ISBN13 978-605-316-430-2
13,5 x 21,5 cm, 360 s.
Liste fiyatı: 445.00 TL
İndirimli fiyatı: 356.00 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Uğur Tanyeli diğer kitapları
Yıkarak Yapmak, 2017
Mimar Sinan: Tarihsel ve Muhayyel, 2020
Korku Metropolü İstanbul, 2022
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Son Gerisayım
1. Basım
Liste Fiyatı: 265.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Gerilimli Değişim
Türkiye’de Modernlik, Mimarlık ve Siyasal İktidar
Kapak Görseli: Murat Germen
İlk Basım: Ekim 2025

Toplumsal ve kültürel değişimler her yerde gerilim üretir. O güne kadar alışılagelmiş olan pratiklerin, düşüncelerin, hatta duyguların eskisi gibi olma imkanlarını ortadan kaldırır. Yeni olanlar toplumsal ve kişisel ölçekte tereddütler uyandırır, endişeler yaratır. Mimarlık alanında da böyle olur. Değişimle barışmak, onu olağanlaştırmak, gerilimleri düşürmek gerekir. Burada ele alınan tüm değişimler bunu başarmak için inşa edilen en geniş anlamıyla mimari içerikli politikalardır. Hepsi mimarlığın değişen yürütülüş ve toplumsal algılanışına ilişkindir. Toplum tarafından üretilirler, ama toplum kendi varettiklerinin olağanlığından daima kuşku duyar. Onları olağanlaştıracak veya katlanılır kılacak araçlar da yaratır.

Türkiye’de bu araçların başında değişim iradesini devlete/siyasal iktidara atfetme alışkanlığı ve ısrarı gelir. Mimarlığın ve modernliğin inşasında devletin/siyasal iktidarın tek sorumlu olduğunda temellenen bu tarihsel kavrayışın Türkiye’de Ortaçağ’a uzanan bir geçmişi var. Devleti her alanda olduğu gibi mimarlıkta da “kadir-i mutlak” sayma inancı şeklinde dışavurulur. Modernleşme dönemindeyse devletin gidilmesi gereken değişim/ dönüşüm doğrultusunu herkesten önce fark ettiği, uyruklarına öncülük ettiği, hatta toplumun önünde koştuğu sanılır. Kimi dönemlerdeyse aynı ufuk açıcı iktidarı kullanamadığı saptamaları yapılır. Suçlu da, müsebbip de odur. Burada bu naif ideolojik saplantının tartışılması amaçlanıyor. Devlet toplumsal aktörlerden yalnızca biridir. Toplumsa devletin elindeki bir ideolojik sünger değildir; mimarlık hiç değildir. Dolayısıyla, bu kitap o alandaki değişimlerin devlet-dışı aktörler tarafından yaratıldığı fikrini, mimarın mesleki kimliğinden, mimarlık tarihi yazımına, toplumsal mimarlık kavrayışına dek uzanarak irdelemeyi deniyor.

İÇİNDEKİLER
Önsöz

Giriş: Mimarlığın Tarihini Yazmak

Türkiye’de Mimarlığın Tarihini Yazmak

1. Türk Mimarlık Tarihçiliğinin Tarihini Yazmak
2. Türkiye’de Mimarın Mesleki Tarihini Yazmak
3. İstanbul Mimarlarının 20. Yüzyıldaki Tarihini Yazmak
4. Erken Cumhuriyet Mimarlığının Tarihini Yazmak

Türkiye’de Mimarlığın Kamusallaşmasının Tarihini Yazmak

5. Osmanlı ile Özdeşleşmenin Tarihini Yazmak
6. Türkiye’de Lümpen Tarihselcilik ve Lümpen Tarihçilik
7. Ankara’nın Başkentleşmesinin Toplumsal Tarihini Yazmak
8. Toplumsal Mimarlık Kavrayışının Tarihini Yazmak
9. “Öteki”nden Öğrenme Patolojisinin Mimari Tarihini Yazmak
10. Mimarlık Dergiciliğinin Tarihini Yazmak
11. Mimari Polemiğin ve Sansasyonun Tarihini Yazmak
12. Mimarı ve Mimarlığı Sergilemenin Tarihini Yazmak

Sonuç:
Karşı-Modernlik, Mimarlık, Tarihyazımı
ve Mütereddit Modern Bir Aktör Olarak Devlet
Dizin
 
OKUMA PARÇASI

Giriş, "Mimarlığın Tarihini Yazmak, Ama Siyasal Tarihi Unutmak Gereği, s. 11-15

“Modern bilimlerde kişi ancak kendi bilgisini sürekli eleştirerek eğitilir.”

GASTON BACHELARD*

Siyasal tarihi unutmak kuşkusuz mümkün değildir. Bugünün dünyasında belki bu daha da imkânsızdır. Türkiye’de hiç mümkün değildir. Ancak tüm kültürel pratikleri siyasal tarihin egemenlik alanı içinde düşünmek ve onunla açıklamaya çalışmak epistemik ve metodolojik açıdan sorunludur. Çok ağırlıklı olarak da Türkiye’ye özgüdür. Tabii ki tüm kültürel pratikler gibi siyasal pratikler ve değişimler de bir biçimde birbirleriyle etkileşirler. Ancak hepsi birden siyasallığın, daha doğrusu siyasal iktidarın yönetimi/denetimi altında değillerdir. Yine de hepsinin üstünde tüm kültür alanına egemen olan bir siyasal güç odağı tahayyül edilebilir. O odağın Nazi Almanyası ve Stalin dönemi Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi ceberrut hale geldiği de görülür. O zaman bile mimarlıktaki oluşumları siyasal iktidarla açıklamak en azından yeterli değildir. Çünkü o dönemlerde bile mimarlıkta başat hale getirilmek istenen yaklaşımlar, hemen daima mimarlık alanında zaten düşünülmekte ve pratiği yapılmakta olan önceki ve eşzamanlı yaklaşımlarla bağlantılı olurlar. Ceberrutun onayı dışında kalanlar da ortamdan silinip gitmezler. Başat olanlar da olmayanlar da yaşamayı sürdürürler. Onları siyasal iktidarın yoktan varettiği söylenemez. Olsa olsa siyasal iktidar onları savunarak önplana taşımış ve antide...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X