Mustafa Yelkenli, “Bilimkurgunun Militarist Yazarı”, Cumhuriyet Kitap, Sayı 448, Kasım 1998

1949'da gençlere yönelik yazdığı bir başka başarılı roman Kızıl Gezegen'dir (Red Planet, 1949). Bilimkurgunun alt türlerinden, Uzay Operası diye nitelendirilen bu roman bilimkurgunun tüm özelliklerini taşımasına karşın hızlı bir serüveni içinde taşımasıyla kimi eleştirmenler tarafından basit bulunur. Olay örgüsü Mars'a yerleşen kolonistlerle, dünya tarafından atanan yöneticilerin kişisel çıkarlarının çatışmasıyla oluşturulmuş. Romanın başlıca kahramanları ise okullu iki genç öğrenci. İnsanlar arasındaki çıkar çekişmelerinin dışında kalan, ama yine de kendilerini olayın içinde bulan Marslılar var. İnsanlar Mars'a yerleşirken ilk öğrendikleri şey Marslıların âdetlerine karışmamak ve hiçbir şekilde onları incitmemek olmuştur. Bu basit kuralı öğrenene kadar ilk yerleşenler çok acılı günler geçirmişlerdir.

Bu romanı sevimli kılan, Ursula K. Le Guin'in roman örgüsü içinde pek etkin olmayan Biltüne adlı uzay yaratığını andıran Marslı yaratık Willis, olayın gerçek kahramanı gibidir. Willis'in dışında sınıflara ayrılmış iki ayrı canlı daha var. Birinci sınıf olanlar yeraltında yaşayan Mars'ın gerçek sahipleri. İkinci sınıf olanlar ise Mars yüzeyinde yaşayanlar. Marslı yuvarlak kafa Willis ise kütle halinde tepesinde üç gözü olan bir hayvan. Ayaklar ve çıkıntılar gizli olduğu halde derisi kırpılmış koyunun kısa tüyleri gibi kürkle kaplı bir top halindedir. Topun tam tepesinde göz çıkıntılarının ortasında bir açıklıktan konuşabiliyor. Sesi insan sesine benziyor ve zıplayarak, yuvarlanarak ilerleyebiliyor. Güçlü bir hafızası olan bu yaratığın çıkan her sesi taklit etme yeteneği ise olağanüstüdür. Willis çevresiyle uyumlu, akıllı ve ilginç olmaktan öte, kelebekle tırtıl arasındaki benzerliğe koşut bir metaformozdur. Şimdiki hali bir tırtıl gibi, bir süre sonra koza dönemini aşınca gerçek bir Marslı olacaktır. Yaratığın ikinci aşamasına geçişi betimleyen bir pasaj yok kitapta, satır aralarında yazar bunun böyle olabileceğini söylerken, bir bakıma bu değişimi okurun hayal gücüne bırakmış.