| ISBN13 978-975-342-356-4 | 13x19,5 cm, 208 s. |
Liste fiyatı: 182.00 TL İndirimli fiyatı: 145.60 TL İndirim oranı: %20 {"value":182.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"68","item_name":"Yaralı Bilinç","discount":36.40,"price":182.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yaralı Bilinç Geleneksel Toplumlarda Kültürel Şizofreni Özgün adı: Le Regard Mutilé Çeviri: Haldun Bayrı Kapak Resmi: Erol Akyavaş Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1991 | 7. Basım: Ocak 2024 |
"Yaralı Bilinç, tarihte geride kalmış ve değişimler şenliğine katılmamış uygarlıklardaki zihin çarpıklıkları üzerine bir denemedir. Varlığını İrani-İslami dünyadaki kişisel deneyime borçlu olmasına rağmen, bu kitabın menzilinin yalnız o dünyayla sınırlı olmadığını ve bir bakıma, zihinsel yapıları hâlâ geleneğe bağlı olan ve modernliği sindirmekte güçlük çeken uygarlıkların çoğunu ilgilendirdiğini düşünüyorum. "Biz periferi insanları, farklı bilgi blokları arasındaki çelişkilerin zamanında yaşıyoruz. Birbirlerini iten ve karşılıklı olarak biçimsizleştiren bağdaşmaz dünyalar arasındaki çatlağa düşmüşüz. Zihin açıklığıyla ve hınç duymadan üstlenildiğinde bu ikiyanlılık bizi zenginleştirebilir, bilgi sicillerini geliştirebilir ve duyarlılık yelpazesini genişletebilir; oysa bilginin eleştirel alanından dışlandığında, aynı ikiyanlılık duraklamalara neden olmakta, bakışı sakatlamakta ve tıpkı kırık bir aynada olduğu gibi, dünya gerçekliğini ve tinsel imgeleri biçimsizleştirmektedir." – Daryush Shayegan | İÇİNDEKİLER |
I Çatlama Aynı Zamanda Bir Başlangıç da Olan Bir Sona Ertelenmişlik Tarihte "Tatil" İki Örnek: Çin ve İslam Dünyası Kimlik Kaybı Korkusu
II Ontolojik Uyumsuzluk Gerçek Hep Başka Yerde Skolastik Köhneleşme Paradigma Değişikliği İki Paradigma Arasında Çelişki Zamanı
III Çarpıklıkların Alanı Fikre Geç Kalmış Bir Bilinç Yamanın İki Yüzü: Batılılaşma ve İslamileşme Mekân-dışı Bir Dünya
IV Çarpıklıkların Toplumsal Zemini Entelektüeller İdeologlar Teknokratlar Tanrı Stratejisinin Uzmanları | OKUMA PARÇASI |
"Kimlik Kaybı Korkusu", s. 30-37 Performansa yönelik ve güç üretici bir kaynak olmasından ötürü yararlı olan bir teknik ile, geleneğe karşı gelmesinden ötürü yıkıcı olan bir düşünce arasındaki ayrım da Müslümanlar üzerinde etkili oldu. Tıpkı Mançu dönemi Çinliler'i gibi bu ayrıma varıldı: Teknik katkıyı muhafaza edelim, tekniği kuran metafiziği yasaklayalım. Kültürel kimlik arzusu mu? Belki. Tehlikeli düşünce biçimleri tarafından kısadevreye uğratılma korkusu mu? Kuşkusuz. Buna rağmen bu ürkek tavır günümüzde bile pek değişmemiştir. Kesinlikle muğlak olan bu tutum, çatlamış kişiliğimizi yansıtan ikili bir dili ve ikiyüzlülüğü barındırmaktadır. Bu ikiyüzlülük, hem materyalist diye tanımladığımız bir bilimi küçümsemekle birlikte onsuz olamamamızda, hem de tam yol gelişen bir dünyada çağdışı olduğu günden güne iyice açığa çıkan, can çekişir durumdaki bir gelenekle yetinmemizde vardır. Bu yarı tedbirler, hiçbir şeyin eleştiriyle kesilmediği, herşeyin imalar, sağır dile... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Deniz Dalkılıç “Sahte Modernlik”, Sinemasal, Sayı 1 Farkında mısınız bilmem, son yıllarda Batı Kültürü'nün geçtiği süreçlerin anlatıldığı kitaplar kitapçı raflarını doldururken, gazete ve dergilerde bu konuyla ilgili bol miktarda yazı yayınlanmakta. Böylesi çalışmaları okurken ister istemez içinde yaşadığınız kültürle karşılaştırmalar yapıyorsunuz. Bu çalışmalar sizi kendi kültürünüzü öğrenmeye, tanımaya zorluyor. Öyle ki "toplumu şekillendiren olayların arkasında ne vardı ?" sorusunun yanıtını aramak ile bir ömür tüketebilirsiniz. Bir yanda modernizm incelenirken, diğer yandan da toplumu şekillendiren zihinsel yapımız üzerine yazılan deneme kitapları yayın hayatına girerek düşün yaşamımızı zenginleştirmektedir. Bizimkine benzer biçimde geleneğin ağır bastığı İran toplumundan yola çıkan Daryush Shayegan, modernizmin bu toplumda hangi etiklere neden olduğunu, bireyin zihinsel yapısını nasıl etkilediğini Çatlama, Ontolojik Uyumsuzluk, Çarpıklıkların Alanı ve Çarpıklı... Devamını görmek için bkz. | |
Suzan Samancı, "Demokrasi Sırat Köprüsüne Dönüşürse...", Özgür Gündem, 17 Aralık 2003 Başka diller ve renkler kabul edilmedikçe demokrasiden söz edilebilir mi? Demokrasi adaletsizliği ve şiddetti azaltıyorsa kendi kendini savunabilir. En zengin anlamlar farklılığın kavranmasından doğar, bu doğuşla birlikte demokratik anlayış ve ortak bir bilinç oluşur. Demokrasi mücadelesinin verildiği yerde, gerçek bir demokrasinin oluşumu her şeyden önce siyasal yaşamın, toplumsal hareketlere, çözümlemelere, yenilenmelere ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç varoluşsal dokudur ve en derin anlamda pratik bir süreç olduğu gibi insanın etkin mücadelesine bağlıdır. İşte kabul edilmek istenmeyen bir gerçeğe işaret edildiğinde yaygara kopuyor. Asırlardır "öteki" olarak yaşayan ve hep başkaldıran, ölümlere, kıyımlara, sürgünlere, yangınlara giden insanların istediği nedir? Ölümler göze alınıyorsa var mı bunun ötesi? "öteki" lik üretildiği gibi başkaldırıda bir sonuçtur. "öteki"liği bastırmak ya da y... Devamını görmek için bkz. | |
Beral Madra, "Yaratıcılık", Papirüs Kültür Sanat Dergisi "Yaratıcılık" kavramı, Türkiye'de –ya da yaratıcılık açısından birtek merkez olarak görmek zorunda olduğum İstanbul'da– uzun bir süredir çarpıtılmış bir içerik ve biçimle ele alınmaktadır Yaratıcılık, burada ve dünyada geçerli olan durumuyla, bugüne değin varsayılan ve alışılagelmiş özelliklerinden ya da Türkiye modernizmi içindeki özelliklerinden çok uzaklaşmıştır. Yaratıcılık, artık ne desenin "benzeti gücü"yle, ne de yağlıboyanın / pentürün tatlarıyla, ne duygu ve düşüncenin yetkin bir biçimde yansıtılmasıyla, ne doğanın renkleri ve ışıklarının soyutlanmasıyla ne de nereden geldigi bilinmeyen bir esinle tanımlanan bir süreçtir. Rollo May Yaratma Cesareti kitabında yaratıcılığı psikoloji, psikiyatri ve felsefe açısından irdeler ve on yıl sonraki/bugünkü yaratıcılık için de geçerli bazı temeller saptar. May'ın bugün bir bölümüyle ülkemiz için geçerli olan bir saptaması da şudur... Devamını görmek için bkz. | |
|