ISBN13 978-605-316-247-6
13x19,5 cm, 168 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarla Söyleşiler
Liste fiyatı: 156.00 TL
İndirimli fiyatı: 124.80 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Per Petterson diğer kitapları
At Çalmaya Gidiyoruz, 2008
Lanet Olsun Zaman Nehrine, 2012
Reddediyorum, 2013
Benim Durumumdaki Erkekler, 2020
Sibirya Hayali, 2022
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Kolektif
Metis Ajanda 2025: Ailenizin Ajandası
1. Basım
Liste Fiyatı: 75.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Per Petterson
Ardından
Özgün adı: I kjølvannet
Çeviri: Nesrin Demiryontan
Kapak Resmi: Edvard Munch
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Şubat 2022
2. Basım: Mayıs 2022

“Uzun, çok uzun zamandır sıkışmış olan göğsüme usul usul boşluk pompalıyorum, içimdeki sessizlik etrafımı saran sessizlikle uyum sağlayana dek. Sırtımı çam iğnelerine vererek tekrar uzanıyorum ve buz gibi soğuk havayı solumak iyi geliyor. Ağaç gövdelerinin arasından, tamamen açık ve yıldızlarla dolu gökyüzüne bakıyorum ve o yavaşça dönüyor, tüm dünya yavaşça dönüyor ve muazzam bir boşluk oluyor. Sessizlik her yerde, yıldızlarla benim aramda hiçbir şey yok ve bir şey düşünmeye çalıştığım zaman, hiçbir şey düşünmüyorum. Gözlerimi kapatıyorum ve kendime gülümsüyorum.”

Lanet Olsun Zaman Nehrine ve Benim Durumumdaki Erkekler’den hatırlayacağınız Arvid Jansen’in hikâyesini anlatmaya devam ediyor bu romanında Per Petterson. Evlat, kardeş, sevgili, koca ve baba olarak kendini yenilmiş hisseden, vasat yazarlık kariyeri zaman içinde sönüp gitmiş kırk üç yaşındaki Arvid Jansen’in ağabeyinden başka kimsesi kalmamıştır. Ne var ki kardeşinin tam zıddı gibi görünen tuzukuru David de hayatının dizginlerini elinden kaçırmaya başlamıştır.

Ardından, donmuş nehrin altındaki dip akıntısını, şahdamara uzak bir yerde yeniden atmaya başlayan nabzı, ancak dibi gördükten sonra yükselen bir neşeyi getiriyor akla. Her şeyin ardından, dışa vurmaya cüret eden küçük bir kıpırtı.

OKUMA PARÇASI

Giriş bölümünden, s. 7-9

Bir yüz vardı. Daha önce hiç görmemiştim, yine de kesinlikle tanıyordum onu ama şimdi aklıma gelince tatsız bir duygu uyandırıyor bende. Biri bana bir kadeh cin verdi. Zaten fazlasıyla içmiştim. Kadehi tutan elimi görüyorum, kadeh ağzına kadar dolu, sonra o yüz dışında hiçbir şey hatırlamıyorum ve şimdi kendimi bu kitapçı dükkânının kapısında buluyorum, alnımı cama dayayıp kapıya vuruyorum. Beni içeri almaları lazım. Ne kadar zamandır burada durduğumu bilmiyorum. Bu dünyada değildim, şimdi geri döndüm ve kendimi iyi hissetmiyorum. Neden kimse gelip içeri almıyor beni? Kapıya vuruyorum. Arkamda kaldırımdan insanlar geçiyor ama ben dönüp bakmıyorum, tek yaptığım yüzümü cama bastırmak, burnum yamyassı, gözlerimi kitap sıralarına dikiyorum. İçerisi karanlık ama dışarısı aydınlık. Sabah vakti, ensemde güneşin sıcaklığını hissediyorum ama arkama dönmeye cesaretim yok. O cin kadehi dünde kaldı; Oslo’nun merkezindeki bu sokaktan kilometrelerce u...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

A. Ömer Türkeş, "Per Petterson’ın melankolisi", hurriyet.com.tr, 8 Nisan 2022

Babaya Veda

Türkçede At Çalmaya Gidiyoruz (2008), Lanet Olsun Zaman Nehrine (2012), Reddediyorum(2013) ve Benim Durumumdaki Erkekler (2020) romanlarıyla tanıdığımız Petterson Ardından’dan önceki romanlarından tanıdığımız Arvid Jansen’in hikâyesinden başka bir kesit sergilemiş. Eklemek gerekiyor; Petterson’a göre Arvid Jansen onun dublörü. Duygu ve düşüncelerini Arvid’de, yoğunlaştırarak tasvir ediyor.

Petterson’ın hayatının dönüm noktasının annesini, babasını, iki erkek kardeşini ve yeğenlerini kaybettiği feribot kazası olduğunu biliyoruz. Ardından 1990 yılında 159 kişinin hayatına mal olan işte bu facianın ardından Arvid Jansen’in zihinsel ve ruhsal savruluşlarına odaklanıyor. Annesi ile geçirdiği son günlere kilitlendiği Lanet Olsun Zaman Nehrine hakkındaki yazı...

Devamını görmek için bkz.

Şule Tüzül, "Yaşanamayan anlara saygı duruşu: Ardından", altiustukitap.com, 2 Haziran 2024

Eğer bir şeyler yazacaksanız, sanılanın aksine, en zor olanın otobiyografik eserlere imza atmak olduğunu düşünüyorum, hele de büyük acıların ve travmaların aktarıldığı eserlere. Çünkü edebiyat en başta bir dil meselesi. Bir anlatım biçimi. Gerçek hayatta ne yaşanırsa yaşansın her eser yeni bir kurgudur ve kusursuz olmalıdır. Karakterler de öyle. Dünyanın en ilginç ya da en şaşırtıcı hikâyesini de anlatsanız bir eseri meydana getiren tüm özellikler doğru biçimde kullanılmazsa bir edebiyat eserinin ortaya çıkması mümkün olabilir mi? Dolayısıyla otobiyografik özellikler taşıyan bir eser yazmak cesaret ister, çünkü her zaman büyük riskleri de beraberinde getirir.

Norveç edebiyatının önemli isimlerinden Per Petterson kitaplarında hayatından parçalara yer vererek bu cesareti gösteren yazarlardan ve bu işi çok iyi yapıyor. Ardından onun otobiyografik romanlarından...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X