| ISBN13 978-605-316-287-2 | 13x19,5 cm, 136 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Tatlı Çarmıh, s. 15-16 Senden, bütün iyi şeylerin kaynağından Pek çok iyilik gördüm. Ağzın bana can verdi Süt ve tatlılarla Ruhun sundu bana İlahi arzuları. JOHANN SEBASTIAN BACH, Matyas Pasyonu . O döneme ait bir belgeye göre Matyas Pasyonu 1727 yılında Leipzig’deki Aziz Thomas Kilisesi’nde ilk kez seslendirildiğinde herkes “büyük bir şaşkınlık” yaşamıştı. “Üst düzey danışmanlar ve asil bayanlar” birbirlerine bakarak “bu da ne?” demiş, dindar bir dul dehşet içinde “Çocuklar, Tanrı bizi korusun! Sanki bir operada ya da komedideyiz,” diye bağırmıştı. Bunları Gerber isimli bir yazarın Saksonya’da Kilise Ayinlerinin Tarihi [1] adlı eserinde okuyoruz. Rahatlıkla katı bir Kantçı olabilecek nitelikteki Gerber ayinlerde müziğin yaygınlaşmasını hoş görmez. “Böyle boş şeylerden” zevk alan, aynı zamanda “demevi* ve şehvete eğilimli” “mizaçların” mevcudiyetinden yakınır. Müzik ve Pasyon birbirine uymaz: “Orta karar bir müziğin kilisede yer alıp alamayacağına gelince, ... bilindiği gibi bu genellikle aşırıya kaçar, Musa’nın ağzıyla söyleyecek olursak: Levi’nin çocukları, yaptığınız çok fazla (Mos. 16). Çünkü genellikle çıkan ses öylesine dünyevi ve şen şakraktır ki ayinden çok dans salonuna ya da operaya yaraşır. Pek çok inançlı yürek bu şekilde söylendiğinde müziğin pasyona hiç mi hiç uymadığını düşünüyor.” [2] Matyas Pasyonu Leipzig belediye meclisi üyelerine de fazlasıyla teatral ve operavari gelmiş olmalıydı. Bu sunum Bach’la aralarında zaten mevcut olan gerilimi artırmış, meclis Bach’ın maaşında kesinti yapma kararı almıştı. Bach’ın “Thomaskantor”* sıfatıyla işe alındığında imzaladığı iş akdinde “Kiliselerdeki iyi düzeni sürdürmek üzere müziği çok uzun olmayacak ve operavari bir halde değil, dinleyeni ibadete yönlendirecek şekilde düzenlemek” [3] ifadesi de yer alıyordu. Kantor mevkiinin görevine ilişkin bu ilginç kayıt dini müziğin giderek artan bir şekilde dünyevi müzikle karışmakta olduğuna işaret eder. Dini müzik giderek ayin bağlamından koparak modern burjuva konser müziğine benzer hale gelmekteydi. “Dünyevi kantat ve operanın ‘teatral’ stilinin kilise müziğiyle ... Pietistlerin şiddetle karşı çıktığı bu karışımı, müziğin biçimlendirilmesine sonunda Gluck’un operalarında ve Haydn’ın oratoryolarında görülen müzik idealinin parladığı bir yol açar.” [4] * Demevi mizaç: Eski fizyolojik sınıflamaya göre dünyevi zevklere düşkün kanlı canlı mizaç. –ç.n. Notlar [1] Christian Gerber, Historie der Kirchen-Ceremonien in Sachsen (Saksonya’da Kilise Ayinlerinin Tarihi), Dresden, 1732, s. 284. Metne dön. [2] A.g.y., s. 283. Metne dön. [3] Charles Sanford Terry, Johann Sebastian Bach, Frankfurt a. M., 1985, s. 154. Metne dön. [4] Wilibald Gurlitt, Johann Sebastian Bach, Kassel, 1980, s. 54. Metne dön.
|