| ISBN13 978-975-342-802-6 | 13x19,5 cm, 88 s. |
Liste fiyatı: 108.00 TL İndirimli fiyatı: 86.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":108.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"428","item_name":"Neden Psikanaliz?","discount":21.60,"price":108.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Neden Psikanaliz? Üç Müdahale Özgün adı: Why Psychoanalysis? Three Interventions Çeviri: Barış Engin Aksoy Yayıma Hazırlayan: Özge Çelik Kapak Resmi: Max Ernst Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2011 | 3. Basım: Aralık 2022 |
Kurucusu Freud'dan bu yana psikanaliz kimi zaman "biyolojizm" ve "bilimcilik" ile, kimi zaman "kültürel görecilik" ile suçlanmıştır. Bu eleştirilerin çoğu, "psikanaliz kendi işine baksa ya, neden her şeyi izah etmeye kalkıyor," şeklinde örtülü bir kanaat taşır, psikanalizi bir klinik tedavi pratiği olarak sınırlamak isterler. Oysa Alenka Zupancic'e göre psikanalizin konusu tam da biyolojik (bedensel) olan ile zihinsel ve kültürel olanın örtüştüğü yerdedir. Bu nedenle psikanaliz asıl gücünü ve verimini başka "disiplinler" veya alanlarla kurduğu diyaloğa borçludur. Psikanaliz asla bireyler ve onların mahrem sayılabilecek sorunlarıyla ilgili değildir: Tedavi etmek amacıyla bireyi topluma uyumlu kılmayı, "burjuva rüyasının garantörü" olmayı reddeden temel bir psikanaliz damarı vardır. Neden Psikanaliz?'in ontoloji, pratik felsefe ve estetik alanlarına yaptığı "üç müdahale" işte bu damarı berraklaştırmayı amaçlıyor ve psikanalizin cinsellik teorisinin gerçekten ne olduğunu, psikanalizin varoluşumuz için ne anlam taşıdığını, Lacancı "neden" kavramının özgürlükle nasıl bir ilişkisi olduğunu, birbirinden çok ayrı, hatta karşıt gibi görünen iki estetik fenomenin, "komedi" ile "tekinsiz"in ne gibi bir ortaklığı olduğunu aydınlatıyor. | İÇİNDEKİLER |
Giriş
Birinci Müdahale Cinsellik ve Ontoloji
İkinci Müdahale Özgürlük ve Neden
Üçüncü Müdahale Komedi ve Tekinsiz | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 9-12. Psikanaliz, Freud tarafından kurulduğu tarihten bu yana, kendi sahasına iyice yerleşti — ya da öyle görünüyor. Ama daha yakından baktığımızda, bu durum biraz kuşkulu hale geliyor. Bunun kendi başına epey ilginç, temel bir nedeni var: Ne kadar yakından bakılırsa, psikanalizin sahasının tam olarak ne olduğu da bir o kadar belirsizleşiyor. Mesela psikanaliz ilk ortaya çıkışından itibaren, kapsamının daha çok doğa bilimleri alanında mı yoksa felsefe ve kültür bilimleri alanında mı kaldığı sorusu üzerine tartışmalarla kuşatılmıştır. Freud aynı anda iki tarafın da saldırısına maruz kalmıştır sık sık: Kimileri "biyolojizm"ine ve "bilimciliği"ne, kimileriyse "kültürel göreciliği"ne ve klinik koşulların epey ötesine uzanan spekülasyonlarına itiraz etmiştir. Bu tartışma bitmiş, mesele çözüme kavuşturulmuş da değildir. Ne var ki, bu eleştirilerin tikel kavramsal sorunlarla ne ilgisi olduğunu bir yana bırakıp, Freud'un keşfinin başlıca boyutlarından birinin tam da f... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emre Barca, “Psikanaliz nedir?”, Star Kitap Eki, 12 Mayıs 2011 Bir kurum ve kuram olarak psikanalitik düşünce sadece psikoloji ve psikiyatri alanlarında sınırlı kalmayarak, beşeri ve sosyal bilimlerin yanı sıra felsefeyi de köklü bir şekilde etkiledi. 20. yüzyılda, ister en sert şekilde eleştirsinler isterse de psikanalizin öğrettiklerinden azami ölçüde yararlansınlar, bilim insanları, filozof ve düşünürlerin psikanalize kayıtsız kalmaları mümkün değildi. Nitekim öyle de oldu. Psikanaliz pozitif bilimlerden sapmakla ya da pozitif bilimlere fazlaca yaklaşmakla, hatta cinsel bir sapkınlık olmakla eleştirildi ama sadık ve ateşli taraftarları da oldu. Nihayet, Freud’un tıp kökenli araştırmalarıyla başlayan psikanaliz tarihi zaman içinde çeşitli kollara ayrılarak ve belli uğraklarda önemli sıçramalar yaşayarak bugüne kadar geldi. Avrupa’da psikanalitik kurumların ortaya çıkışı, psikanalizin ABD’de tanınması ve halkla ilişkiler ile reklam sektörünü beslemeye baş... Devamını görmek için bkz. | |
|