| ISBN13 978-605-316-116-5 | 13x19,5 cm, 280 s. |
Liste fiyatı: 230.00 TL İndirimli fiyatı: 184.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":230.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11297","item_name":"Halkın Çözülüşü","discount":46.00,"price":230.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Halkın Çözülüşü Neoliberalizmin Sinsi Devrimi Özgün adı: Undoing the Demos Neoliberalism’s Stealth Revolution Çeviri: Barış Engin Aksoy Yayıma Hazırlayan: Özge Çelik Kapak Resmi: Juan Genovés Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2018 | 2. Basım: Mayıs 2021 |
Bugün hayatın her veçhesine nüfuz etmiş olan neoliberal rasyonalite, her şeyi ve herkesi homo oeconomicus suretinde yeni baştan yaratıyor. Demokrasinin ilke ve kaideleri, bu akıl ve yönetişim düzeni tarafından, ekonomik terim ve ölçülerle çerçevelendiğinde neler oluyor peki? Bireysel ve kolektif özyönetime ve buna dayanak oluşturan kurumlara gösterilen bağlılık, sermaye değerini, rekabet konumunu ve kredi notunu artırmaya yöneltilen övgülerin altında ezilip yerinden edildiğinde? Halk yönetiminin beraberinde getirdiği ifade, müzakere, katılım, kamu yararı ve iktidar paylaşımı pratikleri ve ilkeleri, ekonomikleşmeye maruz kaldığında neler oluyor? Çözülüp dağıtılan demos, insan sermayesi parçalarına dönüşüyor; adalet ancak büyüme oranları, kredi notları, yatırım iklimlerinin dayatmalarıyla ilişkili olarak gündeme geliyor; özgürlük insan sermayesinin değerini artırma buyruğuna tabi kılınıyor; eşitlik piyasa rekabeti içinde dağılıp gidiyor; halk egemenliği bütün bunlarla giderek daha bağdaşmaz oluyor. Liberal demokrasinin kurum, pratik ve âdetleri bu dönüşümden sağ çıkamayabilir. Radikal demokrasi düşleri de keza. Halkın Çözülüşü’nde, neoliberalizmin demokrasinin temellerini nasıl sarstığını anlatıyor Wendy Brown. Neoliberal aklın, sağlama alıp canlandırmayı vadettiği siyasal biçime ve siyasal tahayyüle neden ve nasıl zarar verdiğini özgün ve dikkat çekici bir argümanla açıklıyor. Neoliberalleştirilen hukuku, siyasal pratikleri, yönetimi ve eğitimi titiz bir analize tabi tutarak, yeni sağduyunun haritasını çıkarıyor: Eğer bir geleceği olacaksa, demokrasinin bugün yeniden düşünmeye ve yeniden mücadeleye konu olması gerekiyor. | İÇİNDEKİLER |
Önsöz: Dağılan Demos
Neoliberal Akıl ve Siyasi Hayat 1. Dağılan Demokrasi: Neoliberalizmin Yeniden İnşa Ettiği Devlet ve Özne 2. Foucault’nun Biyopolitikanın Doğuşu Dersleri: Neoliberal Siyasi Rasyonalitenin Haritasını Çıkarmak 3. Foucault Tashihi: Homo Politicus ve Homo Oeconomicus
Neoliberal Aklın Yayılması 4. Siyasi Rasyonalite ve Yönetişim 5. Hukuk ve Hukuki Akıl 6. İnsan Sermayesinin Eğitilmesi
Sonsöz: Kaybedilen Yalın Demokrasi, Fedakârlığa ve Kurban Vermeye Dönüşen Özgürlük
Dizin
| OKUMA PARÇASI |
Dağılan Demokrasi: Neoliberalizmin Yeniden İnşa Ettiği Devlet ve Özne, s. 17-23 Bu kitap, varoluşun tüm boyutlarını ekonomik ölçülere göre düzenleyen kendine has bir akıl biçimi olan neoliberalizmin, demokrasinin temel unsurlarını usul usul nasıl çözüp dağıttığını kuramsal düzeyde ele alıyor. Bu unsurlar arasında söz dağarcıkları, adalet ilkeleri, siyasi kültürler, yurttaşlık âdetleri, yönetim pratikleri ve hepsinden öte, demokrasi tahayyülleri var. İddiam, piyasalar ve paranın demokrasiyi yozlaştırması veya alçaltmasından, siyasi kurum ve neticelerin gitgide finans ve şirket sermayesinin hâkimiyeti altına girmesinden, yahut demokrasinin yerini plütokrasinin (zenginler tarafından zenginler için yönetim) almasından ibaret değil. Daha ziyade, günümüzde devlet idaresinde ve işyerinde, hukuk sahasında, eğitimde, kültürde ve gündelik faaliyetlerin muazzam bir kısmında hazır ve nazır bulunan neoliberal aklın, demokrasinin kurucu unsurlarının belirgin siyasal ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ata Devrim, "Neoliberalizm homo economicus ve demokrasi", Birgün Kitap, 13 Nisan 2018 Xenophon ile birlikte etik ve iktisat arasında merkezlerine kabul ettikleri özneler bağlamında koyu bir ayrım çizgisi olduğu kabul edilmişti. Xenophon’un ahlâki kurallara göre eylemde bulunan öznesi, elindeki fazlalıkları dostlarıyla paylaşırken, homo economicus ise bu fazlalıklardan ticarî girişimlerinde faydalanıyordu. Hobbes’un zamanında ise sanayileştirilmiş devlet modellerinden söz edilmeye başlandı. Hobbes, devleti bile rasyonel karar-verme süreçlerinin bir ürünü olarak görüyordu. İktisat metodolojisine ilişkin argümanlarında liberaller ve erken dönem neoliberaller, homo economicus’un bir soyutlama olduğunu, son derece karmaşık olan somut insanın yalnızca bir yüzü olduğunu kabul ettiklerini bildirmişlerdi. Ne var ki bu sınırlılık konusunda verdikleri sözü tutmadılar. 30’lu yıllarda sosyolojiye göre iktisadın kapsamının dar olduğunu ileri süren Avusturyalı iktisatçı Ludwig... Devamını görmek için bkz. | |
|