| ISBN13 978-605-316-010-6 | 13x19,5 cm, 160 s. |
Liste fiyatı: 150.00 TL İndirimli fiyatı: 120.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":150.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1184","item_name":"Büyük Yabancı","discount":30.00,"price":150.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Büyük Yabancı Dil, Delilik ve Edebiyat Üstüne Konuşmalar Özgün adı: La grande étrangère: À propos de littérature Çeviri: Savaş Kılıç Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2015 | 4. Basım: Ağustos 2024 |
Filozofların edebiyat üstüne düşünmeleri her zaman ufuk açıcı ve heyecan verici olmuştur. İyi bir edebiyat okuru olduğunu bildiğimiz, kitaplarında kullandığı kıvrak dil hemen fark edilen Foucault, yeni yayımlanan bu konuşma metinlerinde 1960’larda kafasını en çok meşgul eden meselelerden üçünü ele alıyor: dil, delilik ve edebiyat. Birinci konuşmada deliliğin dil ve edebiyatla kesişme noktası üstünde durduktan sonra, ikinci konuşmada edebiyatın ve edebiyat eserinin dille ilişkisini –yapısalcıların yönteminden esinlenen ama aynı zamanda ona eleştirel yaklaşan– felsefi bir yöntemle irdeliyor ve edebiyat eleştirisinin ufkunda araştırılmayı bekleyen konulara işaret ediyor. Üçüncü konuşmadaysa Sade’ın kurmaca metinlerindeki hakikat iddiasının temelini araştırdıktan sonra, eserlerinde teorik söylevler ile kurmaca sahneler arasındaki ilişkiyi odağa alıyor ve bu söylevlerin edebi ve felsefi işlevini inceliyor. Diğer kitaplarında olduğu gibi zekice fikirler, gözlemler, eleştirilerle dolu bu metinler hem Foucault okumayı sevenler için hem de edebiyata felsefeyle yaklaşma çabasını önemseyenler için zevkli bir okuma vaad ediyor. | İÇİNDEKİLER |
Sunu Philippe Artières, Jean-François Bert, Mathieu Potte-Bonneville ve Judith Revel
Uyarı
Dil ve Delilik Hazırlayanların Notu Delilerin Sessizliği Delirmiş Dil
Edebiyat ve Dil Hazırlayanların Notu Birinci Oturum İkinci Oturum
Sade Üzerine Konferanslar Hazırlayanların Notu Birinci Oturum İkinci Oturum
Michel Foucault’nun Edebiyatla İlgili Çalışmaları
Michel Foucault (1926-84) Biyografik Köşe Taşları
| OKUMA PARÇASI |
Sunu, s. 9-15 “‘Edebiyat’ denen şeyi vaktiyle çok okudum. Epey bir kısmını yetersizliğimden bir kenara bıraktım, çünkü okumak için gereken doğru koda sahip olmadığıma şüphe yoktu. Şu anda [1975] Audessous du volcan (Yanardağın Altında), Sirte Kıyısı gibi kitaplar çıkıyor. Çok sevdiğim yazarlardan biri Jean Demelier; Le rêve de Job (Eyüb’ün Rüyası) beni çok etkilemişti. Tony Duvert’in kitapları da öyle. Aslında benim kuşağımdan kişiler için büyük edebiyat Amerikan edebiyatıydı, Faulkner’dı. Bana öyle geliyor ki çağdaş edebiyata ancak kaynağına inemediğiniz bir yabancı edebiyat aracılığıyla ulaşmak edebiyatla aranıza bir tür mesafe koyuyor. Edebiyat, ‘büyük yabancı’dır.”[1] Jacques Almira’nın[2] Le voyage à Naucratis (Naucratis’e Yolculuk) adlı kitabı hakkındaki 1975 tarihli bu söyleşide (kitap önce elyazısı müsvedde halinde filozofa postayla gönderilmiştir), Foucault nadiren yaptığı bir işe giri... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emek Erez, "Foucault: "Büyük Yabancı" – dil, delilik, edebiyat ve daha pek çok şey", Edebiyat Haber, 8 Ekim 2015 Michel Foucault’nun iyi bir okur olduğu bilinse de edebiyat üzerine çok fazla metni yok gibi görünüyor. Benim bildiğin direkt edebiyat ile ilgili metni Raymond Roussel üzerine yazdığı ve Türkçe’ye Ölüm ve Labirent adı ile kazandırılan kitabı. Bu anlamda geçtiğimiz günlerde Metis Yayınları tarafından basılan; Büyük Yabancı: Dil Delilik ve Edebiyat Üstüne Konuşmalar önemli bir metin. Kitap bize, Foucault’nun edebiyat, dil, delilik, eleştiri, analiz gibi çeşitli konulardaki düşünceleri üzerine oldukça önemli fikirler veriyor. Metin, Foucault’nun 1963 yılında Fransız radyosunda yayınlanmış iki programın tamamını, 1964 yılında Brüksel’de “Edebiyat ve Dil” üzerine verilmiş bir konferansı ve 1971’de Bufalo’da sunulmuş, Marki de Sade üzerine bir incelemeyi içeriyor. Foucault’nun “Kapatılma Teorisi”nin üzerinde hassasiyetle du... Devamını görmek için bkz. | |
Semih Gümüş, "Edebiyat ve dil", Radikal Kitap, 9 Ekim 2015 Edebiyatın dilden, sözcüklerden yapılmış bir metin olduğu ve sıradan sözcüklerin özel bir biçimde seçilip düzenlenmesiyle dile getirilemez, sözle anlatılamaz bir şey olarak ortaya çıktığı gibi düşünceleri doğru bulmaz Foucault. Pırıltılı sözlerden hoşlanmadığı gibi, edebiyatın gösterişli sözlerle anlatılmasına karşı da direnç gösteriyor o. O da sözcüklerin bir başlarına edebiyat olmadığını belirtiyor. Sözcükler, yazınsal metin içinde bulundukları yerde edebiyata dönüşür. Bunu sık sık dile getiriyoruz ve biliyoruz elbette. Foucault Büyük Yabancı kitabında, “Uzun zaman, geceleri erkenden yattım” cümlesini örnek gösteriyor. Kayıp Zamanın İzinde’nin ilk cümlesi bu. Demek ki büyük bir romana giriş cümlesi. Başlangıcın önemli olmadığını dışımızdan söylesek de içimizden söylemeyiz. Ve bu sözcükler bir yazınsal metin içinde kullanıldığı anda artık başka bir şeye işaret eder,... Devamını görmek için bkz. | |
Hakan Güngör, "Dil telaffuz edilenin mırıltısıdır, işitiyor musunuz?", Evrensel, 15 Ekim 2015 Michel Foucault’nun dil, delilik ve edebiyat üzerine konuşmaları Büyük Yabancı adı ile Metis Yayınları etiketiyle yayınlandı. Kitapta Foucault’nun radyo programları, konferans konuşmaları yer alıyor. Foucault edebiyatla dil arasındaki ilişkiyi irdeliyor, eleştirinin gerekliliği ve işlevi üzerinde duruyor. Bir filozofun gözünden edebiyat ve dil ilişkisini okumak, okurun bu konulara yeni bir açıdan bakmasını sağlıyor, yeni pencereler açıyor. Foucault, 1984’te hayatını kaybettiğinde tüm dünyanın okuduğu, tartıştığı bir düşünürdü. Felsefe ve psikoloji eğitimi gören Foucault, Lille Üniversitesinin psikoloji bölümünde asistan olarak çalıştı. 1960’ta Deliliğin Tarihi'ni yazdı. 1966’dan itibaren Kelimeler ve Şeyler, Hapishanenin Doğuşu gibi yankı uyandıran kitaplarını kaleme aldı. Büyük Yabancı kitabında bir araya getirilen r... Devamını görmek için bkz. | |
Ahmet Ergenç, "Agnes Richter’in ceketi: Delilik ve edebiyat", K24, 12 Kasım 2015 Delilik mevzusu edebiyatta çok romantize edilir. “Delirmiş” karakterler bazen bu dünyaya farklı bir bakışın, bazen unutulmuş bir masumiyetin, bazen kimselerin cesaret edemediği siyasi ve hayati bir haykırışın, bazen de akla meydan okuyan sanatsal bir varoluşun sesi ve ifadesi olurlar… Bu listeyi uzatmak mümkün. Ama edebiyatta delilik meselesinde şöyle bir sorun var: Genellikle deliler ve düşündükleri sonra derece “aklı-selim” bir dilin kalıpları içinde ehlileştirilirler. Yani “deliliği” yazan ama kendisi “delirmemiş” olan yazar, delirmiş bir dil kurmak yerine, deliliği olağan bir dille tasvir eder. Bu da aslında bir deliyle değil, bir delilik-uzmanıyla karşılaşmaya benzer. Bir okuma tecrübesi olarak delilik için “delirmiş” ve grameri, söz dizimini vesaire dağıtan bir dile ihtiyaç var. Büyük Yabancı: Dil, Edebiyat ve Delilik Üstüne Konuşmalar adlı yeni Foucault kitabı... Devamını görmek için bkz. | |
İlker Cihan Biner, "Dili Yarmak: Foucault, Dil ve Edebiyat", Post Dergi, 30 Kasım 2015 Gilles Deleuze, Foucault üzerine yazdığı bir yazıda Foucault’nun konferans metinleri ve söyleşilerinin tamamıyla yapıtının bir parçası olduğunu söyler ve şöyle devam eder: ‘Foucault’nun söyleşileri, tamamıyla yapıtının bir parçası ise bunun sebebi, her defasında bizi güncel sorunlarımıza taşıyan topolojik bir operasyon gerçekleştirmelerindendir. Foucault’nun yapıtı düşünceye öncesinde bilinmeyen yeni bir koordinat sistemi keşfettirecek. Felsefede ışığın en güzel tablolarını boyuyor ve bugüne kadar görülmemiş sözcelerin eğrilerini çiziyor. Bizim için, düşünmenin anlamını değiştiren tüm büyük yapıtlara ekleniyor. Foucault’nun yapıtı felsefenin dönüşümüne işaret etmeyi bitirmedi.’[1] Deleuze, Foucault’nun yapıtı derken kuşkusuz Foucault’nun düşünce yaşamına gönderme yapıyor. Foucault’nun ‘bir sanat yapıtı olarak yaşam’ ya da ‘yaşamı bir sanat yapıtına dön... Devamını görmek için bkz. | |
|