ISBN13 978-975-342-838-5
13x19,5 cm, 168 s.
Liste fiyatı: 204.00 TL
İndirimli fiyatı: 163.20 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Wendy Brown diğer kitapları
Tarihten Çıkan Siyaset, 2010
Halkın Çözülüşü, 2018
Neoliberalizmin Harabelerinde, 2021
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Diğer kampanyalar için
 
Yükselen Duvarlar, Zayıflayan Egemenlik
Özgün adı: Walled States, Waning Sovereignty
Çeviri: Emine Ayhan
Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Ekim 2011
2. Basım: Haziran 2022

Berlin Duvarı'nın sevinç gösterileri içinde yıkılışından sadece yirmi yıl sonra, neden birçok devlet sınırlarına duvar çekme yarışına girdi? Her şeyin küreselleşmesinden büyük bir hoşnutlukla söz edilen bir dönemde, nasıl oluyor da dünyanın dört bir yanında kilometrelerce uzunlukta duvarlar yükseliyor? Ulus-devletlerin aşınan egemenlikleri ile bu duvarların örülmesi arasında nasıl bir ilişki var? Kaçak göçmenlere ve kaçak ticarete karşı devletlerine sınırlara set çekme çağrısında bulunan yurttaşları harekete geçiren düşünceler, daha doğrusu duygu ve arzular neler? Mantıkları bakımından Çin Seddi'nden pek de farklı olmayan bu sınır bariyerleri amaçlarına ulaşabilir mi, nereye kadar?

Neoliberalizme eleştirel yaklaşan teorisyenler arasında önde gelen bir isim olan Wendy Brown, bu sorulara cevap ararken, siyaset felsefesi, iktisat ve tarihin yanı sıra –tıpkı daha önce yayımladığımız Tarihten Çıkan Siyaset'te olduğu gibi– siyasallaştırılmış bir psikanalize başvuruyor. Ortaya attığı soruları farklı cepheleriyle ele alarak, meseleyi kavramamızı kolaylaştıracak zengin bir tablo sunan Brown, aynı zamanda, sınır duvarları gibi özel ama maddi bir olgudan yola çıkarak, içinde yaşadığımız dünyanın genel gidişatını muhalif bir bakış açısıyla değerlendiriyor.

Sosyal bilimlerde konuyu bu ölçüde doğrudan ele alan ilk kitap Yükselen Duvarlar, Zayıflayan Egemenlik. Ayrıca, yazarın birikimi ve kıvrak zekâsıyla da son derece özgün bir metin. Küresel siyasetin güncel gelişmeleriyle ve günümüzün siyaset felsefesiyle ilgilenenlerin, ama aynı zamanda içinde yaşadığımız dünyayı anlamaya çalışan herkesin ilgisini çekecek bir yapıt.

İÇİNDEKİLER
Teşekkürler
1. Zayıflayan Egemenlik, Duvarlarla Çevrili Demokrasi
2. Egemenlik ve Çitle Çevirme
3. Devletler ve Tebaalar
4. Duvarları Arzulamak
Dizin
OKUMA PARÇASI

Birinci Bölüm: Zayıflayan Egemenlik, Duvarlarla Çevrili Demokrasi, s. 11-26.

Savunma amaçlı tahkimat 1944'te Atlantik Duvarı'nda açılan gedikle nereden bakılırsa bakılsın son buldu. Bundan sonra da asli bir savunma aracı olarak resmi duvarların hiçbir hükmü kalmamıştır.

– Paul Hirst, Space and Power (Mekân ve İktidar)

Artık esnek sınırlara ihtiyacımız var, katı, geçirimsiz sınırlara değil... Yirmi birinci yüzyılın eşiğinde, egemenliği güçlendirmemizin bir esprisi kalmadı.

– Şimon Peres, Yeni Ortadoğu

Onlara söyledim: Yerleşim yerlerinizin etrafını tel örgüyle çevirmeyin. Tel örgü koyarsanız, genişlemenize de sınır koymuş olursunuz. Bize ait yerlerin değil, Filistinlilerin etrafına tel örgü örmemiz gerekiyor.

– Ariel Şaron, aktaran Neve Gordon, Israel's Occupation
(İsrail'in İşgali)

Duvar kampı yaratmamış, kamp kurma stratejisi ve gerçekliği duvarın yapımına yol açmıştır.

– Adi Ophir ve Ariella Azoulay, "The Monster's Tail"
(Canavarın Kuyruğu)

Kalelerin genellikle yarardan çok zararı dokunur.

– Niccolo Machiavelli, Titus Livius'un İlk On Kitabı Üzerine Söylevler

Artık "Küresel Dünya" diye adlandırır olduğumuz bu dünya, açma ile set çekme, kaynaşma ile ayrışma, silme ile yeniden yazma arasında esaslı gerilimler sergiliyor. Bu gerilimler bir taraftan sınırların giderek liberalleşmesiyle, bir taraftan da sınır tahkimatına görülmemiş düzeyd...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Ayca Yılmaz, ''O duvar, o duvarınız...'', Radikal Kitap Eki, 11 Kasım 2011

Berlin Duvarı’nın gürültülü yıkılışı, hiç kuşkusuz, yaşı müsait olanların zihninde derin bir iz bırakmıştır. Batı medeniyeti denen ‘gütme’ makinesi böyle bir şey işte. Yıllar yılı Berlin Duvarı’nı lanetleyen, hakkında efsaneler yaratan, dünya kadar film üreten, ‘Demir Perde’nin ‘despotizm’ine delalet bir ikon haline getiren Batı medeniyeti, kendi inşa ettiği ya da makul gördüğü duvarları ustaca saklamayı, saklayamadığı takdirde meşrulaştırmayı pek güzel beceriyor.

Wendy Brown tarafından kaleme alınan Yükselen Duvarlar Zayıflayan Egemenlik, tarihsel ve psikolojik yanı dahil olmak üzere, bu duvarlar inşa etme, çitle çevirme vakasını ayrıntılı biçimde otopsi masasına yatırıyor. Öyle ya, artık kalıntıları hediyelik eşya olarak satılan Berlin Duvarı, Sovyetler Birliği hakimiyetindeki ‘korkunç’ rejimin dünyayı nasıl da tehdit ettiğini gösteren bir abide gibi ele alınırken, ABD-Meksika sınırındaki duvar ‘illegal göçmenler’in ‘vergisini ödeyen dürüst Amerikalıları rahatsız etmesini önleyen bir tedbir olarak kutsanabiliyor. Halbuki, bu duvar en azından bölgedeki hayvanları öldürüyor. İnsanın akıldışı medeniyetini algılamakta güçlük çeken hayvanlar, su içmek, beslenmek ya da sığınmak için sınır duvarlarını geçmek zorundalar. Fakat uçamayan herhangi bir hayvanın bu sınırı geçmesi mümkün olmadığı için pek çoğu açısından ölüm kaçınılmaz hale geliyor… Sahi, bu arada, kuşlar için niye sını...

Devamını görmek için bkz.

Halim Şafak, "Yükselen Duvarlar Zayıflayan Egemenlik", Bireylikler Dergisi, Eylül- Ekim 2012

Uzun yıllardır olmasa da son yirmi otuz yıldır tüm dünyada hem ahalilere hem de devletin kendine yönelik koruma ve güvenlik tedbirleri artıyor. Son on yılda ise bu durumun artık önlemez bir yükselişe geçtiğini söyleyebilirim. Dünya resmi ya da özel güvenlik şirketi elemanları tarafından kuşatılırken bir yandan da devletler, mahalleler, siteler, evler arasındaki duvarlar yükseliyor, dikenli teller çoğalıyor. Güvenlik tedbirlerine bağlı olarak devletler daha fazla totaliterleşiyor/otoriterleşiyor.

Burada devletlerin kendini koruma amaçlı silahlanmasını ve sınır duvarlarını yükseltmesini anladığımızı kabul edelim. Hatta bunun karşısında ahalilerin de bu yükselen duvarlar ve güvenlik tedbirleri sayesinde rahat edeceğini güvenlikli yaşayacağını da düşünelim diyeceğim ama öyle olmuyor. Devletin her geçen gün sayısını arttırdığı polis ya da asker kuvvetleri ve kalınlaştırıp yükselttiği duvarlara rağmen içeride de bunun iki misli bir güvenlik tedbiri evden eve yayılıyor. Devletin bu durumu karşısında insanların koruma ve güvenlik tedbirlerini arttırması tam bir çelişki gibi duruyor.

Dünyanın “açma ile set çekme, kaynaşma ile ayrışma, silme ile yeniden yazma arasında esaslı gerilimler” yaşamasını ve buna bağlı olarak güvenlik tedbirlerinin alıp başını gitmesini Wendy Brown devletin zayıflayan ve daha da zayıflayacak olan egemenliği ile açıklıyor. Aynı biçi...

Devamını görmek için bkz.

Eren Barış, "Duvar Demokrasileri", Duvar Dergisi, Mart-Nisan 2012

Kapitalist küreselleşmenin bir sel olarak akışa geçtiği son otuz yıllık süreçte dünyanın alt üst oluşuna tanıklık etmekteyiz. [1] Bu tanıklık, sermayenin bütün kamusal alanları hızla metalaştırdığı bir dönemi anlatır. Metalaşmanın bir başka yüzü de ulus-devletlerin egemenlik krizine denk düşmektedir. Bu egemenlik krizinin en şedit sahnesi ulus-devletlerin sınırlarına inşa edilen duvarlardır. Wendy Brown’ın Yükselen Duvarlar Zayıflayan Egemenlik [2] başlıklı kitabı devletlerin ve tebaalarının duvarları neden arzuladıklarını incelemektedir. Bu kitap, sosyal bilimler alanında mikro-politik bir sorunsalı, siyasal iktisatla birlikte analiz etmesi bakımından değerli bir çalışma. Brown’ın kitap boyunca çokça yinelenen temel tezi duvarların, ulus-devletlerin egemenliğinin zayıflamasının bir kanıtı olduğudur. Bu temel tezin ardı sıra gözüküyor ki reel sosyalizmin çöküşüyle birlikte dünyadaki liberal demokrasilerin de hiç de parlak bir geçmişi olmadığı duvarların inşasıyla malumdur. Berlin Duvarı’nın yıkılmasından kıvanç duyan Batılı liberal düşünce, neden sınırlarını her türlü gözetim ve baskı aygıtıyla donatıp duvar yapımına milyon dolarlar harcıyor? Kitabın temel argümanını daha da radikalleştirirsek liberal demokrasilerin bir çeşit “duvar demokrasileri” olduğunu söyleyebiliriz.Duvar demokrasileri, yeni bir egemenlik ve sınır rejimini ifade ediyor. Çü...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X