| ISBN13 978-975-342-605-3 | 13x19,5 cm, 144 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Ertan Keskinsoy, “Huzur arayan bir kitap adı”, Radikal Kitap Eki, 8 Haziran 2007 Büyük şehir sokaklarında sıkça satılan pop-art malzemelerinden biri, Freud'un kadın bedenine dönüşmüş malum kafasıdır. Dönüştürülmüş bu kafanın altında "What's on a man's mind" yazar. Meali, Freud'un psikanalizinin dönüp dolaşıp insanoğlunun seks takıntısını irdelediğidir. Psikanaliz, ortalama kentlinin zihninde bu poster ile 'bir o yana bir bu yana sallanan köstekli saat' imgesi arasında bir yerlere yerleşti. Bunun böyle olmadığını, psikanalizin aynı zamanda bir 'okuma biçimi' olduğunu söyleyegelenlerin sayısı ise hayli az kaldı, bunların bazıları da zaten azınlıkta olmanın getirdiği entelektüel haz ile orada kalmayı tercih ettiler. Bülent Somay'ın kitabı Bir Şeyler Eksik, bu bağlamda bakıldığında aslında iki ayrı kitap gibi. Bir kitap, insanlara psikanalitik çözümlemeyi temel terimlerle anlatmaya çalışma çabası ise, bir kitap da yine kendi yapıtı, Şarkı Okuma Kitabı'nın devamı gibi. Yalnız bu kez, karşımıza birçok bölümün girişindeki şarkı sözleri dışında, filmler de –muhtemelen Zizek'e bir gönderme ya da Zizek'ten etkilenme– çıkıyor. Arzu Tramvayı, Woody Allen filmleri –psikanaliz demiştik– Bananas ve Annie Hall, Hitchcock'un Sapık'ı ve Şüphe'si –tabii ki– Arzunun O Karanlık Nesnesi, John Boorman'ın Excalibur'u, Almodovar'ın Annem Hakkında Her Şey'i ve hatta 2001: Bir Uzay Macerası, vb. filmler, Somay'ın kitabını bir 'film okuma kitabı'na dönüştürüyor. Memleketten havadisler Biz en iyisi ilk kitaptan yola çıkalım. Somay'ın böyle bir kitabı, neden on yıl önce değil de şimdi yazdığını sormak mümkün. Hele kitabın çekirdeğini oluşturan filmlerin yapım tarihlerine bakılırsa ki, kitaptaki en taze örnek, Yüzüklerin Efendisi. Somay'ın anlatı boyunca buna verdiği net bir yanıt yok. Ancak satıraralarından, ancak Türkiye gibi, 'cinsel ilişki' denilen şey söz konusu olunca, modernleşemeden tüketim toplumuna aradaki bilgi dönüşümünü yaşamadan dönüşen bir toplumda gözlemlenebilecek türden bir ifrat-tefrit sarkacının egemen olmasının yarattığı rahatsızlık seziliyor. Günlük gazete haberlerinin dahi ele verdiği, psikoza son derece elverişli bir ortama dönüşen memleketin havadisleri kitapta kendine yer bulmamış gibi gözükse de, aslında tam tersi geçerli. Dikkatli bir okuyucu, biraz akıl yürütmeyle neden namus cinayetleri ile çocuk pornosu merakının bu kadar yanyana olduğunu sorusunun yanıtını nasıl bulacağını, kitabın verdiği ipuçlarıyla kavrayabilir. Ya da, 'Google'da Türkiye'den yapılan aramalarda 'Ben de bir Ermeni öldürmek istiyorum' ile 'Kürtler'in cinsel organı'nın aynı listede nasıl olup da yan yana durduğunun açıklamasının kavramsal çerçevesini bu kitapta bulabilir... Kitabın ilginç bir diğer yönü, 'tamamlayıcı' olması. İlk okuduğumda yukarıdaki politik okuma aklımda yoktu. Hatta kitabı, belirli politik nosyonları dışında, altbaşlığının belirttiği gibi, 'aşk, cinsellik ve hayat hakkında bimek istemediğimiz şeyler' üzerine sevimli bir yarı-aforizmalar kitabı olarak okumuştum. Ama örneğin dün okuduğum bir 'google' haberi, kitaba başka bir gözle yeniden bakmama neden oldu. Belki de iki üç gün sonra çok satan gazetelerin birinin kadın ekinde okuyacağım saçma bir yazı, kitabın diğer yüzüne gönderecek beni. Belki de yukarıda sözü geçen filmleri, Somay'ın verdiği hınzır ipuçları eşliğinde, başka bir gözle izleyeceğim... |