 | ISBN13 978-975-342-578-0 | 13x19,5 cm, 368 s. |
Liste fiyatı: 376.00 TL İndirimli fiyatı: 300.80 TL İndirim oranı: %20 {"value":376.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"798","item_name":"Müzik Uğruna","discount":75.20,"price":376.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için |  |
|
| | Müzik Uğruna Özgün adı: Til musikken Çeviri: Deniz Canefe Yayıma Hazırlayan: Başak Ertür Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2006 |
İnsanı bir çağlayan gibi sürükleyip karanlık dünyasında alıkoyan bir ergenlik öyküsü. Zira alışılmadık bir ergenlik ve alışılmadık bir öykü: Hayatını konser piyanisti olmaya adamış lise çağında bir müzisyen ve onunla aynı tutkuyu paylaşan, birbirlerinden hayli farklı olsalar da müzikte birleşen ve müzikte rekabet eden arkadaşları. Norveç sanat dünyasının en önemli isimlerinden müzisyen ve edebiyatçı Ketil Bjørnstad, Kuzey Avrupa'ya özgü dehşet verici yabancılaşmayı kuvvetli kalemiyle ve sarsıcı bir duyarlıkla işliyor. Yazarın Türkçede ilk romanı. "Sonunda sahneye çıktığımda salondaki hayranlık dalgasının nasıl çekildiğini fark ettim. Tıpkı neşeli insanlarla dolu bir balonun havada yaptığı gezinin ardından kendisini havada tutacak gazı ve ateşi kalmadığı zaman iniş yapması gibi. Aulae yüzlerce metrekare kumaşın çimenlerin üzerine serildiği, halatların gerçekliği yere indirdiği, herkesin yavaş yavaş gezinin bittiğini anlamaya başladığı hüzünlü bir toprak parçasına dönüşüyor. Yeni bir finalist kuyruklu piyanonun başında sessizce duruyor. Bu benim. Aksel Vinding. Piyanonun başında onları büyüle Aksel."  | OKUMA PARÇASI |
Açılış bölümü, s. 13-17 ÇAĞLAYAN Vadinin dibinde bir ırmak akar. Yukarıdaki kesimlik ormandan gelir, köprünün altından aşağı döner, akıntının ortasında, soğuk ve garip bir sessizlik içinde donmuş gibi kımıldamadan duran yuvarlak taşların, küçük, cilalı gibi parlayan kayaların üzerinden akar. Annem mavi beyaz benekli bornozunu giyip ıslak saçlarıyla bu kayalardan en büyüğü olan Taterberget'nin üzerinde oturmayı sever. Özenle yerleştirdiği bacaklarıyla, tıpkı babamla birlikte on beşinci evlilik yıldönümlerini kutlamak için gittiğimiz Kopenhag'ın, Langelinie Rıhtımı'ndaki Küçük Denizkızı'na benzer. Irmağın kıyısından ona el sallarız. Babam ona seslenip dünyanın en güzel kadını olduğunu söyler. Köprülerin aşağısında ırmak iyice genişler. Batıdaki mobilya fabrikasının yakınında bir çağlayan vardır. Kırmızı tuğla binayı, çam ve maundan yapılma bahçe koltuklarını, annemle babamın eve yerleştirdiklerine benzeyen açık meşe rengi, küçük, kareli desenli salon mobilyalarını severim. Annemin her gün öğleden sonra üzerinde uyukladığı, ayrıca babamla uyumak istemediği geceler yattığı kanepeyi de o mobilya fabrikasında yapmışlardı. Fabrikanın pencereleri çağlayana bakar. Çağlayan birden karşınıza çıkıverir. Yüz metre gerisi cennet gibi bir yerdir. Su sakin sakin akar. Ama babam derin akıntılara dikkat etmemiz için uyarır bizi. Cathrine'nin ve benim Taterberget'nin güneyinde yüzmemize izin yoktur. Bir yaz günü batıda, ırmağın genişlediği yerdeki çakılların üzerind... Devamını görmek için bkz. |  |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Aslı Onat, “Başarı tutkusu ve aşk arasında”, Milliyet Kitap Eki, 30 Ağustos 2006 Müzik kitapları genellikle ya teknik konulardan, bestecilerin hayatı üzerine kurgusal romanlardan, biyografilerden ya da otobiyografilerden oluşur. Dolayısıyla bir müzisyenin hayatını, onu en iyi şekilde anlatabilecek olan gerçek bir müzisyenin kaleminden okuma şansımız her zaman olmaz. Avrupa'da çok tanınmış bir piyanist olan Ketil Bjørnstad'ın "Til musikken / Müzik Uğruna" adlı romanı, böyle bir yapıt. Bjørnstad, bir piyanistin 'camiada' ismini duyurma mücadelesini kuşkusuz kendi deneyimlerinden de yola çıkarak yazmış. Yazar olayları anlatırken piyano yarışması öncesinde istifra eden yarışmacılar gibi son derece insani ve gerçekçi ayrıntıları ustalıkla kullanıyor. Kitabın kahramanı '60'lı yıllarda yaşayan Aksel Vinding. Norveçli bir genç olan Aksel, mutsuz annesi, annesinin gözünde bir 'kaybeden' olan babası ve 'tuhaf' ablasıyla yaşayıp giderken annesi, ailece çıktıkları bir piknikte ırmağa düşüp çağlayana sürüklenerek ölüyor. Bu durum Aksel'in de kendi hayatı üzerine ciddi kararlar almasına neden oluyor. Annesinden miras aldığı müzik sevgisi, Aksel'in piyanist olma isteğini körükleyince, okulunu bırakıyor. Mizahi tespitler Kendine güveni tamken, beklenmeyen bir şekilde âşık oluşu ise darmadağın ediyor Aksel'i. Tramvaya binerken karşılaştığı Anja Skoog'a ilgisi artarken, katılmayı düşündüğü piyano yarışmasında onunla rakip o... Devamını görmek için bkz. |  |
Beril Yalçın, “Yanlış notalar konçertosu”, Radikal Kitap Eki, 19 Ocak 2007 Piyanonun tuşları insanı büyüleyebilir. Hiç dokunmamış biri için, o beyaz-siyah, kusursuz bir düzene sahipmiş gibi duran tuşlar çok çekici gelebilir. Onlara elinizi sürmek; sessizce varoldukları ve sabırla piyanistlerini bekledikleri kaderlerinde sizin için de bir yer var mı diye fal bakmak istersiniz. Siz müziği çok sevseniz de, müzik sizi sevecek mi, o büyüleyici dünyasının içine alacak mı diye merak edersiniz. Yeterince iyi misiniz, yeterince güçlü müsünüz, yeterince istekli misiniz? Norveçli müzisyen ve yazar Ketil Bjørnstad'ın yazdığı Müzik Uğruna, hayatlarında müziğin önemli bir rol üstlendiği bir grup genç insanın öyküsünü anlatırken, müzik sevgisinin ne olduğu, ne anlama geldiği ve aslında ne anlama gelmesi gerektiğine dair soruları da akla getiriyor. Bir hırs mıdır müzik? Belkilere, şansa, tesadüflere bırakılabilecek bir şey midir? Çok çalışmak insanı müzisyen mi yapar yoksa 'icracı' mı? Aradaki farkı kim belirler, kim hisseder? Ve neden bazı aileler, anne-babalar, öğretmenler ya da organizatörler, on sekiz yaşına bile basmamış gençlerin hayatlarına, müziğin güzelliğini değil de seyircilerin takdirini yakıştırırlar? Kitapta söz konusu olan, konserlere eğlenmek için giden bir izleyici kitlesi değil. Onların dünyasında, 'hep beraber çalalım, söyleyelim, hatalı çalıp söylesek bile hep birlikte müziğin keyfine varalım' gibi bir duygu yok ne yazık ki. Gencecik pi... Devamını görmek için bkz. |  |
Behçet Çelik, "Karanlık boşluklar", Virgül, Şubat 2007 Norveçli caz piyanisti Ketil Bjørnstad’ın peş peşe iki romanı yayımlandı son aylarda. Gerek solo, gerekse çello sanatçısı David Darling’le birlikte yaptığı albümlerle tanınan yazarın yirminin üzerinde romanı, iki şiir kitabı, bir oyunu ve denemelerinin derlendiği kitapları olduğu belirtiliyor biyografisinde. Müzik profesyonellerinin bu kadar geniş ölçekte entelektüel çalışmaları olmaz pek. Nitekim Düşüş’ün arka kapak yazısında, eleştirmenlerin Bjørnstad için "tipik bir Rönesans aydını" dedikleri belirtiliyor; Bjørnstad’ın biyografisini okuyunca bu saptamayı yapanlara hak vermemek ve başka yapıtlarının tercümesini beklememek elde değil. Müzik Uğruna, Bjørnstad’ın müzisyen yanıyla da ilgili. Türkçede bir tek bu romanı yayımlansaydı, ait olduğu, yakınında bulunan dar bir cemaatin yaşadıklarını ya da özyaşamsal bir konuyu romanlaştıran bir yazar sanabilirdik. 1960’ların sonunda geçen, kahramanları daha çok konser piyanisti olmak isteyen on beş-on sekiz yaşlarındaki gençlerden oluşan Müzik Uğruna’nın peşinden yayımlanan Düşüş’ün konusu ve kahramanlarıysa hayli farklı. Düşüş, Norveçlilerin AB’ye girmemeyi seçtikleri 1994’te ve sonrasında geçiyor, romanın başkahramanı da kırklı yaşlarda bir yargıç. Yine de bu iki romanın kimi ortak yanlarından söz edilebilir. Öncelikle her iki romanın kahramanları da erkek; yaşları, yaşadıkları dönem, uğraşları fark... Devamını görmek için bkz. |  |
|