| ISBN13 978-975-342-119-5 | 11x18 cm, 220 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yer Açın! Yer Açın! Özgün adı: Make Room! Make Room! Çeviri: İrma Dolanoğlu-Çimen Yayın Yönetmeni: Bülent Somay Kapak Resmi: Heronymus Bosch Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Mücellit Örnek Mücellithanesi Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Temmuz 1996 |
"1999'dan 2000'e geçmemize yalnızca haftalar var. Yalnızca New York'ta 35 milyon insan yaşıyor. Su yok. Petrol yok. Yiyecek yok. Barınak yok. Umut yok... Sokak savaşlarının, yağmaların ve örgütlü suçun kol gezdiği metropolde bir polis memuru hem bir cinayeti çözmeye, hem de aşkını korumaya çalışıyor... "...yiyeceği kendilerine saklıyorlar – hiç zayıf bir polis gördünüz mü? Ya politikacılar, bizim yiyeceğimizi yiyorlar, biz açlıktan ölmüşüz umurlarında mı!" Ardı arkası kesilmeyen ses halkı giderek ayaklanmaya sürüklüyordu. Çoğu yaşlılar olmak üzere bir sürü insan yere düşmüş, çiğnenmişti. Andy el çantasını açtı ve gaz bombalarından birini çıkardı. Pimleri çekildikten sonra üç saniye içinde patlayıp gaz yayacak şekilde ayarlanmışlardı. Andy bombayı yere yaklaştırdı, pimi çekti ve doğruca hoparlörlü adamın üstüne doğru fırlattı. Yeşil teneke havada bir yay çizdi ve adamın yanındaki insanların arasına düştü, ama patlamadı." Harrison kitabının gerekçesini şöyle açıklıyor: "Aralık 1959'da Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Dwight D. Eisenhower şöyle dedi: "Bu hükümetin programında... ben burada olduğum sürece... doğum kontrol problemiyle ilgili politik bir doktrin bulunmayacaktır. Bu bizim işimiz değildir." O zamandan bu yana hiçbir Amerikan hükümetinin de işi olmadı. 1950'de Amerika Birleşik Devletleri –dünya nüfusunun sadece %9'una sahip olduğu halde– dünyadaki hammaddelerin %50'sini tüketmekteydi. Bu yüzde giderek artmaktadır ve on beş yıl içinde, şu anki büyüme hızıyla, Amerika Birleşik Devletleri yeryüzündeki maddelerden çıkan yıllık ürünlerin %33'ünden fazlasını tüketiyor olacaktır. Nüfusumuz aynı hızla artmaya devam ederse, bu ülke yüzyılın sonunda, şimdiki yaşam standartlarını koruyabilmek için gezegenimizin kaynaklarının %100'ünden fazlasına ihtiyaç duyacaktır. Bu matematiksel bir imkânsızlık – kaldı ki, o zamana kadar yeryüzünde yaklaşık 7 milyar insan olacak ve bu hammaddelerin bir kısmından –belki– onlar da faydalanmak isteyecekler. Bu durumda dünya neye benzeyecek?" | OKUMA PARÇASI |
Açılış bölümü, s. 8-13 9 Ağustos 1999 Pazartesi, New York Şehri –kurnaz Hollandalılar'ın saf Kızılderililer'den çaldığı, savaşçı İngilizler'in kanuna saygılı Hollandalılar'dan kaptığı, sonra da devrimci Amerikan bağımsızlıkçılarının artık barışçı olan İngilizler'den zorla aldığı şehir. Ağaçları yıllar önce yakıldı, tepeleri dümdüz edildi, güzelim göllerinin suyu çekilip içleri doldurulunca berrak pınarları yeraltında tıkandı kaldı, buz gibi sularını doğruca lağımlara boşaltır oldu. Şehir, üzerine kurulduğu adadan dokunaçlar uzatarak bir büyükşehir haline geldi; beş ilçesinden dördü, bir adanın yarısını yüz elli kilometre boyunca kaplayarak başka bir adayı içine aldı ve Hudson Nehri üzerinden yayılarak Kuzey Amerika anakarasına ulaştı. Beşinci ve asıl ilçe ise Manhattan: her tarafı suyla çevrili bir ilksel granit ve başkalaşmış kaya parçası; köprüler, tüneller, borular, kablolar ve vapurlardan oluşan ağının ortasında duran çelik ve taştan bir örümcek. Dış... Devamını görmek için bkz. | |
|