| ISBN13 978-605-316-202-5 | 13x19,5 cm, 280 s. |
Liste fiyatı: 230.00 TL İndirimli fiyatı: 184.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":230.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11414","item_name":"Yeni Karanlık Çağ","discount":46.00,"price":230.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yeni Karanlık Çağ Teknoloji ve Geleceğin Sonu Çeviri: Kemal Güleç Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2020 | 3. Basım: Ağustos 2022 |
Neyi, nasıl bildiğimiz ve bilemediğimiz hakkında Yeni Karanlık Çağ. Teknolojinin geçtiğimiz yüzyılda yakaladığı ivme gezegenimizi, yaşadığımız toplumları ve bizleri hızla dönüştürdü, ama bunlara dair kavrayışımızı dönüştüremedi. Bugün teknolojik sistemlere öylesine gömülmüş haldeyiz ki pratiğimizi de düşünce tarzımızı da onlar şekillendiriyor artık. Ne bu sistemlerin dışında durabiliyoruz, ne de onlarsız düşünebiliyoruz. Karşı karşıya olduğumuz en büyük sorunların bir sorumlusu da sahip olduğumuz teknolojilerdir: İnsanların çoğunu yoksullaştırıp zenginle fakir arasındaki uçurumu her gün biraz daha genişleten zıvanadan çıkmış bir ekonomik sistem; siyasal ve toplumsal mutabakatlardaki çöküş ve bunun sonucu olarak milliyetçiliğin, toplumsal ayrışmaların, etnik çatışmaların ve gölge savaşların tüm dünyada artması; hepimiz için varoluşsal bir tehdit oluşturan küresel ısınma. Teknolojinin bizi götürdüğü yerde deliye mi döneceğiz, yoksa huzur mu bulacağız; bu sorunun cevabını dünyadaki yerimizi, birbirimizle ve makinelerle ilişkimizi düşünme, kavrama biçimimiz verecek. Benim sözünü ettiğim “karanlık”, bir nihilizmin sonucu değil. Mevcut krizin beraberinde getirdiği fırsatla alakalı daha ziyade; önümüzü net biçimde görüp dünyada anlamlı, sorumlu, adaletli bir tavır geliştirmekte yaşadığımız o bariz sıkıntıyla alakalı. —James Bridle | İÇİNDEKİLER |
1. Yarılma 2. İşlemleme 3. İklim 4. Hesaplama 5. Karmaşıklık 6. İdrak 7. Suç Ortaklığı 8. Komplo 9. Eşzamanlılık 10. Bulut
Teşekkürler Notlar
| OKUMA PARÇASI |
Yarılma, s. 11-17 “Keşke teknoloji acil durumlarda sana ulaşmanın bir yolunu bulmuş olsaydı,” deyip duruyordu bilgisayarım. 2016’daki ABD başkanlık seçiminin sonuçları açıklandıktan sonra, muhtemelen sosyal medyadaki ortak aklın da etkisiyle, tanıdığım birkaç kişi gibi Batı Kanadı’nı (The West Wing) yeniden izlemeye başladım. Nafile bir denemeydi tabii, geçmişe duyduğum özlemi dindirmedi, ama alışkanlık yaptı; geceleri, iş çıkışlarında, uçak yolculuklarında, ne zaman yalnız kalsam bir-iki bölüm izler oldum. İklim değişikliği üzerine araştırmalarda, küresel gözetim ve tüm dünyayı saran siyasi belirsizliklere ilişkin değerlendirmelerde yazılıp çizilen kıyamet senaryolarını okuduktan sonra, 2000’lerin başında siyaset dünyasının kapalı kapıları ardında neler döndüğünü anlatan, neoliberalizm sosuna bulanmış bir diziye kendini kaptırmak çok da kötü bir şey gibi gelmiyordu açıkçası. Bir gece, üçüncü sezondan bir bölümü yarıladığım sırada, Başkan Ba... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emre Tansu Keten, "Yeni Karanlık Çağ: teknolojiyi sekülerleştirmek", K24, 24 Eylül 2020 Teknolojik gelişmeler, özellikle yeni medya teknolojilerinin hızlı ve yaygın bir şekilde benimsenmesi, hepimizin gündelik hayatını, kültürel tüketim tarzını, hatta düşünme ve alımlama sürecini değiştiriyor. Ancak buna rağmen, teknolojiye dair düşünüş tarzlarında buna benzer radikallikte dönüşümlere çok az rastlıyoruz. 1970’lerde ortaya çıkan, Daniel Bell’in bayraktarlığını yaptığı, teknolojik gelişmelere ve bilgiye haddinden fazla değer veren teknolojik belirlenimci görüşlerle, Google CEO’su Eric Schmidt’in 2013’te sarf ettiği şu sözler arasında bir devamlılık var: “İnovasyonun doğal seyrine güvenmeli, ileride ne olup biteceği konusunda çok daha iyimser olmalıyız”. Bize sabah akşam kendimize yatırım yapmamız, rakiplerimizden bir adım öne çıkmak için katma değerimizi artırmamız gerektiğini vaaz eden bilim insanlarından, en büyük hayali bir start-up kurup köşeyi d... Devamını görmek için bkz. | |
Pınar Öğünç, "Yeni normal, yeni karanlık çağ", Gazete Duvar, 27 Kasım 2020 Yeni normalde beslenme, yeni normalde şirket yönetimi, yeni normalde seks... Kıyafete uyan maskeleri, online doğum günü partilerini, sırıklı düğün halaylarını hazmetmeden evvel başlamıştı, içinde “yeni normal” geçen indirim, kampanya reklamları. Sonra hepsi normalleşti. Nedir yeni normal, ne diyor bu tamlama? Hız ihtiyacı çarpıyor göze. “Normal” zaten seçilmiş önceliklerle normu, makbulü belirlerken, eklenen “yeni” bunun hayata geçişinin doğal seyre bırakılamayacağını söylüyor. Normalin yeni sürümü o kadar anormal ki, bunun normalleşmesi için bir ilan, bir seferberlik gerekli. Büyük lokma demek ortadaki, yutmak zor, zaman dar. Mutlak doğru kabul edilemeyecekse de, oradaki sunuluşu bir göstergedir, Wikipedia'da bir “yeni normal” maddesi var. Bu kalıbı ilk kez Robert A. Heinlein'in, 1966 tarihli bilim kurgu romanında, aslında olumlu bir dönüşüm için kullandığı yazıyor. Bugün hayatımı... Devamını görmek için bkz. | |
Mustafa Günay, "'Yeni Karanlık Çağ'ı kavramak için düşünmek", mesele121.org, 3 Aralık 2020 Teknolojinin özellikle geride kalan yüzyılda ortaya koyduğu gelişme hızının, toplumları ve insanları hızla dönüştürmesinin yadsınamayacağını söyleyen Bridle, bu noktada kitap boyunca irdeleyeceği bir hususa dikkat çeker: kavrayışımızın dönüşmemiş olması. Bridle, bu durumun nedenlerinin de yanıtlarının da oldukça karmaşık olduğunu söyler: “teknolojik sistemlere öylesine gömülmüş haldeyiz ki pratiğimizi de düşünce tarzımızı da onlar şekillendiriyor artık. Ne bu sistemlerin dışında durabiliyoruz, ne de onlarsız düşünebiliyoruz.” (s. 12) Bilinçli Düşünmeye Karşı İşlemleme Bridle, bir kabusa benzettiği yeni karanlık çağın koşulları hakkında şunları söyler: “Giderek daha evrensel bir görüş kazanıyoruz, ama fail statümüz buna eşlik etmiyor. Her geçen gün dünyaya dair daha fazla şey bilmemize karşın, bir şeyler yapma konusundaki aczimiz sürekli olara... Devamını görmek için bkz. | |
|