ISBN13 978-975-342-964-1
13x19,5 cm, 240 s.
Liste fiyatı: 265.00 TL
İndirimli fiyatı: 212.00 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Diğer kampanyalar için
 
Şeytanın Sözlüğü
Özgün adı: The Devil’s Dictionary
Çeviri: Özde Duygu Gürkan
Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen
Kapak İllüstrasyonu: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Eylül 2014
2. Basım: Ekim 2018

Şeytan, i. Yaradan'ın talihsiz hatalarından biri. Başmelek olarak işbaşına getirilen Şeytan muhtelif münasebetsizliklerde bulunduktan sonra cennetten kovuldu. İniş yolculuğu sırasında yarıyolda durup bir an için düşünceli bir tavırla başını eğdi ve sonunda tekrar yukarı çıkarak şöyle dedi: "Tek bir ricam var."

"Söyle."

"Anladığım kadarıyla insan yaratılmak üzere. Birtakım kanunlara ihtiyacı olacak."

"Ne? Seni sefil! İnsanın ezeli düşmanı olan, sonsuzluğun şafağından insan ruhuna beslediği nefret yüzünden kovulan sen, onun kanunlarını belirleme hakkını mı istiyorsun?"

"Af buyurun; istediğim, insana kendi kanunlarını koyma izni verilmesi."

Nitekim öyle oldu.

OKUMA PARÇASI

Önsöz, s. 11-12.

Şeytanın Sözlüğü ilk olarak 1881 yılında haftalık bir gazetede yayımlanmaya başladı, dağınık bir şekilde ve uzun fasılalarla 1906’ya kadar devam etti. Aynı yıl, o zamana dek parça parça yayımlanmış olan maddelerin büyük bir bölümü Siniğin Sözlüğü adıyla kitap olarak basıldı. Yazarın ne reddetme hakkına sahip olduğu ne de onaylama mutluluğuna eriştiği bir başlıktı bu. Mevcut eserin yayıncılarını alıntılarsak:

"Daha saygılı bir seçim olan bu başlık, yazara, eserin bir kısmının yayımlandığı gazetenin dini çekincelerinden dolayı dayatılmıştı. Doğal olarak eser kitap halinde çıktığında, memlekette bu tür taklit "sinik" kitapları gırla gidiyordu – Siniğin Şusu, Siniğin Busu, Siniğin Bilmemnesi… Bu kitapların çoğu aptalca olmaktan öteye geçmiyordu; bazılarıysa aptallığa bir de sersemlik eklemişti. Böylece "sinik" kelimesine öyle kalıcı bir leke sürdüler ki, başlığında onu taşıyan herhangi bir kitap daha yayımlanmadan bütün itibarını kaybetmiş sayılıyordu."

Bu arada bazı girişimci mizahçılar da eserin çeşitli kısımlarını kendi ihtiyaçları doğrultusunda istedikleri gibi kullanmış, dolayısıyla kitaptaki pek çok tanım, anekdot, deyim vesaire gündelik konuşmaların az çok parçası haline gelmişti. Bu açıklamanın nedeni böyle önemsiz bir meselede öncülük yapmış olmaktan dolayı böbürlenmek değil; amaç sadece olası intihal suçlamalarını reddetmek, ki bunun hiç de önemsiz bir mesele olmadığı açık. Yazar sırf kendi hak...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Gülenay Börekçi, "Gülelim bari!", Habertürk Gazetesi, 18 Ekim 2014

Ambrose Bierce’ın başyapıtı Şeytanın Sözlüğü, ilk olarak 1881’de haftalık bir gazetede tefrika edilmeye başlandı. O yıllarda adı, Gülen Şeytan'dı. 1875’te Bierce uzun bir Avrupa seyahatine çıktığında bile yeni maddeler eklemeyi sürdürdü. 1887’de başka bir gazeteye geçtiğinde, sözlüğünü de beraberinde götürdü. Sadece küçük bir değişiklik yapmış ve yazılarını "Siniğin Köşesi" adı altında yayınlamaya başlamıştı. Yeni gazetenin yöneticileri, "Şeytan" adının bir kısım din adamının tepkisini çekeceğini düşünüyordu. Siniğin Sözlüğü, 1906’da kitap olarak çıktı. Bugün bildiğimiz adıyla yayınlanması içinse 1911’i beklemek gerekiyordu. Metis Yayınları’nın yeniden orijinal haliyle bastığı Şeytan’ın Sözlüğü aslında bir "tersten okuma", olayları klişe yöntemlerle değil farklı bir bakış açısıyla yorumlama denemesi. Hatta dünyanın ve insanlığın geleceğinden endişe eden karamsar bir filozofun kısa, etkili cümlelerden oluşan manifestosu... Bu hiç eskimeyecek mizah klasiğini okuyup bitirdiğinizde kafanızda tek bir cümle yankılanıyor. Diyorsunuz ki; "Madem yeryüzü tehlikelerle dolu bir yer, insanoğlu ise bencil, hırslı ve güvenilmez bir varlık... O halde gülelim bari" Gerçekten de tüm eleştirel üslubuna, karamsar felsefesine rağmen Şeytanın Sözlüğü, kasvetli bir kitap değil. Rastgele seçtiğiniz maddeleri okusanız bile yazarın yüksek mizah yeteneğine hayran kalıyor, arada da basba...

Devamını görmek için bkz.

Sennur Sezer, "Şeytanın Sözlüğü", Evrensel, 19 Ekim 2014

Bir sözlüğün bir mizah eseri olabileceği aklınıza gelmiş miydi? Üstelik yazılışından bu yana yüz yılı aşkın süre geçse de kimi esprilerin eskimeyeceğini düşünmüş müydünüz?

Ambrose Bierce ilk kez 1881’de haftalık bir gazetede yayımlamaya başlamış Şeytanın Sözlüğü'nü.Yayımlanan bölümler 1906’da Şeytan sözcüğünün "dini neticeleri" düşünülerek Siniğin Sözlüğü adıyla toplanmış. İddiaya göre yazarının bu adı ne kabul ne de reddetme şansı olmamış. (Bu cümlenin anlamı, "Yazara kimse bir şey sormadı" olmalı). Ambrose Bierce hiciv yazarı, ve gazeteci. 1842’de Ohio’da "on üç kardeşin onuncusu" olarak doğdu. Bütün kardeşlerinin adı A harfiyle başlıyordu. (Belki de mizaha eğilimi bu yüzdendir). İç savaşa Kuzey saflarında katıldı. Birkaç yıl karısıyla birlikte İngiltere’de kaldı. Geri dönüşünde gazetelerde köşe yazarlığı dışında şiir ve öykü kitapları da yayımladı.

İki oğlunun ölümü ve eşiyle boşanmasından sonra 1913’te İç Savaş’ın yaşandığı alanlarda bir geziye çıktı. Meksika’ya geçti ve 26 Aralık’ta bir arkadaşına yazdığı mektuptan sonra kayboldu. Bu kayboluş yüzünden 1914’te öldüğü varsayılır.

Dilimize bu sözlüğü çeviren Özde Duygu Gürkan kültür ve zaman farkından dolayı esprisini yitirenleri, sözcük esprisi çevrilemeyenleri elemiş . Bu yüzden elimizdeki kitap bir seçme. Alaysı yorumlar, kimi zaman öyküler ve fıkralar okumak, bazen güncel olaylar...

Devamını görmek için bkz.

Celâl Üster, "Şeytana pabucunu ters giydirir", Cumhuriyet Kitap Eki, 30 Ekim 2014

Ne yalan söyleyeyim, ABD’li gazeteci, yergi ve mizah yazarı Ambrose Bierce’i (1842-1914?) 1990’da Carlos Fuentes’in 1990’da Nihal Yeğinobalı çevirisiyle Afa Yayınları’ndan çıkan Koca Gringo adlı romanıyla tanımıştım.

Aura'nın, Artemio Cruz'un Ölümü'nün, Terra Nostra'nın yanında Koca Gringo, Fuentes'in “ikincil” yapıtlarındandı belki; ama beni tanıştırdığı Ambrose Bierce, gezegenimizde yaşamış “birincil” adamlardan biriydi.

Fuentes, ilk kez 1985'te yayımlanan El Gringo Viejo'da, Bierce'in sonu gizemli yaşamına kendince bir öykü biçmişti.

Belki birçokları, Luis Puenzo’nun 1989'daki beyazperde uyarlamasından anımsayacaktır romanı. Koca Gringo'yu, yani Ambrose Bierce’i, "Kilimanjaro'nun Karları"nın, "Roma Tatili"nin, Moby Dick'in unutulmaz oyuncusu Gregory Peck oynamıştı.

Gregory Peck, yılların ustalığından gelen ayırtılı oyunuyla "Meksika'daki yabancı"yı çok iyi canlandırmıştı. "Meksika'daki yabancı" diyorum, çünkü "yabancı" kavramı Ambrose Bierce'i en iyi tanımlayan nitelemelerden biri bence.

Latin Amerikalılar, özellikle de Meksikalılar, ana dili İngilizce olan tüm yabancılara "gringo" derler. Bierce ise, yaşamı boyunca, toplumun egemen değer yargılarına, sıradan yaşam biçimlerine, sanat ve edebiyattaki vasatlığa "gringo" kalmayı seçmişti.

1842'de AB...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X