"kişinin yaşamının anlamı", s. 72-73
9.
Kişinin yaşamının anlamı, kırılgandır.
10.
Kişinin yaşamının anlamı, zayıftır, kırılgandır, dökülüp gitmeye hazırdır : kişi onu, sürekli beslemezse, korumazsa, bütünlüklü tutmazsa, kayıp gidiverir parmaklarının arasından.
Sürekli —hep yeniden, en baştan başlayarak— kurulması gereken birşeydir kişinin yaşamının anlamı. Önceki kurulmuş biçimlerinin kişiye şimdi sağlayabileceği de, sağlam ve direngen yapılar değil; önceki kuruluşlarının, işte, nasıl zayıf, kırılgan olduklarının, nasıl dökülüp gittiklerinin, bilgisidir — 'yaşam deneyimi' denilen şey de bundan başka birşey değildir...
Kişinin yaşamının anlamı, dökülür gider; ona, yalnızca, nasıl dökülüp gittiğinin bilgisini bırakarak —
Kişinin yaşamının anlamı, kişiyi bırakarak, dökülüp gider — ona bilgisini bırakarak, dökülür, gider, anlamı, yaşamının, kişinin.
11.
Yaşamının anlamı, ancak, kişi, bir an durup, "Ne istiyorum ki?..." diye sorabildiğinde, biçimlenmeğe başlar. Yani, ancak eksikliği çekiliyorsa, yokluğu duyulabilmişse, varedilebilir — kurulabilir; yoksa, yoktur.
Bu bakımdan, insanların büyük çoğunluğu anlamsız —anlam yoksunu— yaşamlar yaşarlar, çünkü yaşamlarındaki anlam eksikliğini hiç duymamışlardır.
Ancak bazı insanlar duyar bu eksikliği : onlar için yaşamlarının tek bir bütünlüklü anlamının olmaması, çekilemezdir — bu yüzden, kurmağa, yaratmağa, varetmeğe girişirler böyle bir anlamı.
Bunu da bazen —bazıları— başarabilir; ama herhalde, başaramayanlar da çoktur.
Başaramayacakları —ya da, artık başaramayacakları— açıklık kazananlar için de, son bir —yoğun— anlam yaratma yolu kalır...
Yokluğu da içerilir, anlamında, yaşamının, kişinin.