bu arada. Bahçıvan ve Ölüm, sadece komşu bir ülkenin günlük hayatına tanıklık etmek için bile okunmaya değer bir kitap.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X