| ISBN13 978-975-342-219-2 | 13x19,5 cm, 216 s. |
Liste fiyatı: 190.00 TL İndirimli fiyatı: 152.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":190.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"80","item_name":"Yazı ve Yorum","discount":38.00,"price":190.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yazı ve Yorum Roland Barthes'dan Seçme Yazılar Çeviri: Tahsin Yücel Yayıma Hazırlayan: Tahsin Yücel Kapak ve Grafik Tasarım: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1990 | 6. Basım: Temmuz 2023 |
Bir yazar olarak Roland Barthes'ın temel yönelişinin "parçalar" yazmak olduğu düşünülür. Yazı ve Yorum'da göstergebilimden yazın kuramına, toplumbilime ve kültür eleştirisine uzanan Barthes yapıtının bütünlüğünü okura iletebilecek parçaları bir araya getirmeyi amaçladık. Barthes "zor" bir okuma olabilir, ama zor metinlerde de sürükleyici bir roman keyfi duyabilen okur için büyük bir metin tadı vadediyor; neredeyse hiçbir zaman kendi üstüne "kapanmayan" Barthes yazısının kendine seçtiği okur da budur zaten. | İÇİNDEKİLER |
Sunuş, Tahsin Yücel
İlk Yazı: Kriton'un Kıyısında İlk Kitap: Yazının Sıfır Derecesi Michelet Çağdaş Söylenler Racine Üzerine Eleştirel Denemeler Eleştiri ve Gerçek Moda Dizgesi Göstergeler İmparatorluğu S/Z Sade, Fourier, Loyola Metnin Tadı Barthes'ın Barthes'ı Bir Aşk Söyleminden Parçalar Ders Yazar Sollers Aydınlık Oda | OKUMA PARÇASI |
Tahsin Yücel, Sunuş, s. 7-11 Bir yazar ya da bir araştırmacı olarak Roland Barthes'ın (1915-1980) yerini belirlemek ilk bakışta oldukça zor gibi görünür. Etkinlik alanı nedir? Eleştiri mi? Yazınbilim mi? Dilbilim mi? Göstergebilim mi? Toplumbilim mi? Felsefe mi? Yoksa Roland Barthes yapısalcı düşüncenin öncülerinden biridir de getirdiği ya da tanıttığı kuramları örneklendirmek için mi bu alanların hepsinde az çok at oynatır? Barthes yazarlık serüveninin başından sonuna değin hep aynı tutumu sürdürmüş olsaydı, soruların yanıtlanması bir ölçüde kolaylaşırdı. Ama sürekli arayan bir yazarın aynı tutumu sürdürmesi beklenemez: sırasıyla Marx'ın, Sartre'ın, Brecht'in, göstergebilimin gölgesinde yazdığını, en sonunda da "açıkta", yani her türlü öncüden, her türlü örnekçeden, her türlü dizgeden bağımsız bir biçimde yazmaya başladığını kendisi söyler. Bu da, ister istemez, bir başka soru doğurur usumuzda: etkinlik alanlarını birbiri ardından gölgesine girdiği örnekçeler mi belirl... Devamını görmek için bkz. | |
"Yazarlar ve Yazmanlar", s. 61-67 Konuşan kimdir? Yazan kim? Henüz bir söz toplumbiliminden yoksunuz. Bildiğimiz, sözün bir güç olduğu ve meslek derneğiyle toplumsal sınıf arasında bir insan topluluğunun, değişik derecelerde, ulusun dilini elinde tutmasıyla tanımlanması. Fransa'da, çok uzun bir süre, büyük bir olasılıkla bütün klasik kapitalizm çağı boyunca, yani XVI. yüzyıldan XIX. yüzyıla, dilin tartışılmaz sahipleri yazarlar ve yalnızca yazarlardı; vaizler ve hukukçular (onlar da kendi işlevsel dilleri içine kapanmışlardı ya) bir yana bırakılırsa, başka hiç kimse konuşmuyordu; bu bir tür dil tekeli, tuhaf bir biçimde, üreticilerden çok üretimin katı bir düzenini çıkarıyordu ortaya: yapılanmış olan yazın mesleği değildi (üç yüzyıl süresince, ev ozanından işadamı-yazara doğru, meslek çok gelişti), yazınsal söylevin özdeğiydi, Marot'dan Verlaine'e, Montaigne'den Gide'e, hemen hemen değişmez kalan kullanım, tür, düzenleyim kurallarına boyun eğiyordu (dil değişti, söylem ... Devamını görmek için bkz. | |
|