Alpay Asar, “İktidar hangi dili işitir?”, Virgül, Sayı 10, Temmuz Ağustos 1998
Yaşam üzerine çok boyutlu düşünme bağlamında, bir kılavuz niteliği taşıyan Barthes'ın bu denemelerinin bütünüyle okunması gerekir. Ama bana sorsanız şu iki denemeyi daha bir dikkatli okumak gerek: "Dominici ya da Yazının Utkusu" ve "Dupriez Davası". Hatta işi biraz daha ileri götürüp bu iki "deneme"yi okumak bile yeter diyebiliriz:
Dominici, bu yaşlı ve bilisiz Fransız köylüsü, 1952 yılında, kendi köyevinin yakınında kamp kuran Sir Jac Drummond adlı bir İngiliz turist ile eşini öldürmekle suçlanmış ve idamına karar verilmişti.
Barthes, yargı tutanaklarına dayanarak yaşlı ve bilisiz bir Fransız köylüsü ile ağırceza yargıcının dillerinin (Fransızca konuşmalarına karşın) birbirini tutmadığını, "hiçbir şeyi sızdırmayan bir kapalılık" içinde olduklarını vurguluyor. Evet, iki ayrı dil, ama biri "yasayı ve gücü" kendi yanına almış durumda.
Barthes, bu olağanüstü denemesini şöyle bitiriyor:
"Burada yalnızca gerçeğe susamış yazarlar ve 'göz kamaştırıcı' konuşma yeteneğiyle adamın kellesini uçuran parlak anlatıcılar yoktu; sanığın suçluluk derecesi ne olursa olsun, hepimizi tehdit eden bir yıldırı gösterisine de tanık olduk, bize yüklediğinden başka bir dil işitmek istemeyen bir iktidar tarafından yargılanma yıldırısı. Hepimiz gücül olarak birer Dominici'yiz, adam öldürmediysek de dilinden yoksun bırakılmış, daha da kötüsü, suçlayıcılarımızın diliyle gülünç kılıklara sokulmuş, alçaltılmış, mahkûm edilmiş sanıklarız. Dilin kendisi adına bir insanın dilini çalmak, tüm yasal cinayetler bununla başlar."
Bir diğer deneme olan "Dupriez Davası"nda ise Barthes, bilinen bir neden yokken babası ve annesini öldürmüş olan Gerard Dupriez'e odaklanarak tarihin dengesiz bir biçimde ilerlediğini; yargı, insan psikolojisi ve iktidar arasındaki bağıntıları ortaya seriyor.
Yaşadığımız güncel olayların öyküsünde Doğa ile Tarih'in her dakika birbirine karıştığını görmekten rahatsızlık duyan ve apaçık ortada olanın süslenip sergilenişinde saklı olan düşünce çarpıtmalarını yakalamak isteyen Barthes'ın Çağdaş Söylenler'i tam bir şölen havasında geçiyor.