ISBN13 978-605-316-404-3
13x19,5 cm, 120 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Liste fiyatı: 145.00 TL
İndirimli fiyatı: 116.00 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Alenka Zupancic diğer kitapları
Neden Psikanaliz?, 2011
Komedi: Sonsuzun Fiziği, 2011
Cinsellik Nedir?, 2018
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Kolektif
Metis Ajanda 2025: Ailenizin Ajandası
1. Basım
Liste Fiyatı: 75.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Alenka Zupancic
Biliyorum, ama yine de...
Özgün adı: Disavowal
Çeviri: Barış Engin Aksoy
Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen, Bülent Somay
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Kasım 2024

Öyle görünüyor ki günümüzdeki büyük ve küçük suçların, kayıtsızlıkların, görmezden gelmelerin, yok saymaların şifresi Octave Mannoni’nin özlü formülünde yatıyor: “Biliyorum, ama yine de...”

Bu cümleyi kalkış noktası yapan Zupancic kitabı için şunu söylüyor: Bilmezden gelme kavramı, bugünkü genel toplumsal zihniyetimizi (örneğin gerçekliğin sarsıcı boyutlarıyla yüzleşmekten kaçınmayı tarif etmek için tercih edilen “inkâr” teriminden) daha isabetli bir şekilde tarif etmektedir. İnkâr da yok değil elbette; komplo teorilerini incelerken inkârın özelliklerini de ele alıyoruz. Sapkın bilmezden gelme ise çok daha ölçülüdür, çok daha makuldür. Sorunun pekâlâ farkında olduğunu iddia eder; ekonomik ve siyasi iktidar merkezlerinden başlamak üzere “liberal anaakım” ile kaynaşmış haldedir. Nitekim siyasi düzlemde (çoğunlukla “popülizm” ile ilişkilendirilen) inkâr ile (aynı-tas-aynı-hamam anaakımla ilişkilendirilen) bilmezden gelme’nin başlıca iki rakip siyasi seçenek oluşturduğu, kendi patolojileriyle ikisinin de birbirini beslediği, herhangi bir toplumsal gerçeklikten ziyade birbirlerine karşılık verir halde oldukları ürkütücü bir dansa kapılmış gibiyiz.

Ve bitirirken: Uyanmamız gerekiyor – travmayı unutup “rasyonel yollar”dan savunmamızı güçlendirmemiz değil, normal, günlük gerçekliğin çatlaklarında travmanın ve doğurduğu sonuçların izini sürmemiz gerekiyor.

İÇİNDEKİLER
Teşekkür

Giriş

1. Açılış: Yanıyorum Baba, Görmüyor musun?

2. Kavramsal İncelikler
İnanç Bilgiden Başlar •  Bilim mi, Otorite mi?
Psikanaliz ve Bilim •  Cogito: Varlığa Kaçış?
Fetiş olarak Bilgi •  Kazanova: Hadım Edilme
ve Kullanım Değeri


3. Peki ya Komplo Teorileri?
(Bizi) Kandırdığı Varsayılan Özne
Yorum Hezeyanı •  İnancın Bilgiye Dönüşmesi


4. Sonuç

 
OKUMA PARÇASI

Giriş, s. 11-14

Adamın biri karısına demiş ki, “İkimizden biri ölecek olursa ben Paris’e taşınırım.”

Freud ilk olarak 1915’te yayımlanan “Savaş ve Ölüm Üzerine Çağdaş Düşünceler” adlı metninde bu fıkradan bahseder. Bunu insanın kendi ölümüne (bilhassa bilinçdışı zihninde) inanmadığı ve kendi ölümünü hayal etmesinin imkânsız olduğu argümanını örneklendirmek için kullanır; zira kendi ölümümüzü hayal ederken dahi seyirci olarak halen oradayızdır, ölü değilizdir aslında. Ölümün var olduğunu biliriz elbette; başkalarının ölümünde ölümü “yaşarız” da, yakınlarımızın ölümünün getirdiği acı ve geri dönülmezlikle birlikte. Ama bu bilgi ve ölümden doğal, reddedilemez, kaçınılmaz bir şey olarak bahsedebiliyor olmamız “gerçeklik içinde durum böyle değilmiş gibi davrandığımız” gerçeğini değiştirmez. [1] Bu formülasyon Freud’un daha sonra fetişizm üzerine yazısında geliştirdiği sahiplenmeme, sahip çıkmama, inkâr, bilmezden gelme gibi anlamlar taşıyan "V...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X