| ISBN13 978-975-342-819-4 | 13x19,5 cm, 216 s. |
Liste fiyatı: 190.00 TL İndirimli fiyatı: 152.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":190.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"950","item_name":"Komedi: Sonsuzun Fiziği","discount":38.00,"price":190.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Komedi: Sonsuzun Fiziği Özgün adı: The Odd One In: On Comedy Çeviri: Tuncay Birkan Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç Kapak Fotoğrafı: Thomas J. Peterson |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2011 | 2. Basım: Şubat 2022 |
Felsefecilerin "insan"ı anlama uğraşlarını trajediye odaklanarak sürdürmeleri âdettendir; bu da yarı şaka yarı ciddi, Aristoteles'in komedi hakkındaki kitabının kaybolmuş olmasına bağlanır. Hegel, Bergson, Freud ve Nietzsche gibi istisnalar dışında komedi pek de üzerinde felsefe yapmaya değer bir faaliyet olarak görülmemiş, kısmen bu boşluğun sonucu olsa gerek, komedi hakkındaki düşünceler çoğu zaman bir dizi ideolojik klişenin etkisi altında biçimlenmiştir. Bu bakış açısıyla komedi bir emniyet subabı olarak görülmüştür: İnsanı "sadece insan" olduğu, kusurlu, zaaflı, sonlu bir varlık olduğu fikriyle barıştıran, her türlü ideolojik katılığa karşı sırf varlığıyla bir emniyet subabı işlevi gören bir tür. Zupancic, "sonlunun metafiziği" adını verdiği bu ideolojik bakış açısıyla hesaplaşıyor esas olarak. Komediyi önemli bir düşünce nesnesi haline getirerek, felsefe ile psikanalizin insana dair kavrayışlarında komediden neler öğrenebileceklerini gösteren yazar şöyle diyor: "İnsanlar 'sadece insan' olsaydı, komedi diye bir şey olmazdı. Tam da komedinin ve komik olanın varlığı, insanın asla sadece insan olmadığını ve insanın sonluluğunun tam da insanın ve sonluluğunun kumaşına göre kesilmemiş olan bir ihtirasla fena halde aşındırıldığını söylemez mi bize?" Durmadan "kendimizi iyi hissetmemizi" ve yaşanabilecek her tür olumsuzluğa "gülüp geçmemizi" telkin eden bir biyoahlakın yaygınlaştığı bir dünyaya karşı Zupancic, gülmenin ve mizahın ideolojiyle çok yakın ittifak içinde de olabileceği uyarısını yapıyor ve komediyi "sonsuzun fiziği" olarak gören alternatif bir yaklaşım geliştiriyor. | İÇİNDEKİLER |
Giriş
I Somut Evrensel
Divana Yatırılan Mutlak
İş Başındaki Evrensel
Sonlunun Metafiziğine Karşı Sonsuzun Fiziği
II Komedi Figürleri
Ben ve O
Ego ve Ego
Öteki ve Öteki
III Kavramlaştırmalar
Bergsoncu Yaklaşımın Bir Adım Ötesi
Komik Olanın Yapısal Dinamikleri ve Zamansallığı
Tekrar
(Elzem) Ek: Fallus
Keyif Ex Machina
Wozu Phallus in dürftiger Zeit?
Sonuç Niyetine Bazı Tespitler
Kaynakça | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 11-18. Komedinin son derece zor bir araştırma konusu olduğunu söylemek pek şaşırtıcı olmayacaktır — sadece komedi sürecine dahil olan çeşitli teknik ve usullerin çokluğu yüzünden değil, bu sürecin kendisi sürekli hareket halinde olduğu için de böyledir bu. Bahsettiğim karşı konmaz hareket komedinin en temel özelliklerinden biri olduğu içindir ki onu kavramlar ve tanımlarla sabitlemek bu denli güçtür. Üstelik komedi, kendi hakkında yapılan tanımlarla aynı dünyada yaşamaktadır (bu başka türler için de söylenebilir belki ama en güçlü biçimde komedi için geçerlidir) ve kendi tanımlarını tekrar komik bir muameleye tabi tutmaya, tepetaklak etmeye ya da tersyüz etmeye fena halde muktedirdir... Bu bakımdan —ki bu noktada Hegel'i izlemiş oluyoruz— bu kitabın argümanı şudur: Tam manasıyla komik öznellik, komedi yapan öznede ya da onda zuhur eden özneler veya egolarda değil, tam da bu kesintisiz ve karşı konmaz, önüne çıkan her şeyi tüketen harekette ikamet eder.... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ali Bulunmaz, “Komedinin felsefesini yapabilir misin Zupancic?”, Cumhuriyet Kitap Eki, 1 Aralık 2011 Felsefeyi gözü kara ve son derece ciddi bir iş gibi görüp kendi mağaralarına kapanarak öbürlerini yok sayan trajik kahramanlar filozoflar, gülmeyi ve güldürmeyi genellikle kulak ardı etmeyi de marifet sayar. Galiba ağır bir ifade oldu ama elden ne gelir? Hayatın gerçeğini salt acı olarak gören, hayatı fazlaca ciddiye alan kimi “derin düşünürlere”, madalyonun öbür yüzü komediyi ve gülmeyi de göstermeli. Şunu baştan kabul edelim: Güldürmek ve hayattan komedi devşirmek pek zor. Bunu başarabilmek zehir gibi bir zekâ gerektiriyor. Ağlaklığa eğilimli insanoğlunun yüzünde tebessüm yaratmanın hazzından söz etmek anlamsız ama bunu kotarmak hayli çaba istiyor. Hele felsefe gibi bir etkinlik işin içine giriyorsa. Bir anlamda mutluluğun felsefesi ya da felsefede mutluluk; zor zanaat. En azından görünen bu. Alenka Zupancic yola tersten başlayıp biraz da akıntıya k... Devamını görmek için bkz. | |
|