| ISBN13 978-605-316-219-3 | 13x19,5 cm, 216 s. |
Liste fiyatı: 190.00 TL İndirimli fiyatı: 152.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":190.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11459","item_name":"Neoliberalizmin Harabelerinde","discount":38.00,"price":190.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Neoliberalizmin Harabelerinde Batı’da Antidemokratik Siyasetin Yükselişi Özgün adı: In the Ruins of Neoliberalism The Rise of Antidemocratic Politics in the West Çeviri: Bülent O. Doğan Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2021 |
Uzun süredir dünyada egemen yönetim ideolojisi olan neoliberalizmin ekonomik sonuçları hakkında çok sayıda çalışma ve tartışma var. Buna karşılık, neoliberalizmin yol açtığı siyasi sonuçları ve sorunları da derinlemesine tartışmak gerekiyor. Wendy Brown’ın temel sorusu “Neoliberal ekonomik sarsıntıların sonucunda neden ve nasıl sol değil de sağ güçlendi?” şeklinde özetlenebilir. Sağ, özellikle de popülist sağ, toplumdaki hangi ihtiyaçlara ne gibi kavram kümelerini kullanarak, ne gibi ideolojik manevralarla karşılık verdi de 2008’deki küresel finans krizinden güçlü çıktı, pek çok ülkede iktidarı ele geçirebildi? Bu hareketlerin sonucunda hangi sosyal haklar zayıfladı, eşitlik ilkelerinin uygulanmasında ne gibi kayıplar yaşandı? Peki, ortaya çıkan “harabeler” neoliberalizmin teorisiyle ne kadar uyumlu? “Reel” neoliberalizm kendi teorisiyle hangi bakımlardan çelişmek pahasına hayata geçirilebildi? Teorik olarak önemli roller biçilen gelenek, ahlak ve piyasa gibi toplumsal etmenler insanlar arasındaki ilişkileri fiilen nasıl düzenledi? Brown, Amerika Birleşik Devletleri örneğinde bu soruların cevaplarını arıyor. Kitabın izinden gitmek, neoliberalizmin başka ülkelerde yarattığı siyasal ve toplumsal tahribat üzerine düşünmek, sol adına dersler çıkarmak isteyenler için... | İÇİNDEKİLER |
Giriş
1 Toplum Tedavülden Kaldırılmalıdır 2 Siyaset Tahttan İndirilmelidir 3 Kişisel, Korunan Alan Genişletilmelidir 4 Konuşan Düğün Pastaları ve Dua Eden Gebelik Merkezleri: Neoliberal İçtihada Göre Dinsel Özgürlük ve İfade Özgürlüğü 5 Beyaz Erkeklerin Geleceği Yok: Nihilizm, Kadercilik ve Hınç
Dizin | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 11-13 Her yerde papazı ve bankeri oynamak isteyen şu istibdat ruhu. – George Eliot, Middlemarch* Dünya çapında liberal demokrasilerde iktidara gelen aşırı sağcı güçler bu işe kendileri bile şaştılar. [1] Her seçimde yeni bir şok yaşanıyor: Alman meclisinde neo-Naziler, İtalyan meclisinde neo-faşistler, bol resimli gazetelerin beslediği yabancı düşmanlığının kapı araladığı Brexit, İskandinavya’da beyaz milliyetçiliğinin yükselişi, Türkiye ve Doğu Avrupa’da şekillenen otoriter rejimler, bir de elbette Trumpizm. Irkçı, İslam karşıtı ve Yahudi karşıtı nefret ve kavgaya susamışlık hem sokaklarda hem de internette artıyor; yıllardır gölgelerde yaşayan aşırı sağ grupların yeni oluşturdukları koalisyonlar şimdi büyük bir cesaretle kamusal aydınlığa fırlıyor. Siyasetçiler ve siyasal zaferler aşırı sağ hareketleri cesaretlendiriyor, siyasal rehberler ve sosyal medya uzmanları mesajı şekillendirirken bu hareketl... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ali Bulunmaz, "Neoliberalizmin yarattığı ahlaki boşluklar", Gazete Duvar, 11 Mart 2021 Bildiğimiz ve yaşadığımız bir hikâye: 1929’daki Büyük Buhran’dan on yıl sonra, bir grup iktisatçı ve sosyal bilimci, 1938’de Paris’te bir toplantı gerçekleştiriyor. Başını Friedrich August von Hayek ve Ludwig von Mises’in çektiği bu kişiler, ekonomik krizle boğuşurken süratle savaşa sürüklenen Avrupa’nın orta yerinde, yeni bir kavramı ve yaşam biçimini; neoliberalizmi dünyaya armağan etmek için gece gündüz bir araya geliyor. Hayek, toplantılarda devlet müdahaleciliğinin, özneyi ve onun özel alanını örselediğini, bunun devam etmesi hâlinde totalitarizmin kaçınılmaz olacağını söylüyor. 1944’te ise haklı çıkmanın gururuyla komünizmin ve faşizmin aynı totaliter zihniyetle eylemlere giriştiğini; her ikisinin de vergi ve sosyal güvencelerle “yatırımcı düşmanlığına dayanan bir devlet politikası oluşturduğunu” belirtiyor. Hayek, aynı günlerde yakın arkadaşlarına bir haya... Devamını görmek için bkz. | |
|