| ISBN13 978-975-342-374-8 | 16.5x24 cm, 392 s. |
Liste fiyatı: 320.00 TL İndirimli fiyatı: 256.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":320.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"204","item_name":"Ten ve Taş","discount":64.00,"price":320.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Ten ve Taş Batı Uygarlığında Beden ve Şehir Özgün adı: Flesh and Stone The Body and the City in Western Civilization Çeviri: Tuncay Birkan Yayıma Hazırlayan: İ. Kaya Şahin Kapak Tasarımı: Emine Bora, Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 2002 | 6. Basım: Mayıs 2022 |
Metis'te sosyolojiyle mimari ve şehir planlamacılığı arasındaki, daha genelde sosyal tarihle mekânın örgütlenmesi arasındaki ilişkilere duyduğumuz ilgi yeni değil: Daha önce Çağlar Keyder tarafından hazırlanan İstanbul kitabını ve David Harvey'in Postmodernliğin Durumu'nu yayımlarken bu ilgiden hareket etmiştik. Şimdi bunlara Tuncay Birkan'ın çevirisiyle zevkle okunacak Ten ve Taş'ı ekliyoruz. "Modern binaların çoğunu lanetlemiş gibi görünen duyusal yoksunluk; kent ortamını sakatlayan sıkıcılık, monotonluk ve elle tutulur kısırlık." Richard Sennett modern kent karşısında kapıldığı şaşkınlığın vesile olduğunu söylüyor bu kitabı yazmasına. "Ten ve Taş, şehrin, insanların bedensel deneyimleri yoluyla anlatılan bir tarihidir: Antik dönem Atinası'ndan modern New York'a erkekler ve kadınlar şehirlerde nasıl deviniyorlardı, ne görüp işitiyorlardı, burunları hangi kokularla doluydu, nerede yemek yiyorlardı, nasıl giyiniyorlardı, ne zaman banyo yapıyorlardı, nasıl sevişiyorlardı? Bu kitap insanların bedenlerini geçmişi anlamanın bir yolu olarak ele almasına rağmen, kent mekânındaki fiziksel duyumların tarihsel bir kataloğundan öte bir şeydir. Batı uygarlığı bedenin haysiyetine ve insan bedenlerinin çeşitliliğine hürmet etmekte hep zorlanmıştır: bedenle ilgili bu zorlukların mimaride, şehir tasarımında ve planlama pratiğinde nasıl ifade edilmiş olduğunu anlamaya, anlatmaya çalıştım." | İÇİNDEKİLER |
Giriş: Beden ve Şehir
Birinci Kısım: Sesin ve Gözün Güçleri Çıplaklık: Perikles Atinası'nda Yurttaşın Bedeni Karanlığın Örtüsü: Atina'da Ritüelin Sunduğu Korumalar Takıntılı İmge: Hadrianus'un Roması'nda Yer ve Zaman Bedendeki Zaman: Roma'da İlk Hıristiyanlar
İkinci Kısım: Kalp Hareketleri Cemaat: Jehan De Chelles'in Parisi "Herkes Kendinin Şeytanıdır": Humbert De Romans'ın Parisi Dokunma Korkusu: Rönesans Venedik'inde Yahudi Gettosu
Üçüncü Kısım: Atardamarlar ve Toplardamarlar Hareketli Bedenler: Harvey'nin Devrimi Serbest Kalan Beden: Boullée'nin Parisi Kent Bireyciliği: E. M. Forster'ın Londrası
Sonuç: Sivil Bedenler - Çokkültürlü New York Dipnotlar Kaynakça Dizin | OKUMA PARÇASI |
Giriş, "Beden ve Şehir", s. 11-21 Ten ve Taş şehrin, insanların bedensel deneyimleri yoluyla anlatılan bir tarihidir: Antik dönem Atinası'ndan modern New York'a erkekler ve kadınlar şehirlerde nasıl deviniyorlardı, ne görüp işitiyorlardı, burunları hangi kokularla doluydu, nerede yemek yiyorlardı, nasıl giyiniyorlardı, ne zaman banyo yapıyorlardı, nasıl sevişiyorlardı? Bu kitap insanların bedenlerini geçmişi anlamanın bir yolu olarak ele almasına rağmen, kent mekânındaki fiziksel duyumların tarihsel bir kataloğundan öte bir şeydir. Batı uygarlığı bedenin haysiyetine ve insan bedenlerinin çeşitliliğine hürmet etmekte hep zorlanmıştır: ben bedenle ilgili bu zorlukların mimaride, şehir tasarımında ve planlama pratiğinde nasıl ifade edilmiş olduğunu anlamaya çalıştım. Bu tarihi yazmama güncel bir sorun karşısında kapıldığım şaşkınlık vesile oldu: Modern binaların çoğunu lanetlemiş gibi görünen duyusal yoksunluk; kent ortamını sakatlayan sıkı... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Hasan Bülent Kahraman, “Taştan bedenler”, Radikal Kitap Eki, 7 Nisan 2003 Yirminci yüzyılın son çeyreğinde toplumsal kuram (sosyal teori) alanında çok önemli bir gelişme kendisini gösterdi. Bu, 'klasik' toplumsal kuram mantığının yeni yaklaşımlarla aşılmasıydı. Klasik modelin üç temel ismi, Durkheim, Weber, Marx ve onların ürettiği 'makro' düşünce sistemleri yerlerini (kuram içindeki önem ve etkileri azalmaksızın) daha 'mikro' yaklaşımlara bıraktı. Bu bağlamda toplumsal kuram gibi bir noktadan sonra ucu açık olan bir 'yoğurdu' her yiğit kendince yemeğe başladı. Gene klasik çerçevenin çok önemli bir başka 'aracı' Frankfurt Okulu ve onun eleştirel kuramı bu yeni oluşumda kimilerine göre giderek ağırlık kazandı. Ne var ki, Frankfurt Okulu'nun düşüncesi sadece kendisi olarak değil yan dallarıyla birlikte gündeme geldi. Bunu da doğal karşılamak gerekiyor. Çünkü, öylesi bir alan düzenlemesi ve her benzeri durumda kendisini gösteren büyük boşluklar bu defa daha kültürcü temell... Devamını görmek için bkz. | |
Nalân Mahsereci, "Ve ten, taşa esir oldu", Bilim ve Ütopya, Aralık 2002 "Modern binaların çoğunu lanetlenmiş gibi görünen duyusal yoksunluk, kent ortamını sakatlayan sıkıcılık, monotonluk ve elle tutulur kısırlık." Tarihsel bir perspektifle yazılmış bir kitap olan Ten ve Taş'ta, Batı uygarlığının kentleri, insanların bedensel deneyimleri yoluyla anlatılıyor. Kitap, antik dönem Atinası'ndan modern New York'a erkekler ve kadınlar şehirde nasıl deviniyorlardı, ne görüp işitiyorlardı, burunları hangi kokularla doluydu, nerede yemek yiyorlardı, nasıl giyiniyorlardı, ne zaman sevişiyorlardı gibi günlük hayatın tarihine bakış atıyor... Sosyal hayatla şehirlerin mimari yapısı, mekânın örgütlenmesi arasındaki ilişkilere ilgi duyacaklar için... Fatma Demirhan Kalyoncu, "Ten ve Taş: Şehrin İnsanı İçin Artık Temassızlık Güven Demek", dunyabizim.com, 27 Şubat 2018 Şehir ve insan birbirini tamamlayan öyle önemli fenomenlerdir ki ikisini birbirinden ayrı düşünmek hata olur. İnsanın anlam dünyası yaşadığı şehri inşa etmesinde ne kadar etkiliyse, bir şehrin de içinde yaşayan insanların anlam dünyasını etkilemede rolü bir o kadar önemlidir. Richard Sennett, kent üzerine düşünen, üreten ve yazan önemli bir düşünür. Ten ve Taş: Batı Uygarlığında Beden ve Şehir adlı dev eserinde tam da bu mevzuları psikolojik, fizyolojik, fenomenolojik, tarihi ve sosyolojik örneklemlerle işliyor. Şehir üzerine düşünmenin tarihi diyebileceğimiz bu kitap, şehir ve insan fenomenlerine ilgi duyan herkesin okumasını tavsiye edebileceğim bir yapıt. Richard Sennett’in Ten ve Taş adlı eserine girerken ilk olarak “beden” ve “şehir” ifadeleriyle karşılaşıyoruz. Bu kavramlar bize ele alınan yapıtın en temel argümanl... Devamını görmek için bkz. | |
|