Osman Çakmakçı, “Binbir Yüzü Var Dünyanın Eyvah!”, Radikal 2, 5 Nisan 1998
Roland Barthes Çağdaş Söylenler'de "dünyayı okuyor"; dünyanın görünüşlerini okuyor; üstümüze üstümüze sürülen "çarpıtılmış göstergeleri" okuyor. Biz de böylece, çarpıtılmış göstergelerin yeni "anlamlandırmalarla" giydirdiği, kılığını değiştirdiği dünya nasıl olur da okunur, bunu az biraz da olsa, öğreniyoruz. Birbiri ardı sıra "yansıyan" göstergelerin "gerçekten" de "sahte" olan, kurgulayanın "ideolojisini" izleyene "aktaran" anlamlamalarını okuyoruz.
Kitabı oluşturan 53 yazının hepsi birbirinden farklı, yaşamımızın her nasılsa parçası olmuş "söylen"leri elden geçiriyor. İyice hırpalıyor onları; maskeler düşüyor. Özellikle "Paris Sular Altında", "Yeni Citroen", "Seçim Fotojenisi" ve "Yitik Kıta" çok güzel. Öbür hepsi de çok güzel! Kitabın sonunda yer alan ayrı bir bölümde, "Günümüzde Söylen"de bu yazıların teorik altyapısını anlatıyor.
Bu denemeleri okuyunca ister istemez "image-maker"lık "mesleği" aklıma düşüyor. "Image-maker"lık dediğim "imaj mühendisliği": Yani yapma-mitler. Artık "uzmanlık alanı"na dönüşmüş mit uydurmacılığı, ki Çağdaş Söylenler'in yazılışından kırk yıl sonra yaşamımızın her hücresine nüfuz etmiş bir yapma-gerçekler yayılmacılığı.
Tarkan'ın "uzaylı saçları"ne söylüyor? Ya da "Titanic" bizi nereye çekiyor?
Maceraperestlikle özdeşleştirilen blue-jean ve Camel Traphy'ler bizim aslında hiç olmayan bir duyguya ulaşmamızı mı sağlıyor? Maço bir erkek Antonio Banderas "gibi" mi olmalıdır? Juliette Binoche "masumiyet"e mi çağırıyor? McDonald's "hızlı-yemek"i yaygınlaştırırken bize "zaman" mı kazandırıyor, yoksa ekonominin işleyişine hız mı veriyor? Yemek niçin böylesine hızlı, ayaküstü yensin? Bu bir zorunluluk mu? Vs. vs. Uzar gider bu zincir.
Çağdaş Söylenler, günümüz kültürüne karşı bir kitap. Filmlerden deterjan reklamlarına, resimli dergilerin yemek tariflerinden fal köşelerine, bu kültürün nasıl yapaylığı doğallık, yüzeyselliği derinlik, geçiciliği sonrasızlık olarak gösterdiğini inceliyor. Malların etrafını saran söylenlerin (efsanelerin) nasıl oluşturulduğunu, birbiriyle ilgisiz görünen ayrıntıların yapısal bir bütünlük içinden nasıl aldatıcı bir hale geldiğini anlatıyor.
Yaşamı nasıl doğru "okuyabileceğimize" dair mükemmel bir kılavuz bu kitap...