Kızıl Gezegen Özgün adı: Red Planet Çeviri: Ferhan Ertürk Yayın Yönetmeni: Bülent Somay Kapak Tasarımı: Semih Sökmen Kapak İllüstrasyonu: David A. Hardy |
Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Kapak Baskı Ayhan Matbaacılık Mücellit Örnek Mücellithanesi Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Haziran 1996 |
İnsanlar Mars’a yerleşmişler, kendi kentlerini kurmuşlar, doğal kaynaklarından faydalanmaya başlamışlardı. Ancak yavaş yavaş ortaya bir çelişki çıkmaya başlıyordu: Mars’ın gerçek sahibi kimdir? Yatırımı yapan, ulaşımı sağlayan, kentlerin kurulmasını sağlayan Şirket mi, yoksa orada yaşayan, üretimi yapan, adım adım Arz’dan farklı bir kültür oluşturmaya başlayan kolonistler mi? Bu soru ortaya çıktığında, üçüncü bir etkenin varlığı da hatırlandı: O güne kadar insan yerleşimcilerle barış içinde yaşamış, onlara karışmamış ve kendi işlerine karıştırmamış olan Mars yerlileri, gezegenlerinin böyle bir mücadeleye konu olmasına izin verecekler miydi bakalım? "Soru kutup kışında sağ kalıp kalmamak değildir; Eskimolar her kış beceriyorlar bunu. Bu bir sözleşme meselesidir; özgür insanlar mıyız yoksa başka bir gezegende Mars'a hiç adım atmamış insanların bizim adımıza karar vermesine izin verecek miyiz; mesele budur. "Bir dakika - bırakın bitireyim! Biz ilk öncüleriz. Atmosfer projesi bittiğinde, milyonlarcası bizi takip edecek! Onlar Dünya'da, başka bir gezegende oturan mal sahiplerinin idare meclisi tarafından mı yönetilecekler? Mars Dünya'nın bir sömürgesi olarak mı kalacak? ?imdi bunların kararının verilmesinin zamanı."  | OKUMA PARÇASI |
Açılış bölümü, "Willis", s. 5-12 Mars'ın ince havası üşütücü ama çok soğuk değildi. Kış güney bölgelerine henüz gelmemişti ve gün ısısı genelde donmanın üstündeydi. Kubbe şeklindeki yapının kapısının önünde dikilen tuhaf yaratığın insansı bir görünüşü vardı, ama bugüne kadar hiçbir insanın öyle bir kafası olmamıştı. Kafatasından fırlamış ibik gibi bir şey; dik dik bakan, geniş göz mercekleri ve yüzün önünden çıkan bir hortum. Dünyaya ait olmayan bu görünüş bütün kafayı saran sarı-siyah kaplan çizgileriyle iyice belirginleşiyordu. Yaratığın belinde asılı tabanca benzeri bir silah vardı ve sağ kolu ile sardığı basket topundan büyük, salon topundan küçük bir top taşıyordu. Topu sol koluna geçirdi ve binanın dış kapısını açıp içeri girdi. İçerisi çok küçük bir oda ve kapıdan oluşuyordu. Dış kapı kapanır kapanmaz odanın hava basıncı hafif bir tıslama sesiyle yükselmeye başladı. İç kapının üstündeki hoparlörden gürleyen bir bas ses "Ee? Kimsin? Konuş!" diye bağırdı. Ziyaretçi topu dikkatle yere koydu, sonra da iki eliyle çirkin suratını kavradı, yukarı itip kafasının üzerine çıkardı. Altından Dünyalı bir erkek çocuğun yüzü göründü. "Ben Jim Marlowe, Dok," diye cevapladı. "İyi. İçeri gel! Orada dikilip tırnaklarını yeme." "Geliyorum." Odadaki hava basıncı evin diğer bölümleriyle eşit seviyeye geldiğinde iç kapı otomatik olarak açıldı. Jim, "Peşimden gel Willis," deyip içeri girdi. Top altında üç çıkıntı oluşturdu ve dönme, yürüme ve yuvarl... Devamını görmek için bkz. |  |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Mustafa Yelkenli, “Bilimkurgunun Militarist Yazarı”, Cumhuriyet Kitap, Sayı 448, Kasım 1998 1949'da gençlere yönelik yazdığı bir başka başarılı roman Kızıl Gezegen'dir (Red Planet, 1949). Bilimkurgunun alt türlerinden, Uzay Operası diye nitelendirilen bu roman bilimkurgunun tüm özelliklerini taşımasına karşın hızlı bir serüveni içinde taşımasıyla kimi eleştirmenler tarafından basit bulunur. Olay örgüsü Mars'a yerleşen kolonistlerle, dünya tarafından atanan yöneticilerin kişisel çıkarlarının çatışmasıyla oluşturulmuş. Romanın başlıca kahramanları ise okullu iki genç öğrenci. İnsanlar arasındaki çıkar çekişmelerinin dışında kalan, ama yine de kendilerini olayın içinde bulan Marslılar var. İnsanlar Mars'a yerleşirken ilk öğrendikleri şey Marslıların âdetlerine karışmamak ve hiçbir şekilde onları incitmemek olmuştur. Bu basit kuralı öğrenene kadar ilk yerleşenler çok acılı günler geçirmişlerdir. Bu romanı sevimli kılan, Ursula K. Le Guin'in roman örgüsü içinde pek etkin olmayan Biltüne adlı uzay yaratığını andıran Marslı yaratık Willis, olayın gerçek kahramanı gibidir. Willis'in dışında sınıflara ayrılmış iki ayrı canlı daha var. Birinci sınıf olanlar yeraltında yaşayan Mars'ın gerçek sahipleri. İkinci sınıf olanlar ise Mars yüzeyinde yaşayanlar. Marslı yuvarlak kafa Willis ise kütle halinde tepesinde üç gözü olan bir hayvan. Ayaklar ve çıkıntılar gizli olduğu halde derisi kırpılmış koyunun kısa tüyleri gibi kürkle kaplı bir top halindedir. T... Devamını görmek için bkz. |  |
|