ISBN13 978-975-342-977-1
13x19,5 cm, 448 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarla Söyleşiler
Liste fiyatı: 340.00 TL
İndirimli fiyatı: 272.00 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Kolektif
Metis Ajanda 2025: Ailenizin Ajandası
1. Basım
Liste Fiyatı: 75.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Yakın Ertürk
Sınır Tanımayan Şiddet
Paradigma, Politika ve Pratikteki Yönleriyle Kadına Şiddet Olgusu
Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen, Eylem Can
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Nisan 2015
2. Basım: Ağustos 2022

"Aile geleneği terör kültürünü devam ettirir; itaatsizliği cezalandırmak ve özgürlüğü ehlileştirmek için kadını aşağılar, çocuklara yalan söylemeyi öğretir ve korku belasını yayar. İnsan hakları evde başlamalı."

— Eduardo Galeano.

Uzun yıllar Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörlüğü görevinde bulunan Yakın Ertürk, farklı ülkelerdeki saha tecrübesini te-mel alarak, hem düzey hem yayılım olarak sınır tanımaksızın küresel bir olgu haline gelen kadına yönelik şiddetin geniş kapsamlı bir analizini yapıyor. Görüyoruz ki İsveç'ten Kongo'ya, Guatemala'dan İşgal Altındaki Filistin Toprakları'na, batı doğu, kuzey güney dinlemeden bütün ülkeleri kateden kadına yönelik şiddeti kültüralist açıklamalarla ele almak mümkün değil, tersine birçok durumda kültürcü özcülük bu şiddetin doğrudan suç ortağı.

Dünya kadınlarının küresel bir güce dönüşen hak mücadelelerinin nasıl uluslararası bir kadın hakları hukuku oluşturduğunu, uygulamalarda neyin başarılıp neyin başarılamadığını, kazanımları ve eksiklikleri, süregiden kuramsal tartışmaları ele aldığı gibi, üstesinden gelinmesi gereken sorunlara da odaklanan kitabın hem yeni kuşak feministlerin mücadelesi için, hem sosyal bilimciler için paha biçilmez bir kaynak niteliği taşıdığını düşünüyoruz.

İnsan hakları evde başlamalı — sokakta, okulda, poliste, mahkeme salonlarında, işyerinde devam etmeli...

İÇİNDEKİLER
Sunarken
Giriş 
Sorunsal ve Yaklaşım 
Bazı Kuramsal Savunular 
Konuyla İlgili Kişisel Tecrübe ve Yaklaşımım 
Kitabın Planı

Birinci Bölüm
Eski Sorunlar Yeni Yaklaşımlar
I. Kadın Sorunlarının Ulusötesileşmesi 
Küresel Kadın Hareketi ve Birleşmiş Milletler 
Kadın-Erkek Eşitliği Gündeminde Evrilen
Kurumsallaşma ve Siyasa Süreci 
Kadının İnsan Hakları

II. Kadına Şiddetle Mücadelede Devletin Yükümlülükleri 
Özen Yükümlülüğü Standardı 
Uygulamadaki Genel Eğilimler 
Özen Yükümlülüğü Standardının Potansiyeli

III. Direnen Tehditler ve Filizlenen Yeni Engeller 
Kültür Temelli Söylem ve Yaklaşımlar 
Neoliberalizm ve Kadın Haklarının Ekonomi-Politiği 
Kavramsal Çerçeve, Kurumsal Yapı ve Uygulamayla İlgili
Çelişki ve Sorunlar

İkinci Bölüm
Seçilmiş Ülkeler
I. El Salvador 
Ülke Koşulları ve Yakın Tarih 
Kadına Şiddetin Tezahür Biçimleri 
Kadına Şiddetle Mücadelede Bazı Girişimler 
Engeller ve Güçlükler

II. Guatemala 
Şiddeti Çevreleyen Siyasi, Sosyal ve Ekonomik Koşullar 
Kesişen Eşitsizlik Sistemleri ve Hane Reisi Kadınlar 
Kadına Şiddetin Tezahür Biçimleri 
Kadına Şiddetle Mücadelede Özen Yükümlülüğü

III. İşgal Altındaki Filistin Toprakları 
Güvenlik, İnsan Hakları ve İnsani Hukuk’a Dair Genel Çerçeve 
Kadına Yönelik Birbiriyle Kenetlenmiş Şiddet Ortamı 
Kadına Şiddet Olgusuna Tepki ve Yaklaşımlar

IV. Rusya Federasyonu 
Rusya Federasyonu’na Giden Yol 
Özel Alanda Şiddet 
Kuzey Kafkasya’da Kadına Şiddet

V. İran 
Kadın-Erkek Eşitliği Konusunu Çevreleyen Koşullar 
Kadına Şiddet

VI. Türkiye 
Modernleşme Süreci 
Kadına Şiddet 
Doğu Bölgelerinde Kadın İntiharları 
Soruna Tepki ve Yaklaşım

VII. Hollanda 
Hollanda Toplumunun Farklılaşan Çehresi
Kadının İlerlemesine Yönelik Politika ve Uygulamalar
Kadına Şiddetin Tezahür Biçimleri ve Devletin Yanıtı
VIII. İsveç
Sorunu Çevreleyen Koşullar
Kadına Şiddetin Tezahür Biçimleri
Şiddetle Mücadelede Devlet ve Sivil Toplum Girişimleri

IX. Gana
Yönetişim ve Hukuki Yapı
Kadının Konumu
Kadına Şiddet
Kadına Şiddete Devlet Yaklaşımı

X. Demokratik Kongo Cumhuriyeti
Yakın Tarih ve Siyaset
Cinsel Şiddetin Boyutları ve Nitelikleri
Cinsel Şiddet Mağdurları
Cinsel Şiddetin Kemikleşmesi

Bitirirken

Ekler
Ek 1:
Suudi Arabistan Ziyaretine İlişkin Medya Haberi
Ek 2:
Kadına Yönelik Şiddet Raportörlüğü Bireysel
Başvuru Mekanizması: Bir Örnek
Ek 3:
Kadına Yönelik Şiddet Raportörlüğü Görev Alanı
Çerçevesinde Resmi Olarak Ziyaret Edilen Ülkeler

Kısaltmalar
Kaynakça
Dizin
OKUMA PARÇASI

Giriş bölümünden, Sunarken, s. 13-16

Bu kitabı yazmak bir bakıma, son on beş yıldır özellikle insan hakları alanındaki tecrübelerimi kadın hakları açısından Türkçe olarak okurla paylaşmak isteğimden kaynaklanmıştır. Ancak bunun da ötesinde beni asıl harekete geçiren güç, kadına şiddet konusunun toplumumuzda ve dünyanın pek çok yerinde artık bir siyasa konusu haline gelmiş olmasına rağmen, bir sorun olarak artarak devam ediyor olması ve her gün gazetelerde yer alan, sırf kadın olduğu için öldürülen kadınlarla ilgili haberler karşısında duyduğum öfkedir. Hele de “cennet analarımızın ayaklarının altındadır” gibi, ana olarak da olsa kadının yüceltildiği ve “kadınlarımız” diye başlayan övgü dolu söylemlere karşılık, kadının toplumda sürekli ikincilleştirilmesi ve ayrımcı muameleye tabi tutulmasının yarattığı çelişki ve ikiyüzlülük karşısında bu kitabı yazmak kaçınılmaz oldu.

John Stuart Mill, 1869 yılında kaleme aldığı Kadının Boyun Eğdirilmesi (The Subjec...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Arife Kabil, "Kadına şiddet ‘iyi erkek’ ‘kötü erkek’ meselesi değil", Zaman Gazetesi, 26 Nisan 2015

Kimilerine göre kadına şiddet hep vardı ama farkındalık arttığı için daha çok duyuluyor. “Kadına şiddet vakalarını farkındalık diyerek geçiştirmek, sorunla mücadeleyi baştan kaybetmektir.” diyen Prof. Dr. Yakın Ertürk, konuyu insan hakkı meselesi olarak ele almaya davet ediyor.

Ülkeye bahar bir türlü gelemezken, ekonomik kriz beklerken, seçim döneminden geçerken ve çözüm sürecinde umutları korurken gerçekliğini hiç yitirmeyen bir gündemimiz daha var; kadına yönelik şiddet. Toplum şiddeti normalleştirmiş görünürken kadın hakları mücadelesine yıllarını verenler çözüm aramaya devam ediyor. Bu isimlerden biri de Prof. Dr. Yakın Ertürk. Uzun yıllar Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörlüğü yapan Ertürk, Sınır Tanımayan Şiddet kitabıyla konuya bir daha dikkat çekiyor. Kadına şiddeti bir insan hakları sorunu olarak ele alan Ertürk, kitap...

Devamını görmek için bkz.

Ürün Dirier, "Prof. Dr. Yakın Ertürk: Erkeklik 40 yıldır krizde", Karar.com, 7 Mayıs 2015

Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddet Eski Özel Raportörü ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi Üyesi sosyolog Prof. Yakın Ertürk, tüm dünyada trajik bir artış gösteren ‘kadına karşı şiddet’ sorununu Karar.com’a değerlendirdi.

Kadının güçlenmesi erkeklik krizine sebep oldu

1970’lerden itibaren kadına karşı işlenen fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet suçlarının yükselişe geçtiğini vurgulayan Ertürk, bu durumu fitili küresel kapitalizm ve kadın hareketlerinin etkisiyle ateşlenen sınıfsal ve etnik çözülmelere bağlıyor.

“Özellikle Türkiye’de son 20 yıldır kadın hareketinin son derece başarılı çalışmaları, geleneksel aile yapısında dolayısıyla da erkeklikte bir istikrarsızlaşmaya yol açarak krize sebep olmuştur. Bu kriz şiddeti tetikledi. Bir anlamda kadınlar başarılarının faturasını ödüyor” diyen Ertürk, erkeklerin iktidar alanları zayı...

Devamını görmek için bkz.

İrem Gerkuş, "Şiddet her ülkede sınıfsız ve ulussuz", K24, 1 Ekim 2015

Tüm dünyada kadına yönelik şiddet artıyor mu yoksa görünürlük mü kazanıyor? Şiddete bir kültür problemi olarak yaklaşmak onu meşrulaştırıyor mu, yoksa dünyanın neresine gidersek gidelim var olan ataerkil kültürün sebep olduğu kadına şiddetin üstü böyle mi kapatılıyor? Şiddet Batı’ya doğru gittikçe yok mu oluyor yoksa görünmez mi? Bir kadın olarak psikolojik veya fiziksel şiddete hangi gruba veya sınıfa mensup olunursa olunsun maruz kalınıyor. Çoğumuzun içine işleyen düşünce bunun cehaletle, eğitimsizlikle ve kültürlerle olan bağlantısı. Seksist reklamlarıyla kadınların üzerinde baskı kuran, siyasi ve ekonomik alanlarda kadınlara pek alan ve söz bırakmayan da aslında o “gelişmiş” dediğimiz Batı ülkeleri değil mi? Ya da kendi üstenci söylemleriyle kadına yönelik şiddeti Güney ve Doğu ülkelerinde rakamlarla ve zihniyet küçümsemeleriyle kadınlar adına mağdur edebiyatı yapanlar da onlar değil mi? ...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X